17.Bölüm

491 52 5
                                    

[Y/N] Multimedia daki video yu kendim hazırladım umarım beğenirsiniz iyi okumalar :) ;)
.

.

.
Yazarın Ağzından

Her şey, herkes için içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştı. Jiyeon kendisi hakkında bilmediği gerçekleri öğrenince tuhaflaşmış ve etrafındakilere zarar vermekten korkar olmuştu. Sehun da dahil her kez bunu farkındaydı ama onu daha da korkutup kendilerinden uzaklaştırmak istemedikleri için her şey normal miş gibi davranıyorlardı. Krystal her şeyi sehun ve jb'ye anlatmıştı ve sehun her ne kadar inanmak da zorluk çekse de kabullenmişti çünkü sehunun ilgilenmesi gereken başka konular da vardı. Birisi babasıydı. Babası devamlı ona jiyeon dan ayrılması ve kendi dengi kızlarla takılması gerektiğini söylüyordu. Sehun onu fazla takmasa da babasının huyunu bildiği için jiyeon'a zarar vermesinden korkuyordu. Diğer bir konu ise mark'dı. Jiyeon'un peşinden hiç düşmüyordu ve jiyeon'a sehun'dan ayrılıp kendisine gelmesi hakkında baskı yapıyor du. Her ne kadar jiyeon mark'ı sallamasa da sehun'un içinde hep bir sıkıntı vardı. Yaptığı en ufak hatada kendisini bırakıp mark'ı tercih edeceğini düşünüyordu.

Jb ve krystal'de de işler karışık dı. Krystal devamlı jb'nin onunla değil de dersleriyle daha çok ilgili olmasına bozuluyor ve jb'ye trip atıyordu. Jb'de bu durumdan memnun olmasa da onun bir hayali vardı ve onu gerçekleştirmesi lazımdı. O doktor olmak istiyordu ve olmak için son haddeye kadar savaşacaktı. Jb nin doktor olmak istemesinin tek nedeni eski kız arkadaşıydı. Onlar daha 11 yaşındayken birbirlerini çok sevmişlerdi ama kız bir hastalığa kapılmış ve ailesinin durumu olmadığı için kız ameliyat olamamış ve hayatını kaybetmişti. Daha kız hayattayken jb ona bir söz vermişti, ileride iyi bir doktor olup parası olmayan hastaları ameliyat ederek hayatlarını kurtaracağına dair. İşte sırf bu yüzden doktor olmak istiyordu ama neden doktor olmak istediğini krystal'e anlatmamıştı. Krystal çok kıskanç olduğu için onu yanlış anlayıp aralarını açabilir ki jb bunu istemiyordu çünkü sevdiği birini tekrar kaybetmeye dayanamazdı onu çok seviyor ve kaybetmekten korkuyordu.

Sehun'un babası bay Oh'un ise planları vardı. Oğlunun iyiliğini düşündüğünü ileri sürerek jiyeon dan ayrılması için bütün kozlarını kullanacaktı...

Jiyeon'un Ağzından

Sınıfa girdiğimde herkes ayrı havadaydı. Sehun ve mark yok. Off genemi, Mark'ın doğum günün den bu yana 1 ay geçti ama ne mark peşimi bıraktı ne de sehun mark'ın peşini. Hızlıca sınıftan çıktım ve her zaman kavga etmek için gittikleri yere yani arka bahçe ye koşmaya başladım. Arka bahçeye vardığımda sehun tek başına bankta oturuyordu yanına gittim ve;

"Mark'la kavga ettiğinizi sanmıştım, ne yapıyorsun burada?"

Sehun ayağa kalktı ve bana sarıldı bende kollarımı ona doladım ve;

"Bir sorun mu var?"

"Jiyeon-ah hadi bir yerlere gidip bir şeyler yapalım"

Dedi ağlamalı bir ses tonuyla.

"Sehun az önce burada neler oldu iyi görünmüyorsun"

"Hiç sadece mark'la konuşuyorduk ve ona telefon geldi ve gitti. Ben sadece seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum"

Dedi ve ondan ayrılarak elini tuttum ve;

"Peki o halde bu gün okulu boş verelim ve istediğimiz kadar eğlenelim"

Dedim ve ikimizde gülümseyip koşarak okuldan çıktık. Araba yada taksi tercih etmeyip yürümeyi seçtik. Sokakta boş boş dolaşırken sehun;

"Ne yapmak istersin? "

"Imm beraber olduğumuz sürece ne yaparsak yapalım bana uyar."

"Tamam o zaman ne yapacağımıza ben kara vereceğim ve caymak yok anlaştık mı?"

"Anlaştık"

Dedim ve sehun bir taksi çevirip adresi ona söyledi. Araba durduğunda sehun ücreti ödedi ve indik.

"Sehun ciddi olamazsın"

"Gaayet ciddiyim"

"B-ben bunu yapamam orası çok yüksek"

"Yanında ben olacağım"

"L-lütfen hayır yapamam b-benim yükseklik korkum var"

"Merak etme çok eğlenceli olacak"

"Sen daha önce atladın mı?"

"Evet hemde çok"

"Çok güzel ama ben kanepeden bile atlamadım kaldı ki oradan atlayacağım"

Sehun gülerek elimden tuttu ve çekiştirmeye başladı. Bungee jumping yapma gelmiştik. Hayır abi ben kiim Bungee jumping kim.

Adamlar bizi atlamak için hazırlamıştı ve atlayacağımız yere geldik. Sehunla birlikte atlayacağız ama yinede çok korkuyorum.

"Sehun-ah hala vazgeçmek için geç değil"

Dedim ama duymazcalıktan geldi ve atlayacağımız yüksekliğe gelmiştik. Sehun elimden tutarak.

"3'e kadar sayacağım ve 3 dediğimde atlayacağız tamam mı?"

Diyerek bağırdı. Çok rüzgar olduğundan sesimizi zar zor duyuyorduk.

"Tamam"

Dedim ve saymaya başladı.

"1,2,3"





Gizemli RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin