Gizemli Rüyalar

23.Bölüm

''Ama onun babası-''

''Hayır onun babası ölmedi hâlâ yaşıyor''

''Ne! Baksana sehun boş ver okulu yürü gidiyoruz''

dedi ve kolumdan tutarak sürükledi.

Kai'nin evine gelmiştik.

''Şimdi her şeyi tek tek anlatmanı istiyorum''

''Bundan emin değilim''

''Ben senin en yakınınım Sehun bana anlatmayacaksın da kime anlatacaksın''

''Haklısın. Evet babası ölmemiş. Bundan yaklaşık 15 yıl önce babasının üstüne iftira atmışlar.''

''İftira mı? Ne iftirası?''

''Sus da anlatıyım istersen.''

''Tamam tamam anlat.''

''Bir gece vakti babasına telefon gelmiş ve arayan en yakın arkadaşıymış, başının belada olduğunu söyleyerek ondan yardım istemiş. Hızlıca evden çıkmış ve arkadaşının verdiği adrese gitmiş ama kimse yokmuş o sırada arkadan birisi kafasına vurmuş ve bayılmış. Uyandığında elinde bir silah ve yerde kanlar içinde yatan arkadaşını görmüş. Ne olduğunu anlayamadan etrafını polis sarmış. Her ne kadar suçsuz olduğunu söylese de inandıramamış ve hapse atılmış. Ve kim olduğunu bilmediğim bir adam sahte bir ölüm raporu yazdırarak babasını yurt dışına kaçırmış.''

''Woow film gibi. Peki ya bunun Mark'la ne alakası var?''

''Nasıl olduysa Jiyeon'un babasının izini bulmuş ve eğer Jiyeon'un peşini bırakmazsam babasını ortaya çıkartacakmış.''

''Delirmiş olmalı. Peki ya ne yapacaksın?''

''Bilmiyorum, Kai bana yardım etmelisin Ne yapmalıyım sence?''

''Ya gerçek katilleri bulucağız yada Jiyeon'un babasına yardım eden kişiyi''

''İkisi de imkansız gibi.''

''Öyle ama en azından denemeliyiz, başarabiliriz.''

''Emin değilim.''

''Off hayır negatif düşünmüyoruz. Öncelikle bu bilgileri sen nasıl öğrendin ve ayrıca mark nasıl öğrendi oralardan başlayabiliriz.''

''Mark nasıl öğrendi bilmiyorum ama ben Jiyeon'un annesinden öğrendim. Benden kocasını bulmamı istemişti. Sanırım o da biliyor bir şeyler. Ondan başlayabiliriz''

''Bunu neden senden istedi?''

''Bilmiyorum.''

....

Kai ile birlikte Bayan Park'ın çalıştığı yere gelmiştik. Yanımızdan geçen bir bayana nerede olduğunu sorduk ve yerini öğrenerek yanına gittik.

''Anne?''

''Ohh Sehun oğlum hayırdır?''

''Nasılsın annecim?''

''İyiyim de siz neden, Yoksa Jiyeon'a bir şey mi oldu?''

''Yoo hayır, seninle konuşmamız gereken bir şey var.''

''Nedir?''

''Hani benden kocanızı bulmamı istemiştiniz ya''

''Buldun mu yoksa?''

Heyecanla ellerimi tuttu ve ufal bir tebessüm ederek;

''Hayır ama belki bana biraz daha ayrıltılı anlatırsanız?''

''Sana her şeyi anlattım zaten.''

''Evet ama kocanıza yardım eden adamın kim olduğunu söylemediniz.''

Bir müddet sessiz kaldı ve devam etti.

''Jiyeon 7 yaşına girene kadar bize de yardım etti. Her ay düzenli olarak para yolladı ve eksimizi giderdi sonra birden bire parayı ve yardımı kesti. Ne olduğunu anlayamadım. Elimde ne adresi vardı ne de telefon numarası. Her zaman başka adam gelir giderdi. Bir tek adını biliyorum Dae Jung.''

İkimizde söylediği isimden sonra dona kalmıştık.

''Emin misiniz?, yani o adamın isminin Dae Jung olduğuna''

Diye sordu Kai.

''Tabi'kide Dae jung. Oh Dae Jung. Yoksa tanıyor musunuz?''

''Evet tanıyoruz hemde çok yakından''