|| 9.Bölüm ||

1.5K 301 106
                                    

"Uyandığımızda neden bu kadar farklı oluyor?"

-Selena Gomez

❀❀❀

Justin, hayatının en kötü baş ağrısını ile uyandı.

Gözlerini sert ışığa karşı kapattı ve bir şey onun üzerine serilmiş gibi hissettiğinde, kafası karıştı. Gözlerini açtığında, Selena'nın başını göğsüne yaslamış ve beline dolanmış kollarını gördüğünde yumuşak bir şekilde soludu. Dün geceyi hatırladı.

Parti... şarkı... öpücük.. Selena'ya baktığında hatırladı. Bekle, geçen gece ne zaman onu öpmüştüm?

Başını yastığın üzerine geri koyarken iç çekti. Başı, çok düşünmekten daha fazla ağrıyordu.

Justin, Selena'nın yüzüne düşen saçları nazik hareketlerde kavradı ve kulakağının arkasına sıkıştırdı. Selena biraz yerinde kıpırdandı ama uyanmadı. Justin memnundu; Onun sıcaklığını çok fazla hissediyordu.

  ❀❀❀  

Justin tekrar uyandığında, sabah neredeyse 11 olmuştu. Aynı zamanda Selena yerinde kıpırdandı ve yavaş yavaş uyanmaya başladı. 

"Oh!" Selena, kendisini ondan ayırdı ve Justin'den uzağa kaçtı. "Üzgünüm!"

Justin gergince ellerini başına koyarak oturur pozisyona geldi. Baş ağrısından dolayı irkildi. Kendisini tuttuğu için biraz rahatsız oldu ve özür dileme ihtiyacı hissetti. Ama elbette, hepimiz ne yaptığını biliyoruz.

Bunu yoksaydı.

"Ağrı kesici ister misin?" Selena sordu, gözleri endişeyle doluydu. Justin yavaşça başını salladığında, hemen yataktan çıkarak aceleyle alt kata koştu.

Justin tuvaleti kullandıktan hemen sonra  açılmamış bir diş fırçası paketini kullanarak dişlerini fırçaladı. Selena'nın yanına, mutfağa gittiğinde tezgahın üstünde bir bardak su ve bir miktar ağrı kesici bekliyordu.

"Kahvaltı ister misin?" Selena yandan bakarak sordu. Justin, taburelerden birinde otururken başını salladı ve dünden beri bakmadığı telefonunu kotundan çıkardı.

Cevapsız çağrı: Annem (6)

Cevapsız çağrı: Sofia Richie (4)

Justin önce iç çekti ve annesini geri aradı, telefonu hoparlöre verip tezgahın üstüne bıraktı. Açmasını beklerken, meyve tabağından bir muz aldı. Cevaplayan annesi değildi.

"Justin?" dedi küçük bir ses.

"Hey, Jazzy, annem nerede?" Justin muzdan bir ısırık aldığında sordu.

"Annem çamaşırları yıkıyor. Başının büyük belada olduğunu söyledi."

Siktir.

"Neredesin?"

"Selena'dayım," diye iç geçirdi. "Annemle konuşabilir miyim?"

"Selena ile konuşabilir miyim?" Jazmyn aniden heyecanla bağırdı. "Lütfen, Justin? Lütfen, lütfen, lütfen?"

Justin, gözünün kenarıyla, Selena'nın yumuşakça gülümsediğini gördü. "Sonra, Jazzy."

Kız kardeşinin sesinden suratını astığını tahmin edebiliyordu. "İyi. Al, işte annem."

Justin bir şey söylemek için ağzını açtı ama telefonun diğer ucundan annesinin bağırmasını duyduğunda yüzünü buruşturarak sustu. "JUSTIN DREW BIEBER, HEMEN BANA  GEÇERLİ BİR AÇIKLAMA YAP GENÇ ADAM!"

"Biliyorum, özür diler-"

"ÖZÜR DİLEMEK İÇİN ÇOK GEÇ!" 

Justin iç çekti ve gözlerini kapattı, annesinin biraz sakinleşmesini bekledi. Omzuna bir dokunuş hissetti ve Selena'nın elini tutarak onu görmek için döndü. Ona şaşırmış bir bakış attı ve telefonu uzattı. Selena telefonu hoparlörden aldı ve kulağına tuttu.

"Hey, Pattie," dedi Selena gülümseyerek. "Dün gece Justin hakkında endişelendiysen çok üzgünüm. Kendi şarkımızı yaparak geçmemiz gereken bir sınav var ve Justin dün gece boyunca şarkımın bitmesi için bana yardımcı oldu. Bu süre zarfında uyuya kaldı ve onu uyandırmaya kıyamadım, umarım anlarsın."

Justin, Selena'nın hattın diğer ucunu bir süre dinleyip gülümsemesini şaşkınlıkla izledi. "Teşekkürler Pattie, işte Justin."

Justin telefonu alırken tereddüt etti, "Evet?"

"Justin! Neden bana Selena ile vakit geçirdiğini söylemedin? O çok sevdiğim biri, artık onu hiç göremiyorum!" 

Justin ellerini saçına geçirdi. "Um, evet ... bu artık başımın dertte olmadığı anlamına mı geliyor?"

Pattie güldü. "Hayır, Selena ile o yılan kızından daha fazla takılmana çok sevindim."

"Adı Sofia anne, ve o sadece arkadaşım."

Pattie dalga geçti, "O bunu biliyor mu?" Justin cevap vermeden önce Pattie devam etti. "Selena'yı bugün akşam yemeğine davet etmeni istiyorum."

"Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum..."

"Saçmalık! Sizi bu akşam yemekte göreceğim!"

Justin'in itiraz etmesine izin vermeden telefonu kapattı. Justin telefonunu cebinde geri koydu ve bakışlarını Selena'ya çevirdi.

"Uh, teşekkürler... Gerçeği söylemediğin için," dedi beceriksizce. Sevgililer Günü için intikam almak ya da kızların erkek arkadaşlarına yaptıkları tuhaf çılgınca şeyleri yapmadığı için söyleyeceğini düşündü, ama söylemedi. Selena omuz silkti.

"Annem bugün akşam yemeğine gelmeni istiyor, eğer meşgul değilsen."

Gözleri parladı. "Tabi!" dedi cıvıldayarak. Justin gözlerini devirdi. 

Sofia'nın cevapsız aramalarına geri döndü, ama baş ağrısının onunla ya da herhangi bir kızla konuşmayı kaldıracak türden değildi. Çok fazla ağrıyordu.

-----


Perfect   || JelenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin