Perfect || Jelena

|| 35.Bölüm ||

"Senin yansıman altında daha iyiyim."

-Selena Gomez ( I Want You To Know)

❀❀❀

Selena'yı rahatsız eden tek şey, Justin'in onun için savaşmak için hiç hamle yapmamış olmasıydı.

Yovanna'nın yatak odasında beklerken, Yovanna hızla dükkanda unuttuğu bazı şeyleri almaya gitmişti. Yovanna'nın bu gece planladığı şeyin işe yaramayacağından emin değildi, gergince parmaklarıyla oynuyordu.

Justin'in geleceğinden bile emin değildi. Neden o? Belki de onu çoktan unutmuştu, onunla hiçbir şekilde temasa geçmediğini gördü. Muhtemelen bittiğini düşündü ve yeni bir kızla konuşup buluşmaya başlamıştı. Belki bu yeni kız Selena'dan daha iyiydi, belki Justin aslında bu kıza iyi davranıryordu.

Selena dizlerini göğsüne kadar çekti ve onlara sarıldı. Bitti. Onların sevgileri baştan kaderine terk edilmişti. Bütün bunlar anlamsızdı.

Yovanna'yı aramaya ve ona partiyi iptal etmesini söylemeyi ya da en azından Selena'nın eve gitmesine izin vermesini, böylece kendi acısını yaşamayı düşündü.

Fakat bir kısmı, biraz acıklı, umut dolu bir kısmı bu partinin nasıl sonuçlanacağını görmek istedi ve Justin ortaya çıkarsa ne olacağını görmek istedi. Beraber olmasalardı bile (ya da hala beraberdiler, bilmiyordu) belki de onun değişmesini ya da daha çok mücadele etmesini isteyecek bir şey göreceğini umuyordu.

Selena, midesine giren beklenmedik küçük sızıyla inledi. Gergin ve biraz da korkmuştu. Ve sonra, Justin'in en son kıskançlıktan çileden çıktığını, siyah kumaş parçalarının havada uçuştuğunu hatırladı. 

Kapı zili çaldığında kendi kendine, "Bunu yapamam," diye fısıldadı. Kararını yerine getirmek için aşağı indiğinde, çoktan partiye bir dolu insan geldiğini fark etmişti.

Oh Tanrım, zorla içerdelermiş gibi düşünüyordu. Onları durdurmaya çalıştı ama hepsi Selena yokmuş gibi onu görmezden geldi. Bu, Selena'yı biraz rahatsız etmişti, ama endişelenmesi gereken başka şeyler vardı.

❀❀❀

"Oh, birinin dikkatini çektin." Yovanna, kupasının kenarında mırıldandı, sesi müziğin yüksek sesiyle biraz yükselmişti. 

"Ne?" Selena şaşırmıştı. Şimdiye kadar Justin hiç görünmemişti ve Selena bunun iyi bir şey olup olmadığından emin değildi. Yovanna, Selena kapıdan kaçmaya çalıştığında onu yakalamıştı ve Yovanna, Selenasız parti yapmak istemediğini söyleyerek kalmaya zorladı.

Yovanna, diğer üç çocukla kanepede oturan sarı saçlı çocuğa başını salladı. Selena gülümsediği yöne baktığında bunun Luke, Ashton, Calum ve Michael olduğunu fark etti. Luke ona bakıyordu ve el sallamak için elini kaldırdığında, yanındaki renkli saçlı çocukla konuşarak kızardı ve arkasına döndü.

"Onlar daha birinci sınıf," dedi Selena, gözlerini alayla devirerek. "Onların peşinden gidersem genç erkek avcısı olurum."

Yovanna kıkırdadı. "Yani?" alay etti. "Sarışın olan senin için bir şeyler hissediyor gibi görünüyor. Ama yine de, kim yapmaz?"

Selena güldü, sonra Yovanna'nın kendisine uzattığı bardağı reddetti. Midesi sert içkiyi azaltması için bir nedendi ve zaten içmemesi gerektiğini hissediyordu. 

"İyi," Yovanna iç çekti, kalabalığı tekrar taradıktan sonra gözleri parıldadı. "Mm, seksi buna ne dersin?"

Selena bu kez Yovanna'nın bakışlarını izlediğinde, elinde içkiyle duvara yaslanmış koyu saçlı bir çocuğa gördü. Bakışlarıyla karşılaştığında, sırıttı ve kadehi ağzına götürdü. Çekiciydi ve Selena ona  baktığını nasıl hissetmediğini bilmiyordu. Hiç kimse ona böyle bir özlemle bakmamıştı, özellikle de ona bu şekilde bakmasını istediği adam.