Perfect || Jelena

|| 18.Bölüm ||

  "Kalp istediğini ister."

-Selena Gomez (The Heart Want What It Wants)

❀❀❀    

Selena bekliyordu.

Sabah uyandığında, Justin gitmişti. 

Gözlerini açmadan önce, havada yalnızlığı ağır basıyordu. Daha sonra elini uzatıp ve hala orada olduğunu ummak için yan tarafı elledi. Bu aptalcaydı çünkü yumuşak yataktan başka hiçbir şey hissetmemişti.

Yavaşça oturdu, örtüyü çıplak göğsüne sardı. Boğazında bir yumrunun oluşmasını engelleyemedi, gözyaşlarını zorla tuttu. Kaşlarını çatarak boş olan odasına baktı.

Yalnız olma hissinden nefret ediyordu.

Birdenbire, nefesini tuttu ve sarsılarak ağlamaya başladı.

  ❀❀❀      

Okul balosu yakında geliyordu ve herkes bunun için heyecanlandı. Şu an herkes, Junior'ın kız arkadaşına mümkün olan en romantik şekilde sorduğu sevimli yöntemden bahsediyordu.

"Tıpkı Tiffany Anderson'a nasıl sorulduğu gibi size de sorulduğunu hayal edin," Taylor Selena'ya bağırdı. "Ah, Tom'un benim için böyle bir şey yapabilmesini diliyorum."

"Gerçekten çok hoştu," dedi Selena gülümseyerek. Genç çifte kıskançlık hissedemedi, ve Justin'le olan ilişkisinin onlarınki kadar problemsiz olmasını diledi.

"Şimdi ona mesaj atacağım ve yapmasını söyleyeceğim!" Telefonunu çıkartarak, Selena'yı dolabının yanında yalnız bıraktı.

Selena normalden önce sınıfına geldi ve arkada oturdu. Öğretmenin gelmesini beklerken defterine dalgın dalgın şekiller çizdi.

"Selena?"

Selena, gelen sesle şaşırdı ve Yovanna'nın ona gülümsediğini görünce gözleri genişledi. Selena gülümsemesine karşılık vermeye çalıştı, ama Justin'in Yovanna ile zamanın çoğunu geçirdiğini unutamamıştı.

"Hey," dedi Selena utanarak, ve kulağının arkasına önüne düşen bir tutam saçı sıkıştırdı.

Yovanna kaşlarını çattı. "İyi misin? Düşüncelerinde biraz kaybolmuş gibisin."

Selena kendini gülmeye zorladı. "Ah, sadece baloda ne giyeceğimi düşünüyorum." Eğer gidersem...

Yovanna sırıttı. "Ooh, ilginç. Justin ile gideceksin değil mi?"

Selena duygularını gizlemeye çalışırken yutkundu. "Henüz bilmiyorum."

"Neden olmasın?" Yovanna merakla sordu.

Selena omuz silkti, aniden çok rahatsız hissetti. Belki Justin, Yovanna'dan onun yerine baloya gelmesini isteyecekti. Yovanna çok güzeldi ve Selena'yla asla karşılaştırmayacak kadar.

Yovanna'nın hala ona baktığını fark eden Selena, sahte bir şekilde gülümsedi.

Yovanna kaşlarını çattı. "O senin erkek arkadaşın." Elini Selena'nın elinin üzerine koydu. "Belki bugün sana soracaktır? Eğer olmazsa, belki de ilk hareketi yapmalısın." Yovanna Selena'ya göz kırptı. "Erkekler kendine güvenen kızlardan hoşlanır."

Selena, Yovanna'dan nefret etmeyi çok zor buluyordu.

    ❀❀❀  

Selena, kendini Yovanna'nın tavsiyelerine uyarken buldu.

Justin'in dolabının yanında endişeyle bekledi, ayağını geriye yasladı. Balo bileti aldığını ilan eden afişe bakarken, Justin'in hemen yanında durduğunu fark etmeyecek kadar dalgındı. Justin boğazını temizledi.

"Oh!" Selena kaşlarını kaldırdı. Dolabını açmasına izin vermek için uzaklaştı. "Afedersin!"

"Sorun değil..." dedi yavaşça, neden burada olduğundan emin değildi. Dolabını açtı. "Naber?"

Justin geçen gece olanlarla ilgili konuştu, özür diledi ve bir şeyle ilgilenmek için eve gitmesi gerektiğini söyledi. Aslında sadece oradan ayrıldı, çünkü paniklemişti ve bu yüzden eve gitmişti.

Selena tatlı bir kız olmak, Justin'in ondan daha fazla hoşlanmasına neden olacak gereksiz bir dramaya başlamak istemediği için onu affetti ve unutmak için elinden geleni yaptı.

"Um." Boğazını temizledi. "Merak ediyordum da eğer... ben-eğer, um..."

Justin sabırsızlanıyordu. "Ee?"

Selena dudağını ısırdı. "Balo hakkında ne düşünüyorsun?"

Justin inledi. "Tanrım, hayır balo zamanı geldi mi? Kahretsin, okul danslarından nefret ediyorum."

"Ah, evet, bu Cuma", dedi küçük bir sesle. "Müzik dersimiz için yaptığım performanstan iki gün sonra."

Justin şüpheli bir şekilde ona baktı. "Benden gitmemi istemeyecektin, değil mi?"

Selena gözlerini genişletti. "Hayır! Hayır! Pfft, ben de balodan nefret ediyorum!" Kendini gülmek için zorladı, "Hayır, gitmek istemiyorum Sadece.. merak ediyorum, sanırım."

Justin başını salladı. "Mantıklı." Yine başını sallamadan önce garip bir şekilde etrafına baktı "Şey, gitmeliyim, bu yüzden..."

Selena hayal kırıklığını gizlemeye çalışırken kollarını salladı. "Um evet, hoşçakal."

Omuz silkmeden ve iç çekmeden önce orada bir saniye daha durdu. 

Selena ezilmiş ve reddedilmiş hissetti. Ona aslında sormamış olmasına rağmen, gitme niyeti olmadığını açıkça belirtmişti. Ya da belki de bu bahaneyle telafi ediyordu çünkü onunla gitmek istemiyordu.

Arabasında sürücü koltuğuna oturdu, bir gözyaşı yanağından süzüldü. Sinirlenirken, yanağını sildi.Bu konuda bir bebek gibi davranıyordu. Sadece bir danstı.

Sadece bir dans, üzüntü tüm vücudunda dolaşırken kendi kendine tekrarladı. Sadece uzun zamandır dört gözle beklediği bir dans.