|| 11.Bölüm ||

1.5K 311 141
                                    

"Anneler, en iyisini bilir."

  ❀❀❀  

"Selena, çok güzel olmuşsun tatlım," Pattie, Selena'ya gülümseyerek bakıyorken, kolunu sıvazladı. "Yetişkin biri gibi."

Selena içten bir şekilde gülümsedi. Her zaman Pattie ile olan arkadaş ilişkisini çok severdi. "Teşekkür ederim Pattie."

Justin onun yanında somurttu ve yeni kıyafetler giymek için odasına gitti. Hala dünden kalanları giyiyordu.

Pattie soru sormadan önce Justin'in üst kata çıkmasını bekledi. "Sana iyi davranıyor, değil mi?" 

Selena kaskatı kesildi ama onu rahat tutmaya çalıştı. "Tabii Pattie."

Pattie gözlerini kıstı. "Bana söyleyebilirsin, tatlım. Eğer değilse, bir sonraki sene kıçını şaplaklayacağım."

Selena'nın gözleri genişledi. "Bunun gerekli olduğunu sanmıyorum." dedi kahkaha atmamaya çalışarak.

"Hmm," Pattie kuşkuyla ona baktığı sırada, Selena bacağına sarılan bir şey hissetti. Aşağı baktı ve ona bakan iki çift yaramaz gözle karşılaştı.

"Merhaba Jaxon! Jazzy!" Selena, diz çökerek ikisinin minik bedenine sıkıca sarıldı. Onlar kıkırdayarak sarılmasına karşılık verdiler.

"Justin geçen sefer burada olduğunu söylemedi," dedi Jaxon başını hafifçe eğerek. Selena'nın kalbi yumuşadı. O her zaman çocukları severdi.

"Aww, ama bak şimdi buradayım." Onları tekrardan kucağına çekmeden önce güven verdi. 

Jazzy, Selena kardeşine sarılıyorken onun dikkatini çekti. "Selena bak! Dönebiliyorum!"

Selena, Jazzy'nin eteğinin havalanmasına neden olacak şekilde döndüğünde onu alkışladı.

O anda Jaxon kaşlarını çatmıştı. "Hayır, Selena, bak! Yeni su tabancımı görmek ister misin?"

"Kimse su tabancanı görmek istemiyor." Jazzy, küçük kollarını göğsünün üzerinden geçirdi.

Jaxon Selena'ya baktı. "Selena istiyor. Değil mi, Selena?" Gözleri yalvarıyordu.

Çok tatlı, diye düşündü sırıtarak. "Tabii ki!"

Jazzy Selena'nın elini çekti. "Hayır, benimle takılmanı istiyorum."

Jaxon diğer elini çekti. "Hayır, benimle!"

Selena güldü. "Sakin olun, ikinizle de takılabilirim."

İkiside sevinç çığlıkları atarak güldüler ve kendilerini Selena'nın kucağına bıraktılar.

    ❀❀❀    

"Peki, okul nasıl tatlım?"

"Güzel," diye mırıldandı Justin, çatal ve bıçağını tavuğa saplarken.

Pattie Justin'e baktı. "Sana sormadım, Selena'ya sordum."

Justin gözlerini devirdi; son zamanlarda bunu çok yapıyor gibi görünüyordu. Selena Pattie'ye sırıttı. "Okul iyi."

"Birlikte herhangi bir sınıfınız var mı?" Pattie, başını yana yatırdı.

Selena, "Evet, tek sınıfımız var o da müzik dersimiz," diye yanıtladı.

"Başka sınıf yok mu?"

"Uh, hayır."

"Bu yazık, değil mi Justin?" Pattie, kaşlarını kaldırarak Justin'e çevirdi bakışlarını.

"Umrumda değil," diye mırıldandı Justin. Pattie'nin endişeyle Selena'ya bakmasından önce bir başka tehdit edici bakışlarını Justin'e yolladı.

"Ah, yemek kötü mü, tatlım?" Pattie,  Selena'nın yemek yemediğini fark ettiğinde sordu.

"Hayır, hayır! Ben sadece-" Selena doğru kelimeleri aradı. "Sanırım gerçekten fazla aç değilim."

Akşam yemeğinden sonra, Selena ve Pattie verandaya oturarak, rastgele şeyler hakkında sohbet etmeye başladılar. Justin telefonunu tezgahtan aldı ve merdivenlere doğru ilerledi.

Jaxon onu durdurdu.

"Nereye gidiyorsun?" Jaxon, Justin'in ilk adımını merdivenin bir basamağına yerleştirdiğinde sordu.  

Justin başını salladı. "Odama."

"Neden?"

"Çünkü odama gitmek istiyorum."

Jaxon kaşlarını çattı, "Ama neden?"

Justin,  bir nefes verdi. "Odamda gitmek istemek için bir nedene ihtiyacım yok. Sadece gitmek istiyorum."

Jaxon, "Ama misafirimiz var," dedi. "Annem, misafirimiz olduğunda odada kalmanın kaba bir davranış olduğunu söyledi."

Justin dudağını yaladı, "Sadece Selena var,"

"Yani?"

"Yani, bu yüzden odama gidiyorum." Justin odasına doğru çıkmaya başladı.

"Kaba! Sen kabasın, kaba, kaba!" Jaxon arkasından bağırdı ama Justin onu görmezden geldi ve odasına doğru ilerledi.

  ❀❀❀    

"Peki baban nasıl?" diye sordu Pattie.

Selena omuz silkti. "O iyi, sanırım. İş onu meşgul ediyor, bu yüzden ben genellikle uyuyorken eve geldiyor bu yüzden onu göremiyorum."

Pattie elini Selena'nın koluna koydu. "Bana ihtiyacın olursa buradayım."

"Teşekkürler Pattie," Selena gülümsedi. "Bu benim için çok şey ifade ediyor."

Pattie ona gülümseyerek konuşmaya devam etti. Selena'nın ayrılma zamanı geldiğinde, Pattie onu kapıya kadar geçirdi.

"JUSTIN!" Pattie, merdivenlere doğru bağırdı. Bu Selena'yı ürkütmüştü. "HOŞÇAKAL DEME ZAMANI!"

"Hoşçakal!" Justin, odasından bağırdığında Pattie kaşlarını çattı.

"JUSTIN DREW BIEBER, SENİ BUNDAN DAHA İYİ YETİŞTİRDİM! HEMEN AŞAĞI GEL!" Cevap alamadığında bağırmaya devam etti, "ŞİMDİ!"

Selena merdivenlerden aşağı inmeden önce onun inlediğini duydu. Selena'ya doğru yürüdü ve, "Hoşçakal," diye homurdandı.

Pattie kollarını göğsünün üzerinden geçirdi. "Şimdi hoşçakal öpücüğü ver."

Justin, Selena'nın yanağından öpmek için eğildiğinde Selena nefesini tuttu. "Mutlu musun?" diye sordu annesine.

Selena, Jaxon ve Jazzy'nin yanaklarına bir öpücük koymadan önce onlara bir kez daha sarıldı. Onu göremeyecekleri için üzgün görünüyorlardı bu yüzden yakında tekrar geleceğine söz verdi.

Selena evden çıktığında çocuklar oturma odasına geri gitti, Justin odasına geri gitmek için arkasını dönmüştü ama annesinin sesi onu durdurdu.

"Orada dur, genç adam" 

Justin annesine dönmeden önce iç çekti. "Evet?"

Ona bir adım yaklaşarak fısıldadı. "Eğer davranışlarını hızlı bir şekilde düzeltmezsen, Şu anda senin için en önemli olan tek şeyi kaybedeceksin. O gittiğinde sana, "Ben demiştim." demek istemiyorum."

---

SONUNDA BİRİ ŞUNUN YÜZÜNE VURDU GERÇEKLERİ AQ

Perfect   || JelenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin