Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?"
"Sonunda geldin mi?"
"Evet. Sanırım buradayım."
Saat dörde geliyordu. Onur, dünkü gitar çalan adam, yine aynı yere oturmuş güzel bir şarkı söylüyordu.
"Bugün hasılat nasıl?"
"Daha iyi günler olmuştu."
Gitarını ve paraları topladı hemen. Sessizce onu izledim. Gitarını omzuna taktı ve yanıma geldi. Bir şey söylemeden yürüdük. Benim bu garip halimi normal karşılıyordu. Bu sefer daha az kalabalık olan bir kafeye geçtik. Kenardaki, etrafında insan olmayan masaya oturduk.
"Evet. Dünden beri bekliyorum. Sonra ne oldu? Düğünde takım elbise giydi mi?"
"Giydi. Saçları gibi siyah bir takım elbise giydi ve ona çok yakıştı. Fotoğrafta çekindik o gün. Bak sana bir tane getirdim." Hemen küçük beyaz el çantamı karıştırdım ve fotoğrafı buldum. Sonra Onur'a uzattım. Sessizce fotoğrafa baktı ve bir süre sonra gülümsedi.
"Çok yakışıyormuşsunuz."
"Teşekkür ederim. Bizi herkes yakıştırırdı. Hatta o bana çıkma teklifini bu yolla yapmıştı."
🔻🔻🔻
Sabahın sekizinde her zaman kahve aldığım kahveciden çıkarken biriyle çarpıştım. "Pardon," dedim yüzüne bakmadan.
"Sanırım tanışıyoruz," diyen ses ile başımı çevirdim. O güzel gözleri nasıl unutabilirim? Tabi ki tanışıyoruz. Düğünde çok eğlenmiştik. Beni merak etmesi için dün, ondan önceki gün ve ondan da önceki gün onun çaldığı yere uğramamıştım. Bakalım planım işe yaradı mı?
"Tugay! Nasılsın?" derken sesim uykusuz olan birine göre oldukça gür ve neşeli çıkmıştı. Yolun kenarına doğru yürüdük ve insanlara geçmesi için yol verdik.
"İyiyim. Sen nasılsın Dilara?"
İsmimi her söyleyişinde kalbim fazladan beş kez atıyordu. "İdare ediyorum işte."
"İşe mi gidiyordun?" Gözlerim elimde tuttuğum kahveye indi hemen.
"İş aramaya. Günümüzde herkes iş sahibi olamıyor ne yazık ki."
Başını sallayarak bana onay verdi ve az sonra dudağını ısırdı. "Sana ne diyeceğim," dediğinde sadece dudaklarını izliyor olduğum gerçeği çok çarpıcıydı. "Bu gece bir kafede çalacağım. Beni dinlemeye gelir misin?"
Bingo! İlk randevu teklifini o yaptığına göre nazlanmam sona edirebilir. "Tabi ki hayranın olarak orada olacağım. Bana adresi hayır... bana telefon numaranı verir misin?"
