"Başka bir yaşam olmalı, böylesine acı çekmek için yaratılmış olamayız."
"Selam," dedim elimi havaya kaldırarak. Onur da eliyle kısa bir selam verdi ve yanına oturmam için yer açtı.
(Mustafa Sandal-Jest Oldu)
🎶Kız sen ne güzel, ne güzel gülüyorsun.
Kız sen ne güzel, ne güzel bakıyorsun.🎶O bu şarkıyı söylerken anılara daldım birden. Tugay ile bu şarkıyı ilk kez bir arkadaşının konserinde dinlemiştik. 90'ların şarkısıydı. O yüzden daha önce duymamıştım. Ama Tugay duymuştu hatta ezbere biliyordu. Dudaklarını hareket ettirerek bana söylemişti şarkıyı. Ben de büyülenmiş gibi onu izlemiştim. Bunu nasıl başarıyordu? Dünyada sadece ben varmışım gibi hissettiriyordu.
Gitar sesi kesilince anılarımdan ayrıldım hemen. "Çok güzeldi," diyerek minik bir alkış tuttum Onur'a. "Bana hikayeni anlayacaktın."
"Ah benim senin gibi uzun uzun anlatacak bir hikayem yok aslında," dedi ve kutuya para atan adama başıyla teşekkür etti. "Çok sevdiğim bir kadın vardı. Onun için deli oluyor, her istediğini yapıyordum. Öl dese ölürdüm, o derece. Sonra o..." Gözlerini benden kaçırdı, acı bir gülümseme taktı beyaz yüzüne. "Beni aldattı. Beni hiç sevmemiş, onu korumamı sevmiş. Param da yok yakışıklı da değilim ulan, neden tuttun beni yanında diyemedim tabi."
Ne diyeceğimi bilemedim o an. Böyle bir şeyin tesellisi olur muydu? Dünyada ne garip ne kalpsiz insanlar vardı. Güzel insanların kalpleri yaralanıyordu ve bür daha kimseyi sevmemek üzere kabuk bağlıyordu o yaralar.
"O yüzden dedim ya, sen ne güzel sevmişsin o adamı."
Yarım gülümseme gönderdim ona. "Teşekkür ederim. Umarım bir gün biri seni de böyle sever." Cevap vermeyince ayağa kalktım ve hemen karşımızda simit satan adamdan iki simit aldım. Sıcacıktı. "Al bakalım müzisyen. Bugün anlatacaklarım da bu simitler gibi sıcacık."
🔻🔻🔻
(Tülay Özer-İkimiz Bir Fidanın)
🎶Yaşamanın gayesini seni sevince anladım, senden gelen her cefaya bu canımı adadım. 🎶Mırıldanarak söylediğim şarkı ile makyajımı tamamladım. Zaten oldukça hafif bir makyajdı. Bu akşam Çiçek ve eşinin evine yemeğe gidecektik. Tugay ve ben. Aslında bu önemli bir adımdı. Sevgili olsakta birbirimizi az tanıyorduk. Bu yemeğin bizi daha yakınlaştıracağına emindim. Üstelik Çiçek'in onu sevmesi de önemliydi. Kısacası aşırı önemli bir gün. Bu gün için pudra pembesi bir elbise giymiştim. Telefonum çaldığında arayanın Tugay olduğunu gördüm. Anlaşılan gelmişti. Aceleyle pudra pembesi çantamı omzuma taktım ve telefonu da çantaya attım. Evden çıkıp, kapıyı kilitledikten sonra derin bir nefes verdim. Az önce rekor kırdım bence.
Üstümü düzelttikten sonra merdivenleri indim yavaşça. Yavaşça çünkü topuklu ayakkabı giyiyorum. Apartmandan çıktığımda ise çok ilginç bir şey ile karşılaştım. Kırmızı bir motor ve Tugay o motorun üstünde oturuyor. Gülmeye çalıştım ama çok başarılı olamadım. Bu elbise ile motora mı bineceğim?? Aklımda bunlar dolanırken Tugay ile gözlerimiz çarpıştı. "Merhaba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Anım Sensin
NouvellesHer anım sensin. Sevdiğimde de, acı çektiğimde de. Veda anımızda bile benim için tüm dünya sendin ve her an sensin. -2019- ©Tüm Hakları Saklıdır.