Genç adam zorlukla gözlerini açtı. Kalkmaya yeltendi ama yanındaki yaşlı kadın ona engel oldu. "Aldığın yaralar derin oğlum. Dinlenmelisin" dedi. Genç , "Kalkmam lazım. Ne zamandır buradayım? Üstümden çıkardıklarını nereye koydun? Kamam nerede? "
"Kıyafetlerin şurada yıkanmış ve asılı duruyor. İçinden çıkan küçük bir kara şey ve kaman da hemen yanlarında" dedi. Yaşlı kadın askere benzeyen genç adama baktı ve devam etti. "Sen ölümden döndün ve ilk düşündüğün şeyler o kara şey ve kaman mı?" Soruya bir cevap vermeden ayağa kalktı ve kıyafetlerine giderken yere yığıldı.
Çeçenya'da savaş gittikçe kızışıyordu. Çeçenler, Ruslara karşı inanılmaz bir bağımsızlık mücadelesi veriyorlardı ve de içlerindeki hainlerle. Albay Zelimkhan, hızlı bir şekilde Dudayev'in odasına girdi. Dudayev hafifçe gülümseyerek Albay Zelimkhan'a doğru baktı : " Efendim, Rus savaş planlarını öğrenmesi ve bize getirmesi için görevlendirdiğimiz askerden, planlanan sürenin üstünden doksan altı saat geçmesine rağmen haber alamadık. Hayatta olduğu konusunda hiçbir bilgimiz yok. Askerin getireceği bilgilerin bizim için hayati olduğundan görev hakkında size bilgi vermek istedim." Dudayev camdan Grozni'ye baktı. Çehresi düşünceli ve sinirli bir hale döndü ve emri verdi: "Bulunması için ne gerekiyorsa yapılsın. Bütün yetki sende Albay. "
Albay odadan çıktı ve en iyi askerlerinden üsteğmen Murad'ı yanına çağırttı. Üsteğmen Murad bir iki dakikada albayın odasına geldi. "General bana bütün yetkiyi verdi. Seni ve seçeceğin birkaç askeri kurtarma görevine göndereceğim. Ne pahasına olursa olsun görevi tamamla Murad, sonunda ölüm olsa bile! Hazırlanmak için bir saatin var!" Murad görevin ne olduğunu anlamıştı. "Emredersiniz komutanım!" Diyerek odadan çıktı. Odasına gidip en iyi iki askeri Mirza ve Aslanbek'i çağırttı. Askerlere görevi anlattı ve hazırlıklarını yaptı. Saat sonunda üsteğmen ve askerleri göreve hazırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEZAGi (Bir Çeçen Özel Tim Macerası)
Historical Fiction"Gerçek can yakıcıdır. Şeref vazgeçilmez. " Yazarlar : Caucasian Team Esra Güngör Ömer Ekinci Taha Sanay Editör : Şolokh Ülkü Menşure