Bölüm 9- Plan

514 10 0
                                    

Gözlerimi açtığımda etraf soluk pembelerle dolanmıştı. Başkanın beni gördüğünü sandım ama hala araçtaydık. Pembe adaya yavaş yavaş  giriyorduk. Yattığım yerden doğruldum. Araç Pembe adaya girmişti.

Bakanlığın arkasında bir yer açıldı. Araç oraya girdi. Aracın kapıları açıldı. Hamen arkadan inip saklandım. Biraz yürüdüler. Yürüyecek halim yoktu. Merdivenlerle ikinci kata çıktım. İkinci katta yangın merdiveni vardı. Biraz zorladıktan sonra kapı açıldı.

Hızlı hızlı merdivenlerden çıktım. Birden önüme başkan çıktı.

"Lale ne işin var senin burda?" dedi soğuk sesiyle. Yutkundum.

"Nazı merak ettim," dedim ciddi bir sesle.

"Merak etme Naz şuan ailesinin yanında. Yarında sizi götüreceğiz. Pembe adadan ayrılacaksınız, hadi keyfini çıkarın," dedi.

Bakanlıktan ayrıldım. İçimde çok büyük bir kin vardı başkana karşı. Ondan nefret ediyordum. Onun bu yaptıklarına hiçbir şey söyleyememek canımı çok yakıyordu.

Koşarak otele gittim. Bizimkiler odadaydı. Odaya bir hışımla girdim. Kapıyı örttüm.

"Ne oldu Lale? Sabahtan beri nerelerdeydin?"

"Anlatacağım," dedim ve derin bir nefes aldım.

"Kızlar çok kötü şeyler oluyor."

"Ne oluyor?" diye sordu Damla gayet normal bir sesle elindeki tarağı bırakarak.

"Başkan bizim derilerimizi yüzecek... Naz'ı öldürecekler... Yarın bizede aynısını yapacaklar... Öleceğiz... Her şey oyunmuş... Nazı kurtarmalıyız..."

"Ne diyorsun Lale? Tek tek anlat."

Parla'nın sözleriyle derin bir nefes aldım.

"Bugün başkan Naz'ı evine gönderecekti. Naz sizdinle birlikte gidelim dedi. Ben sizi aradım ama yoktunuz, bende Naz'la gittim," devamını getirmeden Damla sözümü kesti, "Sen bizi bırakıp mı gittin?"

"Hayır, dinleyin," diyerek olanları anlattım ama inanmadılar. Başkan onların gözünü öyle bir boyamıştıki beni yalanladılar.

"Lale saçmalama, bugün Naz evine gitti, bizde yarın gideceğiz daha ne istiyorsun, bizi gördüğün hayellerle uğraştırma. Şimdi tatil bitti son günümüzüde bırak eğlenceli geçirelim!" dedi Parla vurguluyarak.

"Bana inanmıyor musunuz? Yalancı, düzenbaz bir kadına mı inanıyorsunuz?"

"Sen inanmak istediğine inanıyorsun Lale, hayellerini kendine sakla," dedi Damla.

Çok ağırıma gitmişti. Bana inanmıyorlardı da yeni tanıdıkları kadına inanıyorlardı. Göz yaşlarımı durdurmaya çalışarak odadan çıktım. Hızlıca indim. Cenk'i bulmalıydım. Şimdiye kadar hep yanımdaydı. O bana inanırdı. Koşarak babasının işyerine gittim. Kolileri ayırıyordu. Hemen yanına gittim.

"Cenk."

Bir an sıçradı.

"Lale ne işin var burda? Hani gitmiştin sen?"

"Konuşmalıyız," dedim.

Karşıdaki banka oturduk. Her şeyi anlattım. Anlatırken göz yaşlarıma hakim olamadım.

"Nee! Lale sen ciddi misin? Başkan böyle bir şey yapamaz."

"Sende inanma Cenk sende inanma. Ben salakça bir hayal kurdum ve hepinizi kandırmaya çalıştım, öyle mi?"

"Yılların başkanı neden böyle bir şey yapsın ki?"

"Gözlerimle gördüm," dedim kendimi savunmaya çalışarak.

Pembe Ada (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin