5.BÖLÜM

176 41 12
                                    


Okula geldiğimizde midem altüst olmuştu hemen arabadan inip arafa kötü bakışlar attım biraz kendime geldikten sonra arafla birlikte okulun içine doğru yol aldım sınıfın içine tam gireceğim anda karşımda beliren bir çocukla göz göze geldim hemen kendimi toparlayıp gözlerimi kaçıracaktım ki çocuğun kim olduğunu hatırladım.

Bu çocuk dün beni bütün okulun ortasında aşağılayan çocuktu. Düncelerimden ayrılıp geçmesi için yol verdim ama o bana alaylı bir gülüş atıp " merhaba yobazcık beni hatırladın mı?" diyince devam etti "nasıl unutabilirsin ki unutman imkansız zaten"diyip kolunu koluma vurup gitti ben ise arkasından bakakaldım sonra kendime gelip sınıfa geçtim. Sabah sabah böyle bir olay yaşamak kötüydü biraz ama moralimi bozamazdım   arafın sınıfa gelmesiyle düşüncelerimden ayrılıp kitaplarımı çıkardım  biraz sonra hoca gelimce  ders başladı gerçi ben dersi dinlemeyip defterimi karaladım. Ders bitince nehirle beraber bahçeye indik boş bulduğumuz bir banka oturup muhabet ettik biraz sonra bir anda başıma gelen sert bir şeyle gözüm bir anlığına olsun karardı. Kendime gelince nehir ayağa kalkıp "kim bu topu attı" diyince benimle hep uğraşan çocuk yani yamaç yanımıza gelip bana alayçı bir bakış atıp nehire "ben attım bir diyeceğin mi var" diyince nehir yutkunup kısık bir sesle "yok" dedi yamaçta " iyi o zaman" diyip gitti başım çok ağrıyordu "güneş burnun"

diyen nehire anlamsızca bakıp elimle burnuma dokundum burnum kanıyordu hemen cebimden bir peçete çıkartıp burnuma bastırdım " tamam birazdan kan durur "  diyip devam ettim " sınıfa gideli mi" diyince nehirde " tamam zaten benimde hiç keyfim kalmadı" dedikten sonra birlikte sınıfa geçtik araf beni görünce hemen yanıma gelip " ne oldu güneş burnun neden kanıyor " diyince nehir hemen "yam" yamaçın yaptığını söylemesine izin vermeyip " bir şey yok şu dokuzuncu sınıflar basketbol oynuyorlarken yanlışlıkla top başıma geldi sonrada burnum kanadı yani öyle önemsenecek bir şey yok" diyip sırama geçtim bu gün için fazlasıyla olay yaşamıştım bu kadar yeterdi benim için son derste bitince herkez dağıldı yine en son çıkan ben olmuştum sesiz koridorda yürürken arkamdan gelen ayak sesiyle arkamdan gelen kişinin bir erkek olduğunu anladım adımlarımı hızlandırıp tam merdivenlerden iniyordum ki ayağım kaydı tam düşüyordum ki arkamdaki çocuğun elimden  tutmasıyla düşmekten son anda kurtuldum ama karşımdaki yamaçla keşke düşseydim dedim içimden elimden tutup beni kurtarmıştı ama elimi bıraksa düşecek bir pozisyondaydım "işte ipin ucunda kelimesi tamda bu an için kulanılmalıymı "şimdi bana muhtaçsın elini bıraksam burdan düşersin" diyip merdivenlere baktı ve devam etti " ve inanki en az hasarla kolunu kırarsın ama ben o kadar acımasız değilim seni kurtarırım ama bir şartla eğer benden af dilersen seni kurtarırım" diyince kaşımı çatıp " ben sana muhtaç değilim allah isterse beni burdan kurtarır" diyip devam ettim " birde ben bir hata yapmadım ki senden özür dileyeyim özür dileyecek biri varsa oda sensin" dediğimde gülüp " ipin ucunda olan birisi için çok cesursun" diyince " bırak burdan düşmekten korkmuyorum" dediğimde ona

boyun eğmeyeceğimi anladı ve şöyle dedi " tamam bunu sen istedin" diyince elini gevşetmeye başladığını fark ettiğim de gözlerimi kapattım. Birden sarsılınca gözümü geri açtım ama düşmemiştim " vaz geçtim seni burdan atarsam elime bir şey geçmez " diyip gitti ben hala şaşkınca arkasından bakıyordum "güneş nerdesin iki saatir seni bekliyorum" diyen arafa bakıp " tamam geldim" diyip aşağı indim biraz sonra eve gelince odama çıkıp üstümü çıkarıp rahat bir tunik giydim başımıda at kuyruğu yapıp aşağı indim daha erken olduğu için ne annem nede babam evdeydi bende mutfağa gidip biraz abur cubur alıp odaya geldim

bilgisayardan rasgele bir film açıp izledim yeti diye bir korku filmiydi bir takım maç için başka bir ülkeye giderler yolda uçakları düşer şans eseri bunlar sağ kurtulur kutuplarda bir yerde uçakları düşmüştür bunlarda yardım beklerken uçak kazasında ölen insanların her geçen gün azaldığını fark ederler sonra da yeti denilen canavarından kaçmaya çalışırlar en sonundada bir helikopter gelir ve onları kurtarır güzel bir film yani film bitince akşam namazı için banyoya gittim abdest alıp namaz kıldım  biraz sonra çalan zille annemin geldiğini anladım hemen aşağı inip annemi karşıladım "hoş geldin annecim " diyince annem bana sarılıp "hoş buldum kızım" diyip benden ayrıldı ve koltuğa oturdu yüzünden yorulduğu beliydi

Babamda gelince hep birlikte masaya oturduk yemekten sonra yatsı namazımı kılıp biraz ders çalıştım ne kadardır çalışıyordum bilmiyorum ama gözümün kapandığını fark edip çalışmayı bıraktım sonrada uyumak için yatağa gittim.

Zıt KutuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin