Bir Platoniğin Günlüğü

BÖLÜM 1

Bölümler düzenlenecektir.

Sabah odama dolan güneş ışıkları ile gözlerimi yavaş yavaş açtım yani diğer kızlar böyle yapıyor olabilir. Ama ben sabahın erken saatlerinde en sevdiğim şarkının alarm sesi olmasına rağmen yataktan homurdanarak kalktım. Yine üşengeç bir şekilde uyuşuk adımlarla odamda ki küçük ama şirin banyoya doğru ilerledim. Ayna da dağılmış bir Elif ile karşılaşınca yüzümü buruşturup rutin işlerimi halletmek için işe koyuldum. Daha sonra da okul için hazırlanmaya başladım.

O Elif Kaya 17 yaşında lise 3. sınıf öğrencisi İstanbul'da özel bir kolej de okuyor. Babası ve Annesi aile şirketlerini yöneten iki başarılı isim Ceyhun-Ezgi Kaya. Ailenin tek çocuğu. Elif sarı saçları , yeşil gözleri ,uzun boyu , ince bir vücut yapısı ile gerçekten güzel bir kız. Elif aynı sınıfta olduğu birine platonik evet platonik tam 3 yıl lisenin başından beri bir türlü kendini toplayıp da konuşamadığı kişi. Sadece en yakın arkadaşı Nehir dışında bu platonik aşkı kimse bilmiyor ha unutmadan bir de Elif'in her şeyi olan günlüğü de var tabi. Zamanla unutmayı planlarken nereden bilebilirdi ki hislerinin onu yanılgıya getirip de ona daha çok bağlanıp sevgisinin kuvvetleneceğini. Hadi şimdi yavaş yavaş Elif'in hikayesine giriş yapalım.

Tam olarak hazır olduktan sonra yavaş adımlarla aşağıya inmeye başladım bana kalsa merdivenlerin korkuluk bölümlerinden kayarak da inerdim ama ailem izin vermiyor. Her zaman olduğu gibi annem ve babam erkenden kalkmış kahvaltı masasına oturmuş iş konuşuyordu. Bu gün pek de bir şey yemek istemediğim için ikisini de öptükten sonra okul da bir şeyler yiyeceğimi söyledikten sonra okuluma doğru yürümeye başladım. Okul bahçesinden içeri girdiğim de gözüme ilk olarak Emre ve Merve çarptı. Oradaydı bir türlü unutamadığım platonik olarak sevdiğim kişi.

Emre Aksoy kahve rengi olan saçları hafif yapılı bir vücudu ve benim en sevdiğim gülüşü ile karşımda olan kişi biz arkadaştık yani ona göre benim hayallerim de bir çok kez evlenmiştik aslında ne yani hayal etmek güzeldir.Biz Emre ile ailelerimiz sayesinde de tanışıyoruz aslında babam ve onun babası Murat amca bir çok kez iş için toplanmış annem ve onun annesi Aslı teyze ile de annem çok iyi anlaşırlardı hatta bir çok kez toplanıp akşam yemekleri bile yerdik. Emre bana hep güzelim derdi ama biz arkadaşız işte buda böyle hayatımın bana karşı olan saçmalığı. Beni görünce eliyle selam vermişti bende ona karşılı olarak selam vermiştim bu normaldi çünkü biz arkadaştık üstelik onun sevgilisi bile vardı.

O sıra da Nehir'i görünce hızlıca yanına ilerledim. Nehir ise tek çocuk olmama rağmen kız kardeşim gibi olan en yakın arkadaşım. Kahverengi saçlı gayet güzel bir kız tabi ki güzel çünkü benim arkadaşım.

Birlikte sınıfa ilerledik o sıra da biraz konuştuk. Ders başlamıştı ve ben bir kaç not alıyordum Emre ise telefonu ile ilgileniyordu aslında notları kötü değildir ama Geometri dersi ile pek ilgilenmez aslında bence Geometri dersini kimse sevmez. Merve denen şu malum Emre' nin sevgilisi bizim sınıfta değil zaten aralarının pek de iyi olduğu söylenemez benim de işime geliyor bu durum.

Ve sonun da öğlen arasına girmiştik sıkıntıdan patlarken Nehir ' in kantinden gelmesini bekliyordum belki üşenmiş olmasaydım şu an karnım doymuş olurdu ama Nehir'i beklemek zorundaydım. O sıra da yanıma oturan Emre ile şaşırdım elinde iki tost ile bana bakıyordu.

"Elif bakıyordum da herkes bir şeyler yerken sen yine üşenip kantine gitmemişsin güzelim tost aldım sana hadi ye soğutma. "

"Teşekkür ederim üşenmedim ben sadece yerimden kalkmak zor geldi hepsi bu yani bence kötü bir şey değil hem sevgilin bana kötü bakıyor bence sen onun yanına git."

"Merve mi? Off bu aralar canımı sıkıyor onunla neden sevgili olduğumu dahi bilmiyorum hiç bana göre değil."

"Bilmem yani istemiyorsan zorlama kendini boş ver bence hem sana göre değil o."

Ne diyorum ben ya sana göre değil falan istemezsen zorlamaymış ne yapsın sanki kaç tane sevgilim olduysa akıl veriyorum çocuğa yada inşallah ayrılırlar zaten sevmiyorum o kızı. Aslında Emre'nin yanında bulunan kızların hiç birini sevmiyorum.

"Öyle diyorsan öyledir güzelim bakarım bir çaresine."

O sıra da Merve denen şu şahsiyetin itici olan sesi ikiye katlanıp dudaklarından aşkım kelimesi döküldü ve herkes hayattan soğudu zaten Emre de gitti.

Nehir geldikten sonra ben yine uzun süre söylendim bir sürü bir şeyler yiyerek hıncımı yiyeceklerden çıkardım ve öğlen arası bitti.

Kalan derslerinde bitmesi ardından okul bitti ve ben yine eve doğru yürümeye başladım. Kulaklığımı takıp ağır adımlarla eve doğru yürümeye başladım belki de eve gidince biraz uyusam hiç de fena olmazdı.

Eve geldikten sonra üstümü değiştirip yatağıma geçtim gözümü kapatıp her zaman yaptığım gibi hayal dünyama daldım. Bu günün ardından yine bana kalan sadece arkadaşça olan güzelim kelimesi olmuştu bunu her zaman söylese de bilmiyordu ki ben de ne büyük hisler bıraktığını, bilmiyordu ki onu sevgilisi ile gördüğümde neler yaşadığımı zaten bilse neler olacağını ben bile bilmiyordum. Hislerim yine bana ağır gelmeye başlayınca göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı ve ben kendimi uykunun huzurlu kollarına teslim ettim.