Bir Platoniğin Günlüğü

BÖLÜM 3

Emre'nin evinden nasıl koşarak çıktığımı Nehir ile nasıl vedalaşıp eve geldiğimi dahi hatırlamıyorum ne yapmıştım ben öyle yıllardır cesareti olmayan ben bir anda Emre'nin yanağını öpüp gitmiştim. Belki sadece yanağına küçük bir öpücük kondurmuştum ama kimse yaşadığım şeyin benim için ne kadar büyük olduğunu anlayamaz hala yanaklarım kıp kırmızı resmen bir domates gibi kızarmış bir şekilde yatağıma uzanmış tavana bakıp salak salak sırıtıyorum. Aslında bu gün herkesin içinde rezil olmuştum ama Emre beni o durumdan çekip bu günün en mutlu insanı yapmıştı. Benim için Merve ile kavga etmiş üstelik ayrılmıştı. Asla insanların mutsuzluklarından zevk alacak bir kız değilim ki zaten ayrılmaları için bir şey yapmamıştım tabi doğru söylemek gerekirse sevinmiştim daha fazla karşımda onların sevgi gösterilerini izleyip acı çekmek istemiyorum.

Bu gün farklı bir karar almıştım. Emre ile biz zaten arkadaşız ailelerimiz de tanıştığı için yakın bir arkadaşlık bende bunun böyle ilerlemesini sağlayacağım arkadaş gibi her şeyden önce iki kişi bir ilişki kurmak istiyorsa bence öncelikle iyi iki arkadaş olmalı yani belki de işe yarar tabi bu güne kadar arkadaşlığımız bir adım öne geçmedi ama Emre beni her zaman koruyan ve bana daima değer veren biri oldu benim tek istediğim bu korumasının sebebinin onun hayatında daha önemli biri olduğum için devam ettirmesi ve sevgisinin arkadaştan öte olması yani beni Nehir ile aynı konuma koyarsa pek de hoş olmaz. Yarın bu bulduğum yeni taktik işini uygulamaya başlayacağım belki de onun beni fark etmesini sağlayacak bir şey olur.

...

Ertesi sabah ilk defa alarmın ilk çalışında kalktım ve hızlıca işlerimi halledip giyindim hatta saçlarımı yaparken şarkı bile söyledim. Dün olanlardan sonra ve yeni aldığım kararı bu gün uygulayacağım için biraz heyecanlıydım aslında öncelik olarak Emre'ye kızarmadan bakmam ve dün onu öptüğümü zor olsa da aklımdan çıkarmam gerekiyordu. Hazırlanmam bitince aşağıya indim yine her zaman olduğu gibi annem ve babam kahvaltı için yerlerini almışlardı onlara günaydın dedikten sonra bende oturdum ve tabağıma bir kaç atıştırmalık bir şeyler koydum ve yemeye başladım. Not konusu falan açılınca derslerimi de fazlasıyla aksattığım aklıma gelince akşam biraz ders çalışıp test çözmeyi aklıma not ettim. Anne ve babamı öptükten sonra dışarı çıkıp okula doğru yürümeye başladım. 

Okula gelirken yavaş yürüdüğüm için bahçede çok kişi yoktu dersin de başlamasına daha 10 dakika falan vardı bende direk sınıfa çıkmaya karar verdim. Sınıfa çıkınca Nehir'in yanına doğru ilerledim ve günaydın dedikten sonra hemen beni çekiştirip dün olanlar ile ilgili heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı gülmeden edememiştim benden daha çok heyecan yapıyordu bu konuda. Biz böyle konuşurken Emre ve Cem sınıfa girdi Cem Emre'nin en yakın arkadaşı aslında bir de Mert diye arkadaşları var ama o genelde Doruk ile basketbol falan oynar. Hemen sonra ise ders başladı notlar falan alıyordum çünkü bu sene 11. sınıf olduğum için derslerimi aksatmak ve ailem ile senin sevgilin falan mı var neden notların düştü ? gibi bir konuşma yapmak hiç tercih edeceğim bir şey değil. Dersler böyle geçerken ders aralarında Emre ve Cem ile kantine falan gittik bu gün böyle gayet iyiydik yakın arkadaş mevzusu işe yarıyordu. Arada Mert ve Doruk da gelip bize katılıyordu aslında Doruk eğlenceli bir çocuk olduğu için onula da iyi anlaşıyorum ama Mert ile o kadar yakın değiliz yani onun bana karşı farklı hisleri olduğunu söylüyor Nehir ama ben genelde bu konuyu kapatmayı tercih ediyorum. Dersler falan derken sonunda okulun çıkış vakti gelmişti biz Nehir ile yürürken Emre yanıma gelip biraz sahile doğru yürümeyi teklif etti benimle bir şey konuşacağını da ekleyince bir tuhaf olmuştum ama belli etmek de istemiyordum. Annemi arayıp haber verdikten sonra yürümeye başladık.

" Aslında ben de bir şey söylemek istiyorum dün beni havuzdan çekip çıkardığın ve bana yardım ettiğin için çok teşekkür ederim. Sonuçta sende diğerleri gibi öyle sadece bakıp gülebilirdin. Ben rezil oldum diye düşünürken bu yaptığın şey gerçekten çok hoştu ne kadar teşekkür etsem az. "

" Saçmalama Elif tabi ki sana yardım edeceğim seninle de asla dalga geçmem onların yaptığı sadece aptallıktı hem güzelim biz hem okulda hem dışarı da görüşüyoruz seni korumazsam Ezgi Teyze çok kızar sonra. "

" Hmm annemin korkusundan beni koruyorsun yani. Neyse sen benimle ne konuşacaktın hadi anlat dinliyorum."

" Ya aslında şöyle bir kız var ondan hoşlanıyorum ben Merve ile de hem onu saçma hareketleri hem de o kız için ayrıldım yani bilmiyorum işte. "

O konuştukça ben daha da kötü oluyordum sanki bu olay işe yaramış ve bana çıkma teklifi edecekmiş gibi konuşuyordu.

" Ya sende tanıyorsun aslında Burcu hani şu karşı sınıfta ki benden hoşlanıyormuş bir arkadaşı geldi söyledi benim için onunla konuşur musun ? "

Ne! Ne! bu muydu yani bu mu ben onu deli gibi severken benden onun için başka bir kızla konuşmamı istiyordu resmen ağlamamak için kendimi sıkıyordum bu bu çok fazlaydı ben bu kadarına gerçekten dayanamazdım hızlıca ayağa kalktım tabi bunu beklemediği için şaşırdı.

" Kusura bakma böyle konular ile ilgilenmiyorum size mutlulular."

dedikten sonra koşarak oradan uzaklaştım. Kulaklığımı taktım hızlıca rastgele bir şarkı açtım ve son ses açtım şu an hiç bir şey duymak istemiyordum insanların bana tuhaf bakışları umurumda bile değildi. Nefesim kesilecek kadar hızlı koşuyor aynı zaman da ağlıyordum evin bahçesine girdikten sonra eve girmeden arka bahçeye doğru koştum ve kendimi çimenlerin üzerine bıraktım bu bu çok fazlaydı ben onu seviyordum hemde yıllardır biriken bir sevgi ile sadece benden önce hislerini bir arkadaş yoluyla söylettiren kendi söyleyemeyecek kadar bu konuyu önemsemeyen bir kız daha yeni olan hislerine karşılık benim yıllardır özenle sakladığım hislerin yenik düşmesi haksızlıktı. Ağlıyordum hemde hıçkıra hıçkıra belki de aptallığıma ağlıyordum ne olmuştu biliyor musunuz hala aptal gibi onu seviyordum bu söylediklerine karşılık sadece kırılmış kalbim tamamen kırılmıştı ama ona olan hislerim hiç eksilmemişti. Neden dedim kendi kendime, Neden gitmiyor aklımdan?; Neden onu bu kadar seviyorum?; Neden mutlu olamıyorum?. 

Ve sonra yavaşça kalktım yerden çantamda ki ıslak mendili alıp yüzümü sildim bir de annem ve babam ile konuşmak istemiyordum. Tek istediğim biraz uyku biraz huzur nasıl olsa daha mutsuz olacağım çok zaman var önümüzde daha onları el ele göreceğim falan. Eve girip annemlere okulda derslerin yoğun olduğunu ve uykumun olduğunu söyledikten sonra odama çıkıp bir duş aldım ve yatağıma girdim tekrar ağladığımı fark edince sımsıkı kapattım gözlerimi uyumaya ihtiyacım var benim huzura ihtiyacım var ağlamaya değil ve sonra ağladıktan sonra gelen uyku hissi ile gözlerimi rahatça kapattım.