ᴄᴏʟᴅ ɴɪɢʜᴛ

3.4K 345 288
                                    

Gündüzle geceyi karıştırıyorum, yardım et yabancı sana aşık oluyorum.





Geceler cevaplanması zor başı boş sorulara yanıt aramak için uygun bir vakit değildi. Fazla uzundular ve de sessiz.

Sanki bir ruh odamda geziniyor, arada bu başı boş soruları avazı çıktığı kadar bağırıyordu.

Bu olağanüstü can sıkıcı ruhun bağırışları odamda yankı yapıyor, yastıklarımla kulaklarımı kapamama sebebiyet veriyordu.

Kesinlikle yanlış bir vakitti parlak yıldızların arasına çaresizlikle harmanlanmış soruları eklemek, baştan sona bir tezatlık oluşturuyordu. Ve en önemlisi uykumla aramı bozuyordu.

Keşke soru işaretlerim olmasaydı, keşke onlarda boğulmak yerine uykunun huzurlu rüzgarlarında nefes alabilseydim.

Evet hayatımda şu an için birkaç keşkem vardı, ama Soojin'e yaptığım eylemde hiç bir keşkem yoktu.

Soojin'in sadece varsayım yaparak insalara zarar vermesi, yine aynı sebepten suçsuz bir adamın okuldan atılması veya lise hayatımın iplerinin bir çocuğun elinde olması bana hiçbir keşke sunmuyordu.

Bu beni bencil yapar mıydı?
Ya da kötü biri belki de yapardı.
Ama ben yaptığımın doğru olduğuna, olması gerekenin bu olduğuna bir kere inanmıştım. Bunu hiçbir olumsuz eylem değiştiremeyecekti.

Aslında ben çok bir şey istemiyordum. Sorunsuz bir lise hayatı, yüksek birkaç not, arkadaşlarımla unutamayacağım anılar ve de biraz mutluluk.
Gayet makul standart isteklerim vardı.

Beni ısrarla reddeden yumuşak yatağımda doğruldum. Oda lambasının aydınlattığı loş odada gözlerimi gezdiriyor Felix'in büyükannesinin takma dişlerine yaptığı gibi kafamı çıkarıp su dolu bardağın içine koymak istiyordum.

Sırtımı yatağımın başlığına dayayıp kollarımı serbestçe iki yana bıraktım. Belki kafamda dönüp duran soruları biraz olsun yanıtlarsam uykum benimle barışır hiç olmadı bu gecelik barış imzalardı.

Uykuya hasret gözlerimi odamdaki turuncumsu loş boşluğa diktim.

Arin'e söyleyecek misin? Ya da Mimi'ye?

Düşündüm önümdeki boş duvardaki loş ışık, zihnim gibi bulanıklaşmaya başlayana kadar düşündüm. Saniyeler dakikalara karışıyor zaman kavramı kapılarını kapatıyordu.

Hep kenara ittiğim, ertelediğim sorum şimdi ünlü bir star gibi parlıyor mikrafonu bana uzatıyordu.

Arkadaşlarım. Her gün onların yüzüne bakıp yalan söyleyediğim arkadaşlarım.

Peki onlara söyleyince ne olacaktı? her şey çözülecek ve ben rahatlayacak mıydım?

Arin veya Mimi bunu duyduğunda aferin dostum o kızıl sürtüğe gününü göstermişsin mi diyeceklerdi?

Tam tersine eğer onlara söylersem onlarıda bu bataklığa çekmiş olacaktım. Beni kurtarmaya çalışacaklar yavaşça onlarda batacaklardı. Ben bu küçük ihtimali bile onlara sıçratmayacaktım.

Arkadaşlar mutlu anlar paylaşmalılardı, hatalarla dolu anları değil.

Bu hata gidebildiği kadar benimle beraber gidecekti.

Uzun zamandan beri konuşmayan içimdeki Jiho sinsice atağa geçti.

"Ve de Hoseok'la."

Good Night Hoseok | Hoseok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin