Bölüm 1

194 10 0
                                    

Stephanie'nin yatağımın üstünde gülerek zıplamasıyla yine lanet bir güne gözlerimi açtım.Stephanie 9 yıl önce onu yemekhanede Delilah ve arkadaşlarıyla kavga etmekten (aslında dayak yemekten) kurtardığımdan beri en yakın arkadaşım.

"Jodie,Jodie,Jodie hadi uyan okula geç kalacağız seni sersem" onu hiç umursamadan arkama dönerken kafamın üstüne zıpladı.

Sinirle ayağa fırladım."Steph çeneni kapatıp in şu yataktan hemen!! Hem senin ne işin var burada? Ayrıca ne bu halin?"Akşam anneme bir daha asla bu kızı sabahın köründe eve almamasını tembihleyeceğim. 

"Sakin ol koca boğa,Bayan Ella geçen gün beni odasına çağırdığında bugün yeni bir çocuğun geleceğini söylemişti hatırlıyor musun? Onun için biraz kendimi güncelledim" Ah.. Daha çocuğu görmedi ama ağzının suyu akıyor... Abaza...

Güldüm "Ha şu daha okula gelmeden okulda büyük üne sahip olan ç-"

"Evet,bebeğim! Kırk yılın başı okula yeni yavru gelecek,heyecan yapmakta haklıyız.Umarım çok seksidir" dedi gülerek.Bugün normal günlere göre daha kısa bir etekle gelmişti ve abartılı bir makyaj yapmıştı.Fazla abartılıydı.

"Tamam sen aşağıda kahve yaparken şu yeni yavruyu düşünmeye devam et bende bu sırada üstümü giyineyim" diyerek onu odadan çıkardım.Her zamanki gibi kot-tişört giyip gözlerime kopkoyu bir kalem operasyonu yaptıktan sonra aşağı indim.Kahvelerimizi içip okula doğru yola çıktık.

Evet beklediğim gibi herkes bu çocuğu konuşuyordu.Yürürken kızların "Ya ama bu bizim okul için fazla yakışıklıııı değil mi?" "Kızlar pençelerinizi çekin,enişteniz o sizin eheheh" "Ah hayatımda böyle güzel bir aksan duymadım!" gibi şeyler dediğini duydum.İşte okulumuzun seviyesi... Şimdi neden bu okulda olmaktan utandığımı anladınız mı? Ben size abazalık yapmayın demiyorum,hobi olarak yine yapın ama niye bunu doğru düzgün yapmıyorsunuz? Ve- Bir saniye! Böyle dediklerine göre çocuk gelmiş olmalı.Acaba hangi sınıfta? Aman canım banane ya.Yıllardır Stephanie ile aynı sınıftayız.Bugün ilk 2 dersimiz edebiyat,neyseki.Zil çalınca yürüyüşümüzü hızlandırarak sınıfa ilerledik.

Sınıftan içeri girdiğimiz anda en arkadaki sıranın etrafının kızlarla çevrili olduğunu gördüm.Demek ki çocuk bizim sınıftaymış..Stephanie hemen koşarak o sürünün içine balıklama daldı.Kalabalık dağılınca tanışırım nasıl olsa diye düşünüp onun çarprazındaki sırama doğru ilerlemeyi denedim ama sıramın etrafı kızlarla dolu olduğundan geçemedim.Bende ön sıralardan birine oturup Bay William'ın gelmesini bekledim.Aradan 5 dakika bile geçmeden geldi ve "Dağılın hemen,herkes kendi sırasına dönsün! Bu ne hal?" diye bağırdı.Hepsi bir ağızdan yeni bir çocuğun geldiğini anlatmaya başladı.Ben kahkaha atmamak için dudaklarımı kemiriyordum.Bir süre onların yerleşmesini bekledikten sonra yerime dönmek için kalktığımda göz göze geldik.O kahrolası gözler,dudaklar,saçlar ve devamı.. Bu ne böyle? Kızın biri geçerken bana çarpana kadar kitlenmiş bir halde onu izlediğimin farkında değildim.Al işte kızlarla dalga geçerken onlar gibi olmuştum.Bozuntuya vermemek için gülümsedim ve hızla yerime geçtim.

Bay William onu ayağa kaldırdığında erkekler ona bakmaya başladı (kızlar zaten bir an bile gözlerini ayırmıyordu)

Bay Willam gülümseyerek "Kısaca kendini anlat bakalım genç adam,kısaca diyorum çünkü dersimin 10 dakikasını hayranlarını dağıtmakla harcadım." deyip kızlara sinirle bakınca dayanamadım,kafamı sıraya gömüp kahkaha atmaya başladım.Birkaç saniye sonra kafamı sıradan kaldırdığımda tüm sınıfın sessizce beni izlediğini gördüm,o da gülümseyerek bana bakıyordu.

"Ö-özür dilerim,lütfen devam edin" dedim ve öksürerek ona döndüm.

"Ben Harry Styles,okula Michigan'dan geliyorum." durdu "Umarım iyi anlaşırız." diye ekledi ve tekrar gülümsedi.Bunu söylemekten nefret ediyorum ama kızlar haklıymış.Kendisi,aksanı,ses tonu.. Of ne diyorum ben? Kendine gel Jodie,ona yavşayan yeterince kız var zaten.Hem sen kıvırcık saçları hiç sevmezsin! 

Evet,edebiyat dersini çok sevdiğim halde derse bir türlü dikkatimi veremiyorum.Benle birlikte sınıftaki tüm kızların ağzının suyunu akıtarak onu izlediğini fark ettiğimden beri buna bir son verip defterimi karalamaya başladım.Zaten Bay William'ı dinleyen yoktu,herkes kendi halindeydi.Bakma Jodie,karalamaya devam.. bakma..

Ne kadar bakmamaya çalışsamda dönüp ona bakmaktan kendimi alamıyordum.Gerçekten okulumuza pek yeni öğrenci gelmez,gelse bile böylesi gelmezdi.Birden sınıfı incelemeyi bırakıp doğrudan gözlerimin içine baktı ve beni ona bakarken yakalayınca dudakları yukarı doğru kıvrıldı.Nefesim kesildi,ne yapacağını bilemez halde far görmüş tavşan gibi ona baktığımdan eminim.Utançla kafamı öne eğdim ve saniyeler sonra zilin çalmasıyla Stephanie kolumdan tutarak beni resmen Harry'nin yanına sürükledi.Bir nefes alsaydık be!

En cilveli gülüşüyle

"Ben Stephanie Draven ve okul başkanıyım,memnun oldum Harry" 

"Memnun oldum Stephanie."el sıkıştılar.Bana döndü "Ve sen de?"

Her zamanki gibi gözlerimi havalı bir biçimde kısıp "My name is Albrecht,Jodie Albrecht" diyerek anın içine sıçtım.Bu hareketimle gözlerinden bir parıltı geçti.. Heyecandan onun nasıl doğaüstü bir yakışıklılığının olduğunu unutup James Bond selamı yaptım! Steph bana alışkanlık haline getirme demişti.. Steph gülmeye başladı.Ben kızarırken o da güldü ve uzanıp elimi sıktı.Bozuntuya vermedim ve "Fazla James Bond izlemenin getirdiği bir alışkanlık.Se-sever misin?" dedim.NİYE KEKELİYORUM!?

"Bayılırım.."

Gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu.

Karanlık,çok karanlık bir gülümsemeydi.Çok şey anlatıyordu.Ellerimiz hala ayrılmamıştı.

Arkadaşlar bu benim ilk hikayem,bu yüzden oldukça heyecanlıyım ve yeni bir şeyler denemeye çalışıyorum.Umarım severek okursunuz.Kendinize iyi bakın :D 

GeistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin