KURTULUŞ

1.9K 106 27
                                    

Sıla GENÇOĞLU ne de güzel dizdirmiş dizeleri :

  Allah'ın emri değil bu kulların aklı

 Hak'tan gelen değil bu bebeler doğar mı silahlı ?

  Töre töre töre

 olur mu kul kula köle 

Kin koydun kör yüreğe

 böyle adalet olur mu   ?

Bir insanın  7 yıl boyunca yaşadığı acılar, eziyetler 6 satıra sığdırılır mı ? Sığdırılıyor işte.  Bu mısraların her bir harfinde küçük kız çocuklarının yardım bağırışları var. Kimi bunları duyar ve tüm insanlara duyurmak için dizelere döker. Kimisi ise duyar ama banane der geçer. İşte tam burada insanlık ve merhamet devreye girer. Benim hikayemde ise insanlar sadece kemikten oluşmuştur. Kalpleri kin pompalayan, beyinlerini oksijen değil ağa dedikleri kendileri gibi bir insanın yönettiği insan topluluğu ya da daha çok çobanı olan koyun sürüsü gibiydiler çoban nereye güderse onlarda o tarafa yönelirlerdi.  Daldığım dünyadan çıkıp karşımda benden hesap bekleyen Candar'a odaklandım

 -Efşan bana cevap ver kim dedim sana o adam?

-K-kimse değil .

kolumdan tuttuğu gibi sertçe yere fırlattı ve konuşmaya devam etti.

-Ne demek kimse değil lan ne demek karşında bir adam var ve elini tutuyor.

-C-Candar bak bir sakin ol yanlış anladın bak .

Ne söyleyecektim şimdi . Ne söylersem de söyleyeyim artık bir etki etmezdi bu fotoğrafın açıklanabilir hiç bir tarafı yoktu. Candar hiçbir şekilde sakinleşeceğe benzemiyordu.

-Adamlarımdan biri arıyor ağam karın kafede bir erkek ile sarmaş dolaş diyor. Güvendim lan ben sana. Beni sevmesen de bana ihanet etmezsin dedim güvendim. Sen ne yaptın daha evleneli kaç yıl olmuş beni aldattın. Kimdi lan bu sürttüğün erkek?

Yıllardır eziyet ettiği yetmiyormuş gibi bu sefer de namusuma laf atmıştı. Dayanamayıp suratına geçirdiğim tokatla konuşmaya başladım. Gözyaşlarım eşliğinde yıllardır beklediğim zamanı yaşayacaktım içimi sonsuza kadar dökecektim.

-O ağzını bana karşı toparla. Bıktım senden . Hayatımdan 7 yılımı çaldın be sen benim. Çocukluğumu öldürdün hayallerimi öldürdün. Var mı seviyorum o fotoğrafta gördüğün kişiyi seviyorum seni hiçbir zaman sevmeyeceğim. Sen burada bana işkenceler ederken yara açarken açtığın o yaralarımı o sardı . Oldu mu almak istediğin cevabı aldın mı ? Canın yanıyor değil mi ? Seni sevmeyip başka bir adamı sevmem egonu incitti değil mi ? Adamlarının önünde başın yere eğildi değil mi ? Bu sefer kazanan ben oldum sen değil. Bir defa dahi sana sevgiyle bakmadım ama aç fotoğrafa bak nasıl aşkla bakıyorum karşımdakine . Elini bir defa dahi isteyerek tutmadım ama bak orada nasıl tutmuşum . İşte her şeyi öğrendin Candar ben o fotoğrafta gördüğün adama aşığım.

İçimdekileri boşaltırken omzumdaki yükün bir anda boşalımı beni hissetmediğim kadar huzurlu hissettirmişti. Ta ki kafama dayanan silaha kadar

-Son duanı et lan! Bu sefer hayallerini öldürmekle kalmayıp seni de gebertiyorum.

-Bana bu iyiliği yapabilecek misin ? Yap. Sık Candar zaten yaşayan ölüydüm . Senin ile bir dakika dahi aynı çatı altında yaşamaktansa ölürüm daha iyi. 

Göz yaşlarım o kadar hızlı akıyordu ki . Ben ölürsem ne olacaktı? Umut,umut daha 7 yaşında annesiz kalacaktı. diğer yandan Ayaz . Ayaz'a ne olacaktı büyük ihtimalle öldürürlerdi onu da. Ona karşı duygularımda emin değildim . Ona ne aşıktım ne de değildim. Kalbim bu hislere çok yabancıydı. Onun yanında olunca kendimi güvende hissediyordum. Hiç olmadığım kadar sevgiye , ilgiye doymuştum . Ayaz benim için çok farklı bir yere sahipti . Çölde bulunan son su damlası kadar kıymetli ve ben anladım ki bu hikayede önemli bir yerim vardı.  Ancak her kadına şiddet hikayesi gibi benim sonumda burada bitmişti ve bu hikayede diğer hikayeler gibi finaliyle şaşırtmamıştı.

-Başını kaldır.

Kafamı kaldırıp ona baktım. Son derece yıkılmış gözüküyordu. Uzun zamandan sonra onu bu halde görmek beni son derece mutlu kılmıştı

-Gözlerime bakarak beni sevdiğini söyle.

-Bunu yapmayacağım.

-Yapacaksın öyle de bir yapacaksın ki buna mecbur kalacaksın.

-Kaybedeceğim hiçbir şey yok. Vur, vur ki senden kurtulayım.

-Öyle mi oğlunu ne çabuk unuttun ya söylersin ya da oğlunu bir daha göremezsin.

-Bu kadar vicdansız olamazsın. Yapamazsın

-Yaparım gözüm kararınca neler yapabileceğimi biliyorsun . Ya söylersin ya da sonsuza dek oğlunu kaybedersin.

-Desem bile ne değişecek söylesene . Seni sevmediğimi senden nefret ettiğimi sen de biliyorsun.

-Biliyorum biliyorum ama bedenimin bir defa da olsa yalandan dahi olsa bu iki kelimeyi duymaya çok ihtiyacım var.

-Demeyeceğim!

-Efşan de dedim sana .

ses seviyelerimiz olabildiğince yüksek çıkıyordu.

-Sana söylemeyeceğim diyorum.

tavana sıktığı kurşunla korkudan sıçramama neden olmuştu silahı tekrardan bana doğrulttu.

-Bir daha ki kurşun ya bana ya sana gelecek . Söyle dedim sana.

ağlayarak konuşmaya başladım. Cebimden çıkardığı telefonla ses kaydına aldı.

-S-seni seviyorum.

-Şimdi ben bunu gidip o aşık olduğun adamı öldürürken şarkı olarak dinleyeceğim sende benim birazdan gelip seni nasıl döveceğime hazırlan . İyi dinle Efşan şu iki kelime beni hayata bağlarken o aşık olduğun adamı da hayattan koparacak. Bana yapabileceğin en büyük hatayı yaptın .

-Candar dur yapma !

dememi duymadan dışarı çıktı . Yere sertçe yığılıp ağlamaya başladım . Artık her şey bitmişti. Birini sevebilme ihtimalim varken o kişinin ölümüne neden olmuştum. İnsanlara bela açmaktan başka hiç bir şey getirmiyordum. O benim yaralarıma derman olmak isterken ben onun hayatını bitirmiştim başka çare kalmamıştı. Candar onu bulmadan onunla konuşmam  gerekiyordu.  hızlıca yerden kalkarak komodinin üzerinden telefonu alıp Ayaz'ı aradım. 

Üçüncü çalış hala açmadı . ''ayaz aç şunu lütfen aç''

-Alo

-Şükürler olsun Ayaz. Candar her şeyi öğrenmiş seni bulmak için evden çıktı o gelmeden bir an önce gitmemiz lazım teklifini kabul ediyorum . 

-Korkma sakın Efşan hiçbir şey olmayacak tamam mı ? Ben günler öncesinden her şeyi ayarlamıştım. Kabul edeceğini biliyordum. Sen Umut ile hazırlan konağın ilerisinde ki yıkık bir bina var oraya geç bekle yarım saat sonra oradan arabayla alacağım ben sizi. 

-Tamam. Ayaz?

-Efendim

-Kendine dikkat et olur mu ?

-Tamam sende öyle yap.

Bu sefer göz yaşlarım mutluluktan akıyordu . Kurtulmuştum . Yıllardır çektiğim bu eziyet bitmişti.  Şimdi ise ilkbahardı. Benim gibi bir çok kadının çiçek misali açma vakti............

************************************************

5000 BİN KİŞİLİK KOCAMAN BİR AİLEM OLDU. HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. BÖLÜM HAKKINDA FİKİRLERİNİZİ BEKLİYORUM.  OY VE YORUM YAPMAYI EKSTRA BİR DESTEK İÇİN ARKADAŞLARINIZI ETİKETLEMEYİ UNUTMAYIN

VAVEYLA(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin