EFŞAN'IN BU SOLUKSUZ HİKAYESİNDE ÜÇÜNCÜ BÖLÜME HOŞGELDİNİZ. AKILLARDA DOLU DOLU SORU İŞARETİ BIRAKACAK BİR BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
Bölüm müziği: Gidiyorum ama etmiyorum eyvallah
************************************
Neslihan hala ve komşular beni ayağa kaldırırken sakinleşmem için su içiriyorlardı. Dişlerimin titrekliği ile suyu yudumluyordum. Beni ferahlandırsın diye verdikleri bu su içimde yanan bu kor ateşe yetmiyordu, yetemiyordu . Daha on sekiz yaşında küçük bir kız çocuğu olarak yaşadıklarım fazlası ile ağır geliyordu. Bu para denilen cahil insan topluluğu ile çevrelenmiş zincirden duvarlara kimsenin karşı çıkamadığı gibi bende çıkamıyordum. Nasıl çıkabilirdim ki en yakınım babam dahi bu illeti destekliyorsa ben ne yapabilirdim .
Ablamı bu illet yüzünden kaybetmişken hala daha nasıl beni de bu kör kuyuya itebilir. Anlaşılan babam evlat kaybetmeye fazlasıyla alışmış. Artık o pis bünyesi bunları kaldırmak için fazlasıyla müsait bir duruma gelmişti. Ve son olarak artık babamı da bu para denilen canavarın pençesine kaptırmıştık.
Yavaş adımlarla Neslihan halanın da omzuna yaslanıp destek alarak eve geldik. Kaynar su ile yüzümdeki kanları bir kuş tüyü hafifliğinde dokunarak temizlemeye çalışıyordu. Belki de canım yanmasın diye verdiği bu çabanın üçte birini babam vermemişti. Gerçi bastırarak yapsa dahi çektiğim bu acının yanında fark edilmezdi bile.
Yüzümde ki yaraları da yara bandı ile kapatarak suyu koyduğu küçük kaseyi de alıp mutfağa geçmişti. Bu sefer yaralarımı ailem değil bir başkası sarıyordu. Aklıma gelen anılar gözlerimi doldurmaya yetmişti bile.
Geçen sene ağaçtan düştüğüm de babam ile beraber üfleyerek kanayan dizimi silmiştik. Neydi o zaman başka bir insan mi vardı karşımda? Ya da evlat sevgisi mi bitti ? 1 yıl gibi kısa bir sürede ne kadar nefret edebilir ki benden. Zihnim bu gibi intihara sürükleyebilen bir sürü düşünceye sahipti bunlardan kurtulmanın tek çaresi uyumaktan başka bir şey değildi. Uyku her insanın rahatlama noktasıyken benim tek kaçış yolumdu. Yaşanılanlardan, yaşanacaklardan...
********************************************************************************
Uyanmama neden olan şey içeriden gelen bağırış sesleriydi . Kulağımı ve zihnimi daha net bir şekilde sese odaklayarak kime ait olduğunu bulmaya çalışıyordum. Aklıma gelen ilk kişi ile ayağa fırlayıp hemen içeri odaya geçtim. Bu Candar denen şerefsizin ta kendisiydi. Davulun sesi uzaktan şerefsizin varlığı sigara kokusundan belli oluyordu.
-oooo kimleri görüyorum
Gitgide üzerime doğru geliyordu. Adımlarım yavaş yavaş geriye doğru giderken çarptığım o lanet olası duvar durmama sebep olmuştu.
-Uzak dur.
-Yarın evleneceğiz ve sen hala benden uzak dur mu diyorsun?
-Yarın beni bulabilirsen evlenebilirsin .
Suratıma yediğim tokatla yüzüm yanlanırken ona olan nefretim gitgide büyümüştü . Acırcasına suratına bakarak konuştum.
-Sen değil misin on sekiz yaşındaki bir kıza yan gözle bakabilecek kadar iğrenç olan . Ne oldu Candar koskoca Mardin'de nefsini doyurabilecek başka bir kız bulamadın mı ? Kendine eş diye on sekiz yaşında ki bir kızı mı layık gördün?
-Elimde kalmadan git hazırlan gelinlik bakmaya gideceğiz.
- Sen gelinlik yerine kefen bak bana daha uygun olur. Hatta sadece bana değil kendine de bak çünkü ya kendimi öldürürüm ya da seni. Bu evlilik olmayacak. Sok bunu o küçük beynine.
-Senin dilini fazla uzatmışlar o gecekonduda ama merak etme önümüzde daha yaşayacağımız bir ömür var ailenden öğrenemediğin o terbiyeyi ben sana seve seve öğretirim.
Saçımı tuttuğu gibi kapıya götürürken olabildiğimce tüm gücümle elini sıkıyordum.
-Bırak Allah'ın cezası. Bırak diyorum saçımı. O terbiyeyi sen öğrenememişken bana mı öğreteceksin?
Zorla İttirerek arabaya bindirmeye çalışıyordu. Daha fazla gücüne karşılık veremeyerek arabaya bindim. Ne bekliyordum ki karşımda yirmi altı yaşında bir adamın gücüne ne kadar karşı gelebilirdim....
Girilen bir kaç mağazadan gelinlik çeyizlik vb. şeyler alındı. Her bir mağazaya girildiğinde yüzsüzce sorular sorup bana iyi davranmaya çalışıyordu. Hiçbir sorusuna cevap vermeyerek sadece eve bırakmasını bekledim. Ev dediysem de Neslihan halanın evine. Mağlum artık gidebileceğim bir evim yoktu. Artık dört duvarı olan her yer bana kabirdi. Tek yuvamda mezarım olabilecekti. Evin önünde durduğumuzda hızlıca
-Burası babamın evi . Beni Neslihan halanın evine götür.
-Baban dedi . Alışverişten sonra eve getir diye .
Arabadan sertçe inip kapıyı da örtmeden eve doğru adımlarımı hızlandırdım.
-Karıcım kocana son bir sözün yok mu ?
-Allah belanı versin!
Eve girerken besmele çekip adımlarımı ürkerek atıyordum. Yarın sabah hayatta olmayacaktım. Bu gece bu iş tamamiyle bitecekti. Herkes yatıyordu yavaşça çantamdan ilaç kutumu alarak odaya geçtim. Adımlarımdan dolayı kıpırdanan Ferhat uyanacak gibi olurken ölüme giden adımlarımı daha da yavaşlatmıştım. Yatağın kenarına oturup sessizce düşünmeye başladım.
Bana bunu onlar zorlamıştı. Onlara bunu önceden de söylemişti o gelinlik bana kefen olacaktı. Belki diğer tarafta cehenneme gidecektim ama o adamla evlenirsem de bir nevi cehennemi yaşayacaktım. Bu cehennemin şeytanı da Candar şerefsiziydi. Daha bugün bile bana vururken zorla evlendirildiğimde hiçbir şeyini istemediğim zaman daha çok dövecekti. Ailem beni göz göre göre bir kaynar kazana attı . Çok geç olmadan bu işi bitirmeliydim .
Elime aldığım ilaç kutusunun kapağını yavaşça açıp avucuma doldurdum. Göz yaşlarım hapların üstünde hızlıca yerlerini alıyordu.
-Bugün benim ölüm günüm değil kurtuluş günüm olacak.
Son kez kardeşlerimi ve beni zerre kadar sevmeyen babamı aklımdan geçirip tüm hapı ağzıma doldurdum. Ta ki bir el buna engel olana kadar .....
***********************************************************************************************
VE ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜNDE SONUNA GELDİK ARKADAŞLAR BÖLÜM İLE İLGİLİ OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. SİZCE EFŞANIN İNTİHAR ETMESİNE ENGEL OLAN KİMDİ TÜM YORUMLARINIZI OKUYACAĞIM. BU ARADA KİTAP İLE İLGİLİ FİKİRLERİNİZİ DE BELİRTİN KOCAMAN ÖPÜYORUM SİZLERİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA(TAMAMLANDI)
Ficción GeneralNE ÇOK YALNIZ KALMIŞTIK ÖYLE . NE ÇOK SAVRULMUŞTUK ACI DENİZİNDE ORADAN ORAYA NE ÇOK GEMİ BATIRMIŞTIK. NE ÇOK LİMAN KAÇIRMIŞTIK. NE ÇOK İNSAN KAYBETMİŞTİK. NASIL BU HALE GELDİK NASIL DA YALNIZLIĞIN PENÇESİNE TAKILMIŞTIK. KİMSESİZLER ŞEHRİNİN NE ARA...