Bazen insanları sadece tanıyana kadar seversin ama okadar seversinki sırf devam etmek için tanımak istemezsin.Ama artık anladım herşeyin nekadar basit olduğunu en büyük sevgilerin unutulacağını..ne kadar gözyaşı döksende sana canım diyenlerin birgün canını yakacağını..ne kadar seversem ne kadar değer verirsem vereyim yüreğimi en çol sevdiklerimin kanatacağını anladım!Bazende birisi için okadar uzaklaşıyorsunki kendinden, o kişiyi kaybedince vaktinin çoğu kendini aramakal geçiyor.İnsanlar göründükleri gibi olmalı eğer değillerse hiç gözükmesinler daha iyi sanırım..Evet küçücük 2dakikama bunları sığdırdım sonra geldi Serenay herşeyi oluruyla çektik bulez o gözüme bakıyoru ben kaçırıyordum gözlerimi kimse birşey demiyordu halimdem anlamışlardı galiba..ilk set günü erken ve yorucu bitti..set sonunda senaryoyu düşündüm o filmdeki aşık olacağım kızın neden konuşmadığını..o da benim gibiydi hayattan bıkmıştı ve susmayı seçmişti.Akşam yönetmen Irmak ablayı aradım ve filmden ayrılmak istediğimi daha ilk bölümdeyken bu işten sıyrılmak istediğimi söyledim pek şaşırmadı neler olduğunu sordu ilk anlamadım sonra Serenayın da ayrılmak istediğini söyledi ama ona olduğu gibi banada izin vermedi ertesi gün setten önce bizle konuşacaktı geldi kısa ve öz bir cümle kurdu ve gitti bize "Aranızda ne yaşanmışsa yaşanmış film hayatınızı etkilemez rolunüzü oynayın ve normale dönün!"tamam haklıydı sonuçta ikimiz yüzünden film bitemezdi bu set günü birbirimizi söz verdik ben Serenayı tanımıyordum o beni işte yeni bir başlangıç...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlık Senfonisi
Fanfiction❗️İlk olarak Serenay Sarıkaya'ya sevgilerimizi iletiyoruz.Kesinlikle kötü amaçlı ya da ona saygısızlık yapacak bir hikaye yapmayız.Ayrıca sevilen bir ünlü olduğu için kaleme alındı unutmayalım. Yarısı gerçek çoğu "Hayal Ürünü" olan Serenay Sarıkaya...