Karsiliksizask bölüm 25

27 8 1
                                    

Geçmişte hayvanın hayvanların bağlasan duramayacagi.duvarlarının boyaları kalkmış kabarmış çizilmiş küfür aşk şarkı sözlerinin yazılı olduğu.o gunku hasılatımiz yere atılan yarım sigara kotikleri teneke bira kola kutularının ta diplerinde sıksan birkaç damla çıkacağı değişik farklı tatları lezzetleri ağaç elektrik direklerinin yanlarına atılmış bırakılıp terkedilmiş yastık battaniye koltuk terlik ayakkabı işimize yaramaz niyadi dolmuş düşünceleriyle fırlatılmis kimbilir kaç yıllık senelik yırtık pirtik yamalı renkleri solmuş çatlamış kopmuş yerinden çıkmış alemin onun bunun artıklariyla.ısınmadik mı oturmadik mı giymedik mi içmedik mi peki kim çekip kurtardı bizleri bu durumdan kim adamakıllı alıp çekip kurtardı.kim açtı kapılarını sıcacık yiyecek içecek girmesini görmesini sağladı.midelerimizin üzerlerimizdeki kıyafetler bedenlerimizle bire bir ne uzun ne kısa ayaklarımiza giydigimiz ayakkabı terlikler incik boncuklu deri battaniyeler sanırsın ufo anında isitir yastıklarının kılıflari dahi manzaralı yumuşacık sünger kafanı koyar koymaz kafanı gömer koltuklar oturma grupları daha hiç yenisini bilmedigimiz görmediğimiz tanisamadigimiz eşyalar nimetler peki bunları bizlere veren sunan kim len kim diyorduki erol ümit ya sahtekâr satıcı murat efendi.onca karda kışta ellerimizde farelerin kemirdikleri delik deşik eldivenlikten çıkmış parmak eldivenlerimiz bi elimizde cam sil silecek kolu bez trafikte birkaç saniye dakikalığına duran araçların camlarını siler silmeye çalışırdık üç beş kuruş için ya o koskoca teneke bidonunun içini nasıl doldurup doyursakta oda bizleri ısıtsa geçip karşısına sıcacık ısınsak soru işaretleri yine hedef hazır belli sokaklarda şurada burda onun bunun artıkları attıkları kağıt tahta parçaları vs ara bul topla getir atıp içine çakıp kibriti at içine geçip karşısına belli bi müddet ısıt kendini.onunda ömrü biyere kadar sonra diner geçer içi.birde bakmışsınki koskoca bidonun dibi simsiyah kül terkedip gitmiş seni çatı akar şıp şıp ağzına gözüne yüzüne sanırsın tavanı çökecek üzerine.kimsesiz kimliksiz kalacan altinda dibinde.kapisiz yerdenmi ciktin misali kapi mentesesiz duvara emanet dururdu bir sekilde.dayali.sert bir ruzgar esse vatandasin birinin kafasi kiyak bir sekilde takilip dusse davetsiz misafir kedi kopek fare bocek selamsiz sabahsiz vaziyette girerdi iceriye.menu devir daim misali yine mi ayni degismez mi detirtecek sekilde.bicimde.sicak biryiyecek et damaklarda cevapsiz bilmece tadilmamis bir bilmeceydi.bilirsin sense daha kime kim için ne için calistigini bilmez satarsin hem kendini hem bizleri.acikcasi insani bastan cikaran su sarisin bomba elif hanim senden daha bilgiliymis bilirmis herseyi.dediginde elif sizler fazla oldunuz diyerek murata hersey hazirmi dedi.murat kafasini salladiginda.diger adamlari erol ve umitin ellerini ve ayaklarini sandalyenin kollarina ayaklarina baglayip dislerinin arasina kalin rulo seklinde bir cisim sikistirarak tek tek elektrik akimi vererek konusturmaya calisip iskence eziyet ettiler.elif murattan duyup ogrendigim kadariyla nede olsa devir degisti.basa erol gecmisti.depolar silahlar sifreli icleri paralarla dolu kasalar bunlarin yanitlari cevaplari sadece ikinizde.sakli soylemez konusmazsaniz elektrik akiminin devrini yukselttirirsem kulunuzu dahi bulamazlar diyorduki murat evet erol efendi.hemen ne ara mekanlarini yerlerini degistirmissin para edecek hatta paralarinin adreslerini onceden gittik bulamadik saklanbac misali sakladigin servetlerini acaba umit dostunun kardesinin varmiydi bunlardan haberi diyorduki umit baygin yorgun bitkin caresiz soylenilenlerden habersiz kimi gozlerini azda olsa araliyor kimi iyice yumuyor basini sag omzuna yatiriyor hafifce kaldirmaya calisiyorken elif anlasilan bunlar yerlerini soylemeyecek soyleseler bile yalan yanlis adreslerle bizlerle oyun oynayacak zaten ikiside yasayan olu.moduna girmisler.yaramazlar isimize.dediginde murat aniden belinden silahini cikarip erolun kafasina dayayarak agzindaki tahta cismi cikararak erol bey sakiyin bakalim silahlar cephaneler paralarin yerlerini gidip elimiz kolumuz bos donersek gerisini sen dusun.dedi.erol gozlerini irilestirip bu akim voltaj yaptiginiz iskence eziyetler bosuna.kendinizi yoruyorsunuz der demez murat bunun boyle olmasini sen istedin.diyerek karsisinda oturan dermansiz takatsiz halsiz umite silahini dogrultarak ates etti.erol oanki sinir ofke kizginlik saskinlikla elleri ayaklari sandalyeye bagli oldugu halde ipleri cozup kalkmak istercesine.ugrasiyor irkiliyor cabaliyor kin nefret ofke dolo gozlerle murata bakarak len para ugruna yaptiklarina bak kendini sattigin dostum kardesim deyip bir zamanlar bagrina bastigin dahada alayim kazanayim servet sahibi olayim derken yaptigina bak len diyerek gozyaslari icersinde.sesini yukseltip bagirarak ayni yoklugu yoksullugu sefaleti kaderi yasadigin yasadigimiz kardesimizi dostumuzu doyumsuz doymak bilmez herseyi satin alir.vazgecilmez ac gozlulugun sonucu basindan kafasindan vurup beynini parcaladin taninmaz hale getirdin getirdin len degdimi dedi.

Karşılıksız aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin