Mucize

2.2K 126 18
                                    

Yazar'dan

Dua bayılmıştı. Kate ve Roźa yapacak bir şeyler arıyorlardı. Dumanlar içeriyi doldururken alevler her yere yayılıyordu. Nefes alacak yer bile yoktu neredeyse. Roźa ağlamaya başladı. Daha sonrada bayıldı.

Roźa'dan

Alevler her yeri kaplıyordu. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Dumandan dolayı yakında hepimiz bayılacaktık. Bunları düşünürken gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Çünkü bana yardım edene, yardım bile edemiyordum. Kapana sıkışmıştık. Ve daha fazla dayamadım kendimi ağırlaşan göz kapaklarıma bıraktım ve gözlerimi kapattım.

Roźa bayılmıştı. Sophia ve Maria hala kapıyı açmaya çalışıyorlardı. Kate ise Dua ve Roźa ile ilgileniyordu. Ne kadar ikisi içinde endişe etsede Dua'nın durumu daha kötüydü. Kate Dua'nın durumuna bakmak için yanına doğru eğildi ve nabzına baktı ama bir terslik vardı. Kate adeta donup kalmıştı.

Kate'den

"Dua kendine gel!" Dedim onu sarsarak. Hayır olamaz ölemez nabzı atmıyor. "Noldu?" Dedi Sophia. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı kekeleyerek "Dua'nın n-nabzı a-atmıyor, nefes almıyor ölüyor!" Dedim.

Söylediklerimin doğru olmasını istemiyordum buna inanmak istemiyordum. Kardeşim gibi değer verdiğim birinin daha gözlerimin önünde ölmesini kaldıramazdım. Ölmesini istemiyordum. Ama burdan çıkmamız için bir mucize gerekiyordu.

Hiçbir şey yapmadan sadece Dua'nın ve Roźa'nın ellerini tutup öylece bekledim belki mucize olur diye bekledim. Birden kapı yumruklanmaya başladı ve bağırış sesleri. "Heyy! Orada kimse var mı? İçeride birisi var mı?" Dedi dışarıdan bir ses. Hemen ayağa kaltım ve kapıya doğru koştum "Yardım edin burada kaldık yaralımız var nolun yardım edin sıkıştık burada!" Dedim.

Boğazlarım patlarcasına bağırmıştım. Gırtlağım yanıyordu. Dışarıdan yine bağırıldı "Kapıyı kırmaya çalışacağım arkasından çekilin." Dedi. Kapının arkasından çekildik. Bir kaç saniye sonra kapı defalarca tekmelendi ve en sonunda kırıldı içeri iki erkek girdi. Sophia şok olmuş gibi bir hali vardı. Sophia'ya seslendim "Sophia çıkıyoruz sen iyi misin?" Dedim. Başını onaylarcasına salladı ve uzun kumral olan çocuk Dua'yı kucağına aldı. Sonra oradan çıktık, çıktığımız gibi de büyük bir patlama sesi duyuldu.

Depo patlamıştı. Tam zamanında gelen çocuklar sayesinde çıkmıştık. Onlara hayatlarımızı borçluyuz artık. Ben bunları düşünürken ambulans geldi ve ambulansa binip hastaneye gittik.

Roźa ve Dua'yı hemen doktorlar götürdü. Bu arada Dua ve Roźa'nın ailesine haber verdik. Onlar geldikten sonra doktorlar geldi. "Onlar iyi mi? Lütfen iyiler deyin." Dedim. Doktor da "Roźa'nın durumu iyi sadece dumandan dolayı bayılmış fakat aynı şeyleri Dua için söyleyemeyeceğim. Dua'nın vücudunda ezikler ve morluklar var. Galiba dövülmüş. Ayrıca darpa bağlı göğüs kafesinde kırıklar var. Hastanın bilinci şu anda kapalı buraya geldiğinde kalbi durmuştu. Hastanın kendine gelmesini bekliyeceğiz ve şu anda yoğun bakımda tutuyoruz. İlk 24 saat çok kritik, maalesef ki beklemekten başka çaremiz yok. Geçmiş olsun." Dedi. Bu dediklerine bir taraftan Roźa için sevinirken bir taraftan da Dua için endişe ediyordum. Teyzesi ağlamaya başladı. Ona sarılarak "İyi olucak o alevler içinde sonuna kadar dayandı pes etmedi." Dedim. O da bana gülümseyerek sarıldı. Akşam oluyordu biz burda kalmak istedik fakat teyzesi izin vermedi gitmemiz için ısrar etti. Biz de vedalaşıp evlere dağıldık. Bu gün olanları düşünüyordum, gerçekten felaketti. Banyoya gidip duşumu alıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Aradan tam tamına iki gün geçti. Bu arada Roźa uyanmıştı durumu gayet iyiydi. Dua'nın durumu ise kritiklikten çıkmış normal odaya almışlardı. Sadece tek kalan Dua'nın uyanmasıydı.

Kızlar Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin