Derek'ten
"Yok abi kafayı yiyeceğim ben ya burada kaldık ama ne arayan var ne de bir haber veren." Dedim.
"Sakin ol oğlum sen böyle olursan teyzesi, daha sonra bu kızlar ne yapsın." Dedi Dylan sakin bir tonda.
"Abicim seni anlıyorum haklısında of tamam sustum." Dedim mırıldanarak.
"Abim." Dedi Taylor ayağa kalkarak. Yanıma geldi kollarını açtı ve bana sımsıkı sarıldı.
"Bulucağız onu ben de deliriyorum senin gibi ayrıca merak ettiklerim de var ne bu yalan meselesi." Dedi Taylor.
Kollarından ayrılıp onu anlından öptüm ve "Bilmiyorum ama ben de merak ediyorum." Dedim.
"Sen biliyorsun!" Dedi Roźa bağırarak. Daha sonra hızla gözlerini Sophia'ya dikti. "Sen her şeyi biliyorsun ama söylemedin değil mi, hadi yalan desene." Dedi üstüne yürüyerek.
"Ben özür dilerim sadece size söyleyemem kimseye söyleyemem." Dedi üzgün ses tonu ile Sophia.
"Kızlar ne oluyor lan kim ne biliyo söylesin de biz de öğrenelim." Dedi sakinliğini korumak isteyen Dylan. "Ben özür dilerim ama söyleyemem gerçekten." Dedi Sophia.
"Ya ne özürü, ya ne özürü delirtme beni ya Dua yok Dua kaçırıldı düştü lan düştü merdivenlerden yuvarlandı kafasını vurdu şimdi ne halde bilmiyoruz belki de öldü lan. " Dedim ağlamaklı ses ile.
"Kapat çeneni lan ne ölmesi aptal herif ölmedi duydun mu ölmedi kendine gel toparla kendini lan karşında ki kız erkek olsa dalıcaksın lan." Dedi Dylan.
Kate Sophia ile benim aramıza girerek ellerini kaldırdı "Şimdi şu tartışmayı sonlandırın eğer açıklaması gerekiyorsa önceden açıklardı şimdi kapatın çenenizi oturun Allison ablayı arıyıp bir gelişme var mı onu öğreniceğim." Dedi.
Çenemi kapatıp oturmak zorunda kaldım.
Allison'dan
Çalan telefonumu bir umut açtım belki onlarda haber vardır diye.
"Efendim." Dedim. "Allison abla haber var mı bizde bir şey yok." Dedi. "Maalesef yok güzelim biz geliyoruz zaten oraları nasıl siz nasılsınız?" Dedim.
"Biraz kargaşa varda onu boşverelim sakinleştirdik de sana bir şey sorucağım yalan meselesi ne tam olarak ne oluyor?" Dedi Kate. Merakı sesine de yansımıştı.
"Gelince size söz veriyorum gelince anlatıcam." Dedim pes edercesine.
"Tamam dikkat edin." Dedi. Bir şey söylemeden telefonu kapattım.
"İyi misin rengin atmış." Dedi Claus. Başımı sallamakla yetindim. "Hadi gidelim." Dedi Claus'un abisi. "Bu arada ismin neydi abi?" Dedim. "Nick." Diye cevapladı Claus abisinin yerine.
Bir şey söylemeden ilerledik ve arabaya bindik.
Scott'tan
"Hala uyamadı mı bu kız." Dedim. John dalıp gitti. "John lan neden daldın gittin." Dedim. "Patron kız uyanmadı ve bu beni korkutuyor ben ilk defa korkuyorum patron." Dedi.
"Neden korkuyosun lan?" Dedim istemsizce. "Patron çok masum, gereğinden fazla masum ailesinin çevirdiği işleri bilmiyor." Dedi. Sesi titremişti.
"Ne yapayım lan sen biliyorsun benim yaşadıklarımı, ben masum değil miydim ha benimle onun arasında bir farkım yok ben acı çektiysem o da çekecek." Dedim bağırarak.
Derin bir nefes aldım "Ayrıca uyanmazsa diye kafana takma o çok güçlü." Diye ekledim. Sorarcasına baktı. "Kendimden biliyorum." Dedim. Kafasını salladı.
"Ben gideyim şu kıza bakayım belki uyanmıştır he patron." Dedi John. Kafamı salladım. Önünü ilikleyerek gitti. Derin bir nefes aldım. Ne düşünmem gerektiğini ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Kate'den
Çalan kapıyı açmak için ayaklandım. Kapıyı açtım Allison abla, Claus abi ve Claus abinin abisi içeri girdi. Kapıyı kapatıp arkalarından odaya ilerledik.
"Var mı bir haber?" Diye sordu Derek. "Mağlesef." Dedi Claus abi. "Siz nasılsınız?" Dedi Claus abinin abisi. "İdare eder." Dedim.
Allison abla biraz geriye doğru sendeledi. "Allison." Dedi Claus abi telaşla. "İyi misin?" Dedi Claus abinin abisi. "İyiyim iyiyim Nick." Dedi Allison abla.
"İyi falan değilsin ne zaman yemek yedin sen siz ne zaman yemek yediniz?" Dedi Claus abi bize dönerek. "Dünden beri bir şey yemedik." Dedi Taylor.
"Şimdi hepimiz bir şeyler yiyoruz az da, olsa itiraz istemiyorum eğer Dua'yı bulmak istiyorsak ayakta kalmamız lazım o yüzden yemek yiyeceğiz." Dedi Claus abi. Haklı.
Kafamızı salladık ve onaylar şekilde mırıltılar çıkardık. "Allison abla bu yalan meselesini konuşacaktık." Dedim. "Yemek yerken konuşuruz." dedi Nick abi.
Dua'dan
Uyanmak istiyorum ama yapamıyorum. Göz kapaklarım fazla ağır benim için. Kafam sanki uyuşmuş halde, sanki vücudum da aynı halde. Sesimi çıkarmak istiyorum ama yapamıyorum.
Elimden birisi tutsa bana yardım etse. Elimden tutsa. Bu karanlığın içinden çekip çıkarsa beni. Karanlığı sevmem ben. Yanlız olmayı sevmem. Uyanmak istiyorum. Ne halde olduğumu bilmek bile istemeden uyanmak istiyorum.
Scott'tan
"Patron patron." Dedi John nefes nefese. "Ne oldu lan bu halin ne?" dedim. "Patron kız, kız mırıldanıyor." Dedi. "Koş lan koş." Dedim. Koşarak onun yanına gittik.
Gözleri kapalı ama bir şeyler mırıldanıyor. Biraz daha yaklaştım ve söylediklerini dinledim.
"Kurtarın beni. Karanlığı sevmem ben. Kurtarın beni lütfen." Dedi. Ve sürekli tekrarladı. Elimi anlına dayadım. "Bunun çok ateşi var doktor çağır." Dedim.
"Tamam patron." Dedi John. On dakika sonra doktor geldi. Muayene etmeye başladı ve hemen ateşini ölçtü, iğne yaptı. "Havale geçirmesine az kalmış iğne yaptım ama ateşi düşmezse soğuk bir duş yaptırın." Dedi ve ayağa kalktı.
Kafamı salladım ve onu yolcu ettim. Tekrar Dua'nın yanına gittim.
Aradan bir saat geçti. Tekrar ateşin baktım neyse ki düşmüştü. Bir kaç saat sonra bir hareketlilik oluştu. Elini oynatmaya başladı.
Yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. "İyi misin?" Dedim. Suratıma baktı. Hiç bir şey söylemedi. "Şey ben kimim?" Dedi.
"Hass." Dedi John. "Kim olduğunu bilmiyor musun?" Dedim. "Hayır." Dedi. "Patron." Dedi John. Kafamı Dua'dan kaldırıp ona baktım.
"Başımız büyül belada." Dedi korkarak. Güldüm. "Aksine büyük kozu elimize aldık." Dedim rahatlamış bir şekilde.
Düzenlendi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızlar Çetesi
Teen FictionWattys2019 [Tamamlandı] Mesajda 'Annen ile babanın katilini bilmek ister misin? Peki neden öldürüldüler biliyor musun? Aslında seni çok iyi tanıyan birileri biliyor ama sana söylemiyorlar çünkü söylerlerse seni kaybedicekler. Ben söylemiyceğim. Oyun...