Uykudan uyanmak zorunda kaldım. Kim bağırıyor ya? "Bas git ya." Dedi Derek. Kapıyı açtım Derek ve Dylan karşımda duruyorlar. "Ne bağırıyorsunuz acaba uykumu böldünüz." Dedim.
"İsabet olmuş seni yemek için uyandırmak için gelmiştik." Dedi Derek. Ne bu afra tafra. "Düzgün konuş benimle vururum seni." Dedim.
"Kusura bakma sana patladı o." Dedi Dylan. Ne oldu dercesine baktım. "Ya bir telefon geldi ben de anlamadım tam." Dedi.
"Neyse ben üstümü değiştirip geliyorum siz gidin." Dedim. Kapıyı kapattım ve hazırlandım.
Üstümü giydikten sonra aşağıya doğru yol aldım. Baya acıktım ha.
Ne yemek yiyiceğiz acaba? Neyse gidince görürüz. "Yok arkadaş bu merdivenler bitmez." Diye mırıldandım. Merdivenleri inerken bir anda ışıklar gitti.
"Lan bi bu eksikti." Diye sinirlendim. "Getirin şunu!" Dedi birisi. Merdiven boşluğundan sesler geliyor.
"Hass ya bir şey gözükmüyor." Diye fısıldadım. Derken arkamda birisini hissettim. Yok artık ne vardı ya dibime girecek kadar.
Yavaş yavaş arkamı dönüyordum ki o ses yankılandı "Sakın arkanı dönme." Diye gürledi. Olduğum yerde kaldım.
O ara ışıklar geldi "Patron adamı hallettik depo hazır." Dedi karşımda ki adam önünü ilikleyerek.
Sımsıkı kolumu tuttu ve kulağıma doğru yaklaştı "Işıklar geldi ama maalesef o ışıklar yine gidecek, debelenme ki zarar görme." Dedi.
Onaylarcasına kafamı salladım. Güldü. Senin gülüşünü bir yerlerine her neyse. Ben bunları düşünürken gözlerim bir kumaşla bağlandı.
"Şimdi seni kucağıma alıcam sakin ol." Dedi. "Kimsin sen?" Dedim. "Scott." Dedi.
Daha sonra kucağına aldı beni. Debelenmeye başladım. "Rahat dur lan." Dedi Scott. "Bırak ya ne istiyorsun benden?" Diye sordum.
"Kapat çeneni." Diye kükredi. İyice debelenmeye başladım. "Ee yeter be." Dedi ve gözlerimi açtı. Onu görür görmez geri geri gitmeye başladım.
"Yaklaşma." Dedim. Sırıtıyor. "Yaklaşma." diye kükredim. Yanıma geldi ellerimi bağlamaya çabalıyorken ellerimi çekmeye başladım.
"Dur debelenme." dedi ama dinlemedim onu ittim. Ayağım boşluğa kaydığın da gözlerimi kapattım. Onun sadece lan diye bağırışını duydum daha sonra da zaten kafamda bir acı...
Scott'tan
Hemen koşup yanına gittim. Kafası kanıyordu. Kucağıma aldım "Çabuk arabaya depoya doktor çağırın." Dedim. Cevabını bile beklemeden arabaya bindim ve depoya doğru yol aldım.
10 dakika sonra depoya vardık. En has adamım John hemen yanıma gelerek "Patron doktor içeride." Dedi. "Tamam." diyerek depoya girdim.
Dua'yı koltuğa yatırdıktan sonra doktor kafasına bakmaya başladı.
"Nasıl oldu bu?" Dedi. "Merdivenlerden yuvarlandı." Dedim. Mırıltılar çıkararak kafasına pansuman yaptı ve kafasını sardı.
"Elimden geleni yaptım 24 saat içinde uyanır uyanmazsa ya da bulantı, kusma, baş dönmesi olursa beni arayın." Dedi ve ayağa kalktı. "Tamam." Dedim. Doktor depodan çıkarken ona baktım.
O masumdu. Hem de çok. Ama üzgünüm masum olman umrumda değil. Ailenin yaptıklarını benim gibi bir masum ödedi. Bu yüzden sen de benim gibi bedel ödeyeceksin.
Maria'dan
Derek'i gördüm. Nefes nefese. Ne oldu dersek Dua ortalıklar da yok. Her yerde aradık ama yok. Ve bu bizi çok korkutuyor. "Derek?" Diye seslendim. Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Bende de bir şey yok Allison ablanın yanına gidelim." Dedi. Önden yürümeye başladı.
Allison abla bizi görür görmez bir umutla yüzümüze baktı. Olumsuz anlamda kafamı salladım gözleri doldu.
Claus abi hemen Allison ablaya sarıldı "Yapma böyle güzelim bulucağız." Dedi. Allison abla ağlamaya başladı "Hayır bulamıycağız baksana ona sahip bile çıkmadım ona yalan söyledim söylemeye de devam ediyorum." Dedi Allison abla.
"Ne yalanı?" Dedi Roźa. Allison abla cevap verecek iken kapı açıldı "Komserim kamera kayıtları bulundu." Dedi içeri giren polislerden biri.
Elinde ki bilgisayarı masanın üstüne koydu ve biz de masanın etrafında toplandık. Claus abi oynatma tuşuna bastı.
Baştan sona herşeyi izledik. "O, o düştü mü niye yer kan." Dedi Kate zorlanarak. "Kahretsin!" Diye gürledi Derek. "Sakin ol." Dedi Dylan.
"Kapatın çenenizi Dua iyi o çok güçlü onu kaçıran adamlara ne çektirmiştir şimdi." Dedi Sophia.
"Komserim." Dedi polislerden biri. "Söyle Arthur." Dedi Allison abla. "Arama emri çıkarmadık." Dedi Arthur. "Ne demek arama emri çıkarmadık." Dedi Allison abla sinirle.
"Komserim Dua'yı kucaklayan kişi bir zamanlar Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Samuel Bateman'ın yeğeni." Dedi Arthur.
Hep bir ağızdan "Ne?" Diye bağırdık. "Ne dediğinin farkında mısın sen?" Dedi Allison abla. "Kahretsin Dua güzelim neredesin?" Dedi Derek.
"Interpol,CIA,FBI ne kadar birim varsa hepsi ile toplantı düzenlenecek." Dedi içeri giren bir adam.
Claus'tan
"Abi sonunda geldin." Dedim. "Abin mi?" Dedi Allison. "Evet ben abisiyim Interpol'un başında ben varım beni aradı ben de hemen geldim kayıtları izledim ama galiba bana bir şeyler açıklamanız lazım." Dedi abim.
"Abi şimdi olmaz." Dedim. "Peki siz böyle devam edin her geçen saniye Dua'nın hayatını olumsuz etkiliyor görmediniz mi merdivenden düşmüş kan var yerde kan var şu anda ne yapıyor durumu nasıl baygın mı hiç bir şey bilmiyoruz ve siz de bilinmemezliği oynuyorsunuz." Dedi abim.
Haklıydı. Sonuna kadar haklıydı. Doktorum ben kahretsin ki doktorum. Kafasını kötü çarpmış sonuçlarını Allison'a söylemem lazım.
"Claus sen doktorsun bilirsin ona bir şey olmaz değil mi?" Diye sordu.
"Güzelim." Dedim sesim titremişti. "Söyle." Dedi "Doğruları söyle." Diye devam etti. "Kafasını kötü vurmuş hemde baya kötü eğer düzgün müdahale edilmez ise beyin travması geçirebilir bunun sonucunda da şuur kaybı yaşayıp hiç uyanmaya bilir uyanırsa bile hafıza kaybı yaşayabilir." Dedim tek nefeste.
"Nasıl yani bizi hatırlamaz mı?" Dedi Kate. "Mucize olursa." Dedim.
"Keşke ona öyle davranmasaydım onu son kez öyle göreceğimi bilseydim ona öyle davranmazdım." Dedi Derek. "Sakin ol dostum." Dedi Dylan.
"Bulucağız onu öyle değil mi?" Dedi Taylor gözlerini sorarcasına abime çevirdi. "Evet bulucağız ama şimdi elimizden gelen ilk şey toplantıya katılmamız detayları yolda vericeğim çocuklar siz burada kalıyorsunuz." Dedi abim.
"Ama." Dedi Sophia. "İtiraz istemiyorum neden kaçırdıklarını bilmiyoruz belki sizinle iletişime geçerler o yüzden buradasınız." Dedi abim. Kafalarını salladılar.
"Hadi bir an önce Dua'mızı bulalım." Dedi abim. Kapıdan çıktı bizde hemen arkasına takıldık.
< DÜZENLENDİ >
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızlar Çetesi
Teen FictionWattys2019 [Tamamlandı] Mesajda 'Annen ile babanın katilini bilmek ister misin? Peki neden öldürüldüler biliyor musun? Aslında seni çok iyi tanıyan birileri biliyor ama sana söylemiyorlar çünkü söylerlerse seni kaybedicekler. Ben söylemiyceğim. Oyun...