mxrklee: kimsin acaba? Üst sınıflardan mı?
fullsun: Söylememeyi tercih ediyorum, biraz zor zamanlar geçiriyorum da.
mxrklee: Donghyuck'un mahkumlarından mısın?
fullsun: evet.
mxrklee: O halde bugün yaşanan olayları gördün.
Bence yapılan şey pek hoş sayılmazdı, özel hayatları ne de olsa
Elbette olay sevgilisini aldatan biri ve Lee Donghyuck arasında geçince ne diyeceğimi bilemiyorum
fullsun: Doğru. Belki de hak etti, rezil bir insan bence.
Aslında Jeno'yu kendisi ikna etti, öyle bir ilişkisi olmadığı için onu kıskandı
mxrklee: Donghyuck'un birini kıskanacağını düşünmüyorum, o kadar param olsa insanları umursamazdım sanırım lol
fullsun: Para Lee Donghyuck'a yoksunluğunu hissettiği sevgiyi asla veremedi ki Mark
mxrklee: Haklısın sanırım.
Ayrıca emin olmak için soracağım
Yuta-hyung sen değilsin değil mi?
Böyle şakaları sevmem bilirsin
fullsun: Yuta şu anda Sicheng ile meşgul, elleri klavyeyle uğraşacak durumda değildir muhtemelen
mxrklee: Hey! İnsanların özel hayatlarına karışma
Her neyse
Demek bizim gruptan değilsin
Üst sınıflardan mısın?
fullsun: Ne senin grubundanım
Ne de üst sınıflardanım
Şimdilik bu kadarını bilsen yeter
Fazlasının bilinmesini istemiyorum
mxrklee: Peki, şimdilik kendini gizlemeni anlayışla karşılayacağım sanırım, adını söylemek istemediğine göre o pislik sana cidden kötü davranmış olmalı.
fullsun: Teşekkürler Mark~~ Şimdilik gitmem gerek, yarın görüşürüz~
mxrklee: Görüşürüz~~
Telefonumu kapattım ve uçak moduna aldıktan sonra iki kişilik yatağın diğer ucuna fırlattım. Ellerimle gözlerimi ovuşturdum, bütün bu olanlar benim suçumdu. Kıskançlığın bana yaptıklarına bak, kendi kusurlarımı gizleyebilmek için başka insanların hayatını mahvettim. Peki bunun bana şu ana kadarki kazancı ne? Koca bir hiç. Ne çok sevdiğim Mark Lee'ye kavuştum ne de başkaları tarafından sevildim. Arkadaşlarım kötü insanlar sayılmazlardı, onların da hataları olsa da bu zamana kadar yanımda oldular ve tahmin ettiğiniz gibi yaptığımız tek şey başka insanların hayatlarını kurcalamak değildi. Birbirimizin arkasını kolladığımız zamanlar da oldu, beraber ağladığımız günler de. Bir, en fazla iki haftaya aramız düzelirdi.
Mark'a mesaj atmamın sebebi sonunda o cesareti bulabilmem ayrıca kaybedebileceğim hiçbir şeyin olmamış olmasıydı.
Ondan hoşlanmaya iki ay önce başladım. Derslerde arka sıralarda otururdu, ben ise onun iki sıra sağında. Derste canım sıkıldığında onunla uğraşmak için dikizlerken gerçekte ne kadar güzel olduğunu gördüm, dış güzelliğinden sonra ise kişiliğinin güzelliğini. Onunla ne kadar uğraşırsam uğraşayım her selamıma parlak bir gülümsemeyle karşılık veriyordu. Başkalarından da kendisi hakkında bir şeyler duyunca ne kadar kibar biri olduğunu anladım. Zamanla ona karşı bir takıntım başladı ve bu takıntı aşka dönüştü.
Bu doğru, ben Mark'a aşık olmuştum.
••••••••••
Kısa ve anlamsız bir bölüm oldu, üzgünüm. En azından benim içime sinmedi. Ayrıca bugün diğer hikayelerime bölüm atmayı düşünmüyorum, berbat bir gündü ve yazacak durumda değilim, tekrar üzgünüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hate you||markhyuck
Fanfictionfullsun: adımı söylersem benden nefret edersin Mark, üzgünüm. Lee Mark x Lee Donghyuck texting