i hate you||markhyuck

0.2

       Donghyuck bugün okula gelebilmeyi başarmıştı, girdiğinde ise çevredekiler tarafından pek hoş olmayan lakaplarla anılmaya başladı. Başını kaldırmaya utanıyordu, ona bakan, kendisini aşağılamayı dört gözle bekleyen yüzlerce öğrenciyle göz göze gelmek istemiyordu. Zor bela başını kaldırdı, başını dik tutmalıydı, ne olursa olsun. Kaldırdığında tahmin ettiğinde onu izleyen insanlarla karşılaştı, bunların arasında Jaemin ona sinirli bakışlar atıyordu. Aralarında Mark'ın gözleriyle karşılaşınca utancı ikiye katlandı, sevdiği insanın gözünde bir fahişe olarak biliniyordu büyük bir ihtimalle. Oradan koşarak uzaklaştı ve boş olan sınıfların birinde durdu, sakinleşmesi gerekiyordu. Belki Mark'la konuşabilirdi, ne de olsa sanal ortamda gerçekte kim olduğunu bilmiyordu. Doğru, Mark'la konuşmak Donghyuck'u rahatlatabilirdi.
fullsun : Selam Mark

Nasılsın?

mxrklee: Oh, selam fullsun.

Ben iyiyim, sen nasılsın?

fullsun: Fena sayılmam

Donghyuck okula gelmiş duyduğuma göre

mxrklee: Ah evet

Onun için üzüldüm

Her ne kadar hatalı olsa da

Kimse böyle dışlanmayı hak etmez.

fullsun: Yüzümü kara çıkarmadığın için tebrik ederim Mark Lee

Düşünceli biri olduğun cidden doğruymuş demek.

mxrklee: Uhm... Teşekkürler, sanırım

Her neyse

Acaba adın nedir

Cidden merak ediyorum ayrıca sana kullanıcı adınla hitap etmek çok tuhafıma gidiyor

fullsun: Gerçek adım değil ama bana Haechan diyebilirsin, arkadaşlarım öyle seslenir.

mxrklee: Demek Haechan, hoşuma gitti!

Jaehyun-hyung çağırıyor, gitmem gerek

Görüşürüz Haechan!!

fullsun: Görüşürüz Mark~~

        Donghyuck "Çevrimiçi" yazısı gidene kadar ekrana baktı, ismini beğendiği kısma bakarak gülümsüyordu kendi kendine. Mark Lee, en ufak iltifatı, en ufak sözcüğüyle, Lee Donghyuck'un kalbindeki ölü gülleri diriltebiliyordu.

****

      "Kiminle konuşuyorsun sen orada?" dedi Taeyong benden şüphe duyduğunu belli ederek.
      "Sanaldan biriyle tanıştık geçen gün, kendisi de Donghyuck'un zorbalık ettiği kişilerdenmiş." dedim telefonumu kapatırken.
     "Okula gelmeye nasıl yüzü olur?" dedi Ten-hyung önümüzdeki masada oturan Donghyuck'a bakarak.
      "Donghyuck gururuna düşkündür, bugün bunu kanıtlamış oldu." dedim hemen.
      "Bazen ondan hoşlandığını düşünüyoruz Mark, onun hakkında sadece iyi şeyler söyler oldun." dedi Yuta-hyung gülmeye başlarken.
      "Lee Donghyuck'tan hoşlanmak, asla!" dedim gülerek.
      Donghyuck konuştuklarımızı duymuş olmalı ki masasından hışımla kalkıp bahçeye gitti, onu üzdüm mü yoksa?
•••••••••
     Selam~~ Bu bölümü yazarken ne düşündüğüme dair hiçbir fikrim yok, sanırım Mark'a sövüyordum allslslamenfnakakmd Siz ne düşünüyorsunuz??