Altı ay önce:
Annem arabayı okulun girişinde durdurduğunda kulaklıklarımı çıkardım ve arka taraftaki çantamı alıp arabadan çıktım. Çıktıktan sonra annem bir şey hatırlamış olacak ki arkamdan bağırmaya başladı:"Eğer herhangi bir sorun yaşarsan beni haberdar et tatlım, aynı sorunların yaşanmasını istemeyiz!" Cevap vermek yerine beni düşünmüş olduğundan hafifçe gülümsedim ve dediklerini başımla onayladım.
Daha önceden nakil aldırdığım okullarda her zaman aynı sorunu yaşadım, yarı yabancı olduğum için dışlanmak zorunda kaldım. Parlak bir öğrenci olduğum için övüleceğimi düşündüm en başta. Elbette işler istediğim gibi gitmemiş, dışlanmaya başlamıştım. Ailem bu durumdan sıkıldığında ise nakil almak zorunda kaldım, üç ay kalabildiğim bir okul varsa rekor kırmışımdır.
Bu okuldan da nakil almak zorunda kalmamak adına son dualarımı ederken içeri girdim ve herkesin arasında karışarak sınıfıma girdim.
Arka sıralardan birine oturdum ve yavaş yavaş sınıfın gelen öğrencilerle dolmasını izledim.
"Gençler baksanıza! Aramıza birisi daha katılmış!" diye bağırdı öğrencilerden biri. Arkadaş grubuna bir şeyler fısıldadıktan sonra sırama yaklaştı:"Ben Lee Donghyuck, okulda iyi şanslar ezik."
Çocuğun ani ve gereksiz çıkışından bir şey anlamadığımdan ona boş gözlerle bakıp kitaplarımı çıkarmakla yetindim.
Yanıma birinin oturmasıyla dikkatim dağıldı:"Onu umursama, babası okulun müdürü diye kendini bir şey zannediyor. Zengin olmanın sorunları." dedi. Son dediğine güldüm.
"Lee Mark, tanıştığımıza memnun oldum."
"Huang Renjun, ben de memnun oldum. Mark gerçek adın mı yoksa takma ad olarak mı kullanıyorsun?"
"Gerçek adım, yarı Kanadalıyım."
"Donghyuck'la iyi şanslar o zaman, bizim gibilerle dalga geçmeyi sever."
"İlk defa karşılaşmıyorum, önceki okullarımdan birinde benzer bir olay yaşamıştım. Görmemezlikten geçersen istedikleri ilgiyi göremezler."
Yüzündeki gülümseme büyüdü:"Zor olsa gerek! Her neyse, teneffüste seni bizim çocuklarla tanıştırırım, şimdi sussan iyi olur Bayan Kim ilk ders pek çekilmez oluyor."
Kısaca "Tamam." dedikten sonra arkamıza yaslandık ve hocanın gelmesini bekledik. Sanırım bu sefer okul o kadar da kötü geçmeyecekti. En azından böyle umuyorum...Bir ay önce:
Şimdiden okuldan nakil alma durumunda kalmadığım için kendimle gurur duyuyorum. İlk gün karşılaşmak zorunda kaldığım Donghyuck benim -ayrıca çevredeki neredeyse herkesin- sinirini oldukça bozuyor. Diğerlerinin aksine onu terslemediğimden bana karşı özel bir zaafı olduğunu düşünüyorum. Burada öyle romantik bir zaaftan bahsetmiyorum elbette. Lee Donghyuck'un zaafı olmak, onun gözde hedefi olmak demekti. Fazladan hakaret, kaba şakalar, ortadan kaybolan ödevler ve eşyalar...
Sabrıma ortak olduğu için Renjun ve diğerlerine oldukça minnettar sayılırım.Bir hafta önce:
Lee Donghyuck derste bana göz kırpmış olamaz, değil mi?
Son birkaç gündür bana bulaşmaz oldu ayrıca bazı derslerde kendisi tarafından izlenildiğimi düşünüyorum, belki de şüphe duyduğumdandır.
Ayrıca selamlaşmaya başladık, beni görüp gülümseyeceği aklımın ucundan hiç geçmezdi. Uzun süren gülüşler ve selamlaşmalar değildi bunlar, anilerdi.
Dürüst olmam gerekirse, ne kadar sinir bir insan olsa da Lee Donghyuck'un gülümsemesi çok güzeldi.Günümüz:
"Hey Mark!"
Üst sınıflardan Taeyong-hyung'un seslenmesiyle yediğim yemekten başımı kaldırdım ve bana doğru gelen Taeyong'a baktım:"Her şey yolunda mı hyung?"
"Tahmin et kimin sevgilisi Donghyuck'un girdiği ilişkilerin videolarını ele geçirdi?"
İçtiğim su boğazıma kaçarken son anda kendime geldim:"Siz ne yaptınız?!"
"Doğru duydun, tam yarın saat sonra çok sevgili Lee Donghyuck bütün okula ifşalanacak. Okula tekrar dönmeye yüzü kalırsa ayakta alkışlarım." dedi kahkahayı patlatırken.
Kahkahası devam ederken arkadan Ten-hyung geldi:"Ona olayı anlattın mı?"
"Elbette, neye gülüyorum sanıyorsun?"
Sevgilisinin yanındaki yerini aldı:"Bugün herkes kazanacak ve o velet yaptıklarının bedelini misliyle geri ödeyecek." dedi sevgilisinin dudaklarına bir öpücük kondururken.
"Çok kötüsün hyung! Ya okuldan atılırsa?"
Taeyong:"Bunun gibiler kaç defa atılmana sebep oldu? Yalnızca bu sene için de bahsetmiyorum, bunun gibiler herkes için sorun teşkil eder. Bu yüzden pek umursamamanı tavsiye ederim."
Donghyuck kötü bir insan olabilir ama cidden bu yapılanları hak ediyor mu? Şu zamana kadar beni ciddi anlamda üzmedi, bu yüzden bu kadar ağır bir cezaya katlanması gerektiğini düşünmüyorum. Elbette bunlar olayın benim açımdan görüntüsü, Taeyong ve Ten-hyung zamanında ilişkilerini açıkladıklarında uzunca bir süre Donghyuck tarafından aşağılanılmak durumunda kalmışlardı. Hatta Jungwoo-hyung'tan duyduğuma göre Ten-hyung iki hafta boyunca evinden çıkamamış.
Olan diğer olayları hatırladıkça bu konuda içim biraz daha rahatlıyor, birazcık.
Ten-hyung telefonuna gelen bildirimle gülümsedi:"Jaehyun yazıyor, video hazırmış. Bir-iki dakika içerisinde prensesimiz bütün okulun önünde tahtından düşecek."
Bunun denmesiyle tepsimi hemen kaldırdım ve hyunglarla beraber okulun içine girdik.
Okulun içine girmemizle herkese aynı anda bir mesaj geldi, okulun kalabalık olması bu sesi daha da yoğunlaştırıyordu. Bütün okul aniden fısıldaşmaya başladı, belli ki herkes gelen videonun içeriğini merak ediyordu. Videonun kısaca izlenmesiyle geçen üç dakikanın ardından ortalık ölümcül bir sessizliğe büründü, en azından günün başrolü Lee Donghyuck tuvalete kaçana kadar.
***
Okul çıkışı topluca Taeyong-hyung'un evinde buluştuk ve herkes kendi halinde takılırken bugünkü olay hakkında konuştuk.
Jaehyun:"Kaçtıktan sonra ne yaptığını bilen var mı?"
Taeil:"Ben!" diye öne çıktı gururla.
Taeyong:"Nerede kaos orada sen zaten." dedi.
Taeil onu umursamadan konuşmasına başladı:"Kaçtıktan sonra hepimizin tahmini üzerine tuvalete kaçtı fakat tahmin edin arkasından kim geldi, kimse. Çünkü videoda ilişkide olduğu kişi Jeno, doğru duydunuz, Na Jaemin'in sevgilisi olan Lee Jeno. Bu durumu gören Jaemin sınıfa kaçtı, Jeno ise ilişkisinin durumundan endişelenip yanına gitti. Chenle ve Doyoung bir süre olanları inkar etti, eh görüntüler mis gibi durumu açıklarken inkarları pek işe yaramadı. Johnny'ye ne oldu onu bilemiyorum."
Renjun mutfaktan bir bardak kahveyle çıktı, boş duran tekli koltuğa oturdu:"Donghyuck kadar Jeno da rezil oldu, teşekkürler çocuklar."
Taeyong:"Önemli değil Renjun, onun da cezasını vermiş oldun. Ayrıca Johnny'nin nerede olduğunu bilmediğinden emin misin Taeil? Seni okul koridorunda görmemiştim, bütün bunları bilmene hayret ettim doğrusu."
Akşamın geri kalanı Taeil-hyung'un özel hayatının ifşası ve yapılan olayla ilgili yapılan şakalarla geçmişti. Saat geç olmaya başlayınca odadakilerden izin isteyip eve doğru yola koyuldum.
Dışarıda hava çoktan kararmıştı, parlayan güneş ve masmavi gökyüzünün yerini karanlık ve nefes kesen bir soğuk bırakmıştı. Soğukta daha uzun süre kalmamak adına adımlarımı hızlandırırken çoktan evimin önünde olduğumu fark ettim. Cebimden anahtarlarımı çıkardım ve kapıyı açıp içeri girdim.
İçeri girdikten sonra annem beni güler yüzle karşıladı:"İyi misin tatlım?"
"İyiyim anne, biraz yorgunum o kadar."
Daha fazla konuşmak istemediğimi anlayınca odama gittim, çantamı bir köşeye bırakıp banyoya gittim, belki de iyi bir banyo bana iyi gelebilirdi.
İçimin rahatlaması mı gerekiyordu? Yoksa üzülmeli miyim? Gerçi düşününce Donghyuck benden çok bana destek olan insanları üzdü ve onlara oldukça zor zamanlar yaşattı, belki de hak etmiştir.
Duşa girdim ve sıcak suyun vücudumu ele geçirip beni mayıştırmasına izin verdim.
Sıcak sudan çıkmanın verdiği rahatlıkla yatağıma uzandım ve telefonumu alıp gelen mesajları okudum, çoğu da Taeyong ve Renjun'dandı. Onların mesajlarını okuduktan sonra -ki çoğu gelip gelmediğimi kontrol etmek için atılan mesajlardı- alttaki kullanıcı adı dikkatimi çekti.fullsun: Bugün yaşanan olay nasıldı?
mxrklee: sanırım yanlış kişiye mesaj attınız
fullsun: Mesaj atmak istediğim kişinin sen olduğundan oldukça eminin Mark Lee.
•••1071 kelime•••
İlk defa bu kadar uzun bir bölüm yazdım, umarım hoşunuza gider. Bundan sonraki bölümler texting/düz yazı karışımı olacak, hazır olun.
Ayrıca bazı bölümler aşırı uzun, bazıları aşırı kısa olacak. Umarım her türlü beklentinizi karşılanabilirim.Not: Okurken buçuklu bölümlere rastlayabilirsiniz, bu bölümlerde başka çiftlere değiniyoruz. Okuduğunuz için teşekkürler ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hate you||markhyuck
Fanfictionfullsun: adımı söylersem benden nefret edersin Mark, üzgünüm. Lee Mark x Lee Donghyuck texting