31 Aralık 2018 gece 23.50
Caddeler ışıl ışıl onlarca dükkanın göz kamaştırıcı ışığını yayarken , gece kulüplerinden gelen müzik sesleri ve şehvet dolu hava İspanyanın San Sebastian şehrinde yankılanıyordu.
Yılbaşı kutlamaları tüm dünyada yapılırken , mutlu ailelerinin ve neşe dolu çiftlerin aksine sağanak yağmurda hızla koşan çantalı genç birisi vardı.
Kapüşonunu çekmiş ve rüzgarın, yağmuru taşıyarak suratını ıslatmasına mâni olmuştu.
Kaldırım kenarlarındaki su birikintileri her adımında sıçrayarak pantolonunu mahvediyordu.
Tabi bunu umursuyacak durumda değildi, gece vaktinin son otobüs seferine yetişmesi gerekiyordu.
Sonunda , kendini durağa attığında sağanak yağmurdan payını misliyle almıştı.
Kapüşonunu çıkartırken ıslak uzun saçlarını eliyle düzeltmeye başladı. Gecenin karanlığında , krom mavisi gözleri oldukça ilgi çekici bir şekilde parıldıyordu.
"Hassiktir yaaa !! 10 dakika kaldı ve şu siktimin otobüsü hâla gelmedi mi?"
"Gece yarısı oldu"
Çaresizlikle yolun başına bakarken otobüsü gözlüyordu, onun için yeni yıla girmenin veya mutlulukla noel babayı beklemenin hiçbir anlamı yoktu.
Tek amacı yurda döndüğünde her zamankinden daha az azar işitmekti.
Gece yarısına kadar dışarda durmak yasaktı ve yurdun öğrencileri bu katı kurallara uymak zorundaydı.
Yoksa uzunca bir süre aç kalabiliyorlardı.
Genç adam durağın köşesindeki metal çıkıntıya oturdu ve beklemesini sürdürmeye başladı. İsmi Jago' ydu 16 yaşına resmi olarak bu gece basmıştı.
Ailesiyle ilgili bildiği veya hatırladığı hiçbir şey yoktu. Yurt kayıtlarından öğrendiği kadarıyla, şiddetli geçimsizlikten dolayı onu yüzüstü bırakarak terk etmişlerdi.
Defalarca kez ailesinin ismini öğrenmeye çalışsa da mahremiyet güvenliğinden dolayı 18 yaşına kadar bu isimleri öğrenemezdi.
Aslında ailesini pek de umursadığı söylenemezdi. Onu , daha bir haftalıkken yetimhane köşelerine atan ebeveynlerinin kim olduğunu öğrense kaç yazardı ki??
"Şansımı seveyim arkadaş, kesin sefer iptal oldu da araba gelmiyor ."
"Eşşek kafam birdaha okuldan sonra oyalanmada hemen işe git !! Yoksa patron acımadan mesaiyi kitliyor"
"Şimdi kaldık burda ha ?"
Gözlerini devirirken , çaresizlikle soğuk gecede bekleyişini sürdürmeye devam etti.
Bu esnada durağa siyah kapüşonlu , elinde siyah içki poşetlerine benzer bir poşet taşıyan adam girmişti.
Usulca Jagoya yaklaştı ve yorgun bir ses tonuyla konuşmaya girdi.
"Genç adam bakar mısın ?"
"Adın nedir ?"
Jago, oturduğu yerden yaşlı adamı süzdü ve sorusuna yanıt verdi.
"İsmim Jago, bir şey mi istemiştiniz ?"
Adam, elindeki poşeti sanki ağır bir şeymiş gibi yere bıraktı ve derin bir nefes aldı.
"Sana zahmet beş dakika şu poşete göz kulak olda , caddenin karşısındaki markete bir uğrayayım"
Jago , poşeti yerden aldı.
"Tamam amca sen git merak etme, poşet bana emanet"
Adamın suratında geniş bir gülümseme peydahlanmıştı.
"Teşekkürler evlat , hakkını helal et"
Dedi ve arkasını dönerken caddenin karşısına temkinli adımlarla geçti, bir iki saniye sonrada büyük marketin içine girmişti.
"Mal mı lan bu adam ?? Helallik istiyor bide , Sanki ölücez "
Bomm !!!
Bomm !!!
Bomm !!!
***********
Sabah 9.30 suları
Duraktan geriye pek bir şey kalmamıştı, parçalanmış kaldırım, tahrip olmuş cadde ve yıkık dükkanlar felaket senaryosunun finalini yansıtıyordu.
Yüzünde maske ve elinde beyaz eldivenlerle yerde bir şeyleri inceleyen bir adli tıp uzmanı yavaşça ayağa kalkmış ve bir kaç metre ötedeki , klas bir takım elbise giymiş adamın yanına gelmişti.
Maskesini ve eldivenlerini çıkartırken, suratında iğrenmiş bir ifade görünüyordu.
"Bu terör saldırısı hakkında ne düşünüyorsunuz , dedektif ??"
Takım elbiseli adam , elindeki mavi dosyanın sayfalarını karıştırırken göz ucuyla durağa bir bakış atmıştı.
"16 yaşında bir çocuk , elindeki siyah bir poşetle kendini havaya uçurmuş"
Adli tıp uzmanı kıyafetlerinin içerisindeki adam, hemen söze girmiş ve verileri aktarmaya başlamıştı.
"Neyseki ölen birileri yok , beşi ağır olmak üzere on beş yaralı mevcut"
"Onun dışında sadece o çocuk ölmüş"
Takım elbiseli adam , iç çekerek dosyadaki çocuğun fotoğrafına bakmaya başlamıştı.
"Yazık...biz de çocuğu canlı bomba sanmıştık, oysaki kamera kayıtlarına bakınca kendimizden utandık"
"Resmen bir kukla olarak kullanılmış, iyi niyeti başına ne felaketler açtı oysaki"
"Daha ömrünün baharında"
Gözlerini nefretle devirmiş ve Hemen Jagonun fotoğrafının yanındaki yaşlı bir adamın görüntülendiği görsele bakmıştı.
Beyaz kıyafetli adam çıkardığı eldivenleri yere atarken konuşmaya başlamıştı.
"Cesedini kimsesizler mezarlığına gömdük, daha doğrusu cesedinden geriye kalan bir kaç parça uzvu"
Takım elbiseli dedektife bakarken, merakla sormuştu.
"Sahi dedektif , çocuğun ismi neydi?"
Takım elbiseli dedektif, kaşlarını çatarken dosyaya son bir bakış atmıştı.
"Jago Alfanśo Rodriguez Skyfall "
♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Frey4415 Tarafından 8 Mayıs 2019 tarihli , düzenlenmiş bölümdür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDREA
Fantasy"Benden Hafif bir meltem olmamı mı istiyorsunuz??" "Ha aha haaa" "Size Kasırganın gücünü tattırmama izin verin "