BÖLÜM 23

5.4K 489 10
                                    

"Sana yeni mal getirdim Beppo"

Ihtiyar ve pislik içindeki bir adam ilgisizce onları süzdü
Ağzını açtı ve çok sessiz bir şekilde konuştu

"Siz aptalların önceden getirdiği salak ilk testi bile geçemedi"

Trin suratını asarak konuştu

"Bu farklı Beppo 18 yaşında"

Yaşlı adam sinirlenerek ayağa kalktı

"Siz salaklar daha bıyığı bitmemiş bir çocuğu mu getirdiniz?"

Kadın Trinle ihtiyarın arasına girdi

"İhtiyar bu çocuk 15 level "

İhtiyar bir an duraksadı

"Benimle dalgamı geçiyorsunuz"

Aurasını saldı ve adamlar korku içinde taş kesildiler

Kadın Trine baktı ve kafasıyla işaret verdi

Trin hemen arkada baygın bir şekilde yatan Jagoyu aldı ve ihtiyarın önüne tekmeledi

"Al inanmıyorsan bak "

Yaşlı adam elini Jagonun göğsüne koydu ve yüzü hayretle, 5 atlıya baktı

Bir anda öfkeyle konuştu

"Salaklar bu yaşta bu seviyede. kim bilir arka planı nasıl güçlüdür"

Kadın sakince konuştu

"Merak etme ihtiyar, ailesi öldürülmüş ve ruhuna klan mührü işlenmemiş"

İhtiyar yüzünde büyük bir gülümseme oluştu

"Siz salaklar ilk defa bi boka yaradınız"

Elini salladı ve bir kese siyah altın belirdi

"Bunu alın ve defolun"

5 kişi gülümseyerek keseyi aldı ve ortadan kayboldu

İhtiyar genç adama baktı ve konuştu

"Yazık, hayatın karardı eğer şanslıysan bir soylu seni şahsi kölesi olarak alır"

Çocuğu sırtladı ve görünmeyecek bir hızla ortadan kayboldu

"Fosu bu velet yeni mal yarın ilk teste sokarsınız"

Orta yaşlı adam ilgisizce yaşlı adama baktı ve sordu

"Adı nedir?"

Ihtiyar kafasını kaşıdı

"Uyanınca sorarsınız, ne bilim ben adını"

Adam kafasını salladı ve arkasındaki muhafızlara seslendi

"B-467 adlı hücreye atın"

Muhafızlar cevap vermeden genç adamı sırtladı ve merdivenlerden aşşağı indi

Öndeki muhafız kapıyı açtı ve devasa büyüklükte bir alan ortaya çıktı
Her yerde küçük hücreler ve içine sıkıştırılmış insanlar vardı

Yeni birisinin geldiğini duyunca ayağa kalktılar ve bağırdılar

"Haha hah bi velet gelmiş"

"İlk testte geberip gidicek bu salak"

Vucudu yara bere içindeki bir adam bağırdı

"Siz salak Garnizonlar veletleride mi buraya getirir oldunuz?"

Muhafız elindeki tablete benzeyen taş plaka enerji gönderdi ve hücrelerdeki herkes

Acı içinde yerde yuvarlanmaya başladı.
Bu köle mührünün etkisiydi

Şişko olan muhafız B-467 yazan hücrenin önüne geldi

Genç adamı yere fırlattı ve ayağıyla karnına bir tekme attı

Jago öksürerek uyandı

"Ahhh"

Diğer muhafız direk elinde bir kovayla Jagoya su döktü, genç adam sonunda kendisine geldi

"Nerdeyim ben? Kimsiniz siz?"

Ayağa kalkmaya çalıştı ama şişko muhafız yine karnına tekmeyi geçirdi

Cüssesinden beklenmiyicek derecede ince olan komik sesiyle konuştu

"Adın ne piç kurusu"

Jago ümitsizce konuştu vücüdu çok yorgundu ve karşı koyamazdı

"Alfanśo"

Şişko muhafız çocuğu saçından çekti ve B-467 adlı hücreye attı

Diğer muhafız B-467 adlı plaketi söktü ve "Alfanśo" yazdı

Hücreyi kilitleyip gittiler

Jago onlar gider gitmez ayağa kalktı, demir parmaklıklara yumruk attı ve elektrikle çarpılarak yere düştü

Bir an tüm diğer hücrelerdeki insanlar kahkahaya boğuldu

Jago daha çok sinirlenerek silahını çekmeye çalıştı ama bir türlü siyah dövme silaha dönüşmüyordu

Gittikçe öfkelenen genç adam elementlerini kullanmayı denedi ama onlarıda kullanamadığını fark etti

Bu sırada diğer hücrelerdeki insanlar kahkahaya devam ediyordu

Jago en sonunda dayanamayarak bağırdı

"Hangi cehennemde olduğumu söylesenize gerizekalılar"

Bu hakaret insanları dahada güldürdü

En sonunda Jagonun yan hücresindeki yarı çıplak bir kadın konuştu

"Burası Garnizon yakışıklı, bizim tabirimizle Cehennemin vücut bulmuş hâli"

Kelimelerini bitirince dilini yuvarlayarak Jagoya şehvetle baktı

Bu görüntü genç adamın midesini bulandırdı
Yutkunarak oturdu ve yeni hayatının ilk dakikalarını seyretti

"Ümitsiz, bi durum"

"Yine"

Sessizce mırıldandı

Bu sırada Evrenin bilinmeyen yerlerinin birinde Kara tahtında oturan adam konuştu

"Anubis, huzuruma gel"

Bir anda cehennem zebanisi kılıklı aşırı çirkin bir varlık belirdi

Titreyerek diz çöktü ve konuştu

"Yüce olanla konuşmak benim için şereftir,
Yüce olanın isteği nedir?"

Tahtındaki adam yavaşca konuştu

"Onun ölmemesini sağla"

Anubis kalbi deli gibi atarken heyecanla konuştu

"Yüce olanın emrini aldım ya artık hayatım son bulsa bile umrumda değil"

Adam duygu içermeyen sesiyle tekrar konuştu

"Artık gidebilirsin"

Bir anda Anubis ortadan kayboldu

Ölüler diyarının efendisi Anubis, o kişinin önünde süt dökmüş kediye dönmüştü.

ANDREA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin