Bölüm 2

52 23 3
                                    

Gözümü açtığımda amcam merdivenlerden hızlıa bir şekilde iniyordu. Ben olanın bitenin pek farkında değildim ama birisinin kucağında olduğumu fark edince hemen kendimi aşağıya attım. Ve arkamı dönüp onun kim olduğuna, beni buraya kimin getirdiğine meraklı bir şekilde baktım. 19- 20' li yaşlarda bir çocuk. Ela gözleri var, sarı gibi... Ela mı oluyor? Her neyse. Saçları dağınıktı. Sarışın gibi. Yengem birden kolumu çekti. "İyi misin?"
Ama sanki bir şeyler ima etmeye çalışıyor gibiydi. Sanmıyorum, benim iyi olup olmadığım yengemin pek de umrunda olmaz. Bunu biliyorum en azından. "İyiyim evet, iyiyim." dedim. Çocuk birden atılarak "Mehmet amca, kusura bakmayın. Yolda karşılaştık. Aslında karşılaşmak değil de ben ona çarptım. Birden yere düştü, aslında çok sert çarpışmadık. Galiba kendinde değil. Gerçekten kusura bakmayın." Ne? Gerizekalı bana çarptın, amcama değil. Asıl benden özür dilemen gerek. İstemsizce göz devirdim. Zaten işim başımdan aşkın. Bir de böyle saçmalıklar geliyor başımıza. Çıldırmama çok az kaldı. Amcamla bir şeyler konuştular. Duyamadım. Duyamıyorum, duysam da algılayamıyorum. Her neyse. İçeriye doğru yöneldim. Birden amcamın sesini duydum. "Çok sağol Tuğkan."
*
Umursamaz bir tavırla içeri geçip koltuğa oturdum. Hemen uyumak istiyordum. Bu olanları sadrce uyku bastırabilirdi çünkü. Amcam yanıma yanaşıp "Sıla'nın odasını sana ayarladık. Şimdilik orada kalabilirsin. İstersen çık biraz dinlen."
* * * * *
Sıla, Mehmet'in küçük kızı. Ceren ile araları çok iyi. Güzel anlaşıyorlar. 18 yaşında. Esmer, kıvırcık saçlı, 160 boylarında.
*                            *                       *
Cevap vermeye halim yoktu. Artık hem ruhen hem bedenen yorulmuştum. Hiçbir şey söylemeden yukarıya çıktım. Odaya girdim. Her yerim toz olmuş. Üzerimi değiştirip telefonu masaya koydum. Kendimi yatağa attım. Yüzüstü uzanıyordum, ağlamaya başladım. Kim tahmin edebilirdi ki? Kimin aklına gelebilirdi bu bütün şeyler. Abim zaten 1- 2 ay önce başka bir şehire gitmişti. Kendi kendime konurken pencereden bir ses geldi. Perdeyi aralayıp pencereyi açtım. Aşağıya baktığımda yine o çocuk. Of bu ne ya. "İyi misin" dedi. "DEĞİLİİİİM" diyerek pencereyi hızlıca kapattım.  Kimdi bu? Ben daha ona evi tarif etmeden beni buraya getirebilmişti. Acaba tarif ettim de ben mi hatırlamıyorum. Her neyse, kafam gerçekten çok karışık. Kendimi tekrar yatağa attım ve söylenmeye başladım.

EXİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin