Bölüm 5

31 15 2
                                        

Okul çıkışında da Tuğkan ile beraber eve doğru yürümeye başlamıştık. Uzaktan gelen arabanın sesi şiddetlenmişti. Aniden arabanın bana çarptığını hissettim.

Etrafıma baktığımda hiç kimse yoktu. Arkamı yasladığım ağaçtan tutunarak kalkmaya çalışırken Tuğkan'ın sesini duydum.

Yüzünü buruşturup"Daha iyi misin?" derken biraz şaşkın gibiydi.
"Ne oldu bana?"

" Bayıldın."
"Başım...çok ağrıyor." diyebilmiştim.
"Herhangi bir hastalığın mı var? Daha önce de böyle bayılmıştın. Bence bu normal olmayabilir.

Gözlerimi kıstım, ayağa kalkıp kulağına uzandım ve "HAYIR" derken sesim titriyordu. Korkuyordum. Bir arabanın bana doğru yaklaştığını, hatta çarptığını gördüm ve bunu sadece ben görmüşüm gibi davranıyordu.

"Neyse ki kendimi iyi hissediyorum. O kadar hızlı gelmesine rağmen bir şeyim yok iyiyim."

"Neyin o kadar hızlı gelmesine rağmen?"

"Arabayı görmemiş gibi konuşma."

"Ne arabasından bahsediyorsun Ceren? " dedi bana doğru eğilirken.
"Galiba biraz dinlenmeye ihtiyacın var."
Kendimi aptal gibi hissediyordum. Evet biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı sanırım.

* * * ** * ** * ** * * ** ** ** * ** * **

Eve geçtiğimde direk odama, üst kata çıktım. Aynanın karşısıma geçtim ve yansımama bakarken biraz fazla sade olduğumu düşündüm. Evet yeni okul ortamıma göre sadeydim. Biraz cildime renk eklesem fena olmaz diye düşündüm.
Telefonumun sesiyle irkildim.

"Nasılsın prenses?"

"Kimsiniz?

"Benim, Tuğkan. Korkma yaşlı sapık bir amca değilim." arkadan gülme sesleri geliyordu.
"Efendim Tuğkan."

" Bugün bizim evde sınıftan birkaç kişi toplanıp eğlence yapacağız da gelmek istersin diye düşünmüştüm."
Evde kimse yoktu ve saat daha 20:16'yı gösteriyordu. Fazla geç kalmazsam pek sorun olmazdı.

"Evet, peki ama nerede? Biliyorsun ben buraları pek bilmiyorum. "

"Ben alırım seni. Tekrar da bırakırım. Yani eğer gelmek istersen."

"Bekliyorum o zaman."

Hata mı yapmıştım? Hiçbirini tam tanımıyordum ama evde de sıkılıyordum.
Dolabımı açtım kıyafetlerimi elime aldım. Siyah bir askılı altına da şortumu giydim. Saçlarımı yandan ayırdım. Rimelimi sürdüm. Çekmecemden rujumu çıkarırken aşağıdan korna sesi geldi. Pencereye çıkıp "Geliyoruuum." diye seslendim.

Son kez aynaya yaklaşıp bordo rujumu sürüp evden çıktım.

Tuğkan arabadan inmiş aşağıda beni bekliyordu. Beni gördükten sonra arabanın ön kapısını açtı "Buyurun Hanımefendi ." dedi ben otururken.
Hemen sonra kendisi de yanıma oturdu.
"Hem buralarda yenisin ve alışman daha da kolay olur diye düşündüm."
"Evet doğru düşünmüşsün."
"Daha iyi misin? Başının ağrısı geçti mi?"
"Biraz daha iyiyim evet."

Eve yaklaştığımızda Tuğkan evini gösteriyordu. Ama ışıkları kapalıydı.
"Diğerleri nerede? Gelmediler mi hala?"
"Onlara da mesaj atmıştım. Şuanlık evde sadece Aysu ve Mert var. Onlar da belki bir şeyler almaya çıkmışlardır."

** ** * ** * ** * ** * * ** * * ** *

Eve girdikten sonra salona geçtik. Bir koltuğa oturduk. Dediği gibi biz geldikten birkaç dakika sonra Aysu ve Mert geldi diğer odaya geçtiler.
"İstersen bir şeyler yiyelim."
"Olur."
Mutfağa geçtik. "Bak sana gizli tarifimi veriyorum. Bunları herkese yapmam. " dedi eliyle gelmemi işaret ederken.
Mutfak tezgahına yaslanmış onu izliyordum. Elindeki bıçağı bıraktı ve yüzüme dikkatlice baktı ve biraz eğilip dudaklarıma dokunurken "Bunları sürmeden daha güzeller." dedi.

EXİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin