Gökyüzüne bakmaya ara verip kafasını sağ tarafına çevirdi ve işte, dedi. İşte gerçek mutluluk, mutluluğum.Ellerini, sevgilisinin yanında küçücük kalan bedenine sardı daha sonra, kafasını saçlarına gömdü ve tabii ki derin bir iç çekmeyi de unutmadı.
Çiçek gibi kokuyordu.
Dünyadaki en güzel çiçek.
"Seni çok seviyorum ben ya!" dedi ve daha sonra sarılmaya devam etti.
"Bön dööööööö!" diye bir ses yükseldi daha sonra kollarının arasından, galiba biraz fazla sıkı sarılmıştı.
Yüzünde küçük bir tebessümle ayrıldı ondan, ve dağılmış saçlarına, kıpkırmızı olmuş yüzüne bakmaya başladı.
Bir insan bir insanı nasıl bu kadar fazla sevebilir böyle? Diye düşünmeye başladı sonra kendi kendine. Cevap bile bulmaya çalışmadı ama, seviyordu işte, hiçbir cevaba ihtiyacı yoktu bunun için, çok güzel seviyordu.
Nasıl bu kadar ilaç olabilmişti bütün yaralarına şu küçücük çiçek?
"Kaan'a doğum gününde hediye almadığın için sana küstü haberin olsun Umut'cuğum, benden duymuş olma da."
Nida'nın söylediği şeyle kaşlarını sertçe çatmayı ihmal etmemişti Umut, koskoca bir yer kiralayıp bütün arkadaşlarına teker teker mesaj atıp bir de özene bezene hazırladığı doğum günü partisini bir kenara koyup kıçı kırık bir hediye almadığı için mi küsmüştü yani bu salak çocuk?
"Ne yani? O kadar şey yaptım buna mı takılmış bu mal?"
"Kuzenime mal deme!"
Nida'nın söylediği bu şeye ikisi de aynı anda göz devirdiler.
Tamam, kuzeniydi.
Ama o kadar da değildi.
"Tamam mal kabul ediyorum. Hatta bu dünyadaki en mal insanlardan birisi ama onun da bir kalbi var birtanem."
Umut tekrar göz devirdi.
Hatta birkaç kere daha.
"Ulan ben diyeyim bir seksen sen de bir doksan adama oyuncak ayı muamelesi yapıyorsun ya cidden benim kalbim kaldırmıyor bunu."
"Al işte küçücük bir şeyler, barışsın, bebek gibi davranıyor bana da birkaç gündür."
"Yemin ediyorum bıktım şu Kaan'dan, cidden bıktım artık."
"Benden de mı bıkacaksın böyle, ha?"
Nida'nın sorduğu soruyla beraber büyük bir kahkaha atan Umut ciddiyetini tekrar sağlamaya çalışmaya çalışsa da yapamadı.
"Şu dünyadaki bıkacağım en son şey sensin benim güzel çiçeğim, anlaştık mı?"
Anlaştık dermişçesine kafasını salladı.
Sonra büyük bir sessizlik oluştu. Aralarındaki birkaç santimlik mesafe giderek küçülmeye başladı ve Umut, çiçeğine küçücük bir öpücük bıraktı.
Sonra birkaç tane daha.
Ve birkaç tane daha...
💐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVÂ. |texting|
NouvellesUmut'u çok seviyordum. Daha kendi korkularımı bile yenememişken onun korkularına merhem olmaya çalışacak kadar. ✿ Çiçekleri çok seversin ama beni asla bir çiçek gibi görmeyeceksin değil mi? ✿ Hep bir şeyler çizersin ama beni asla çizmeyeceksin. ✿...