#14#

758 63 3
                                    

Doyoung için yine monoton bir gündü. Uyanmış, yemek yemeden çıktığı için annesiyle tartışmış ve yine otobüse binmişti. Otobüslerden neden kurtulamıyordu bilmiyordu ancak bu bir lanet falan diye düşünüyordu. Jaehyun'la olan o sarılma olayından sonra çok yakın davranmamış, aksine çok soğuk davranmıştı. Çünkü Taeil'e bu olayı anlattığında ona,
"Biraz kendini ağırdan sat Doyoung. Başkalarının seni üzmesine izin verme. Eğer o seni üzüyorsa sen de onu üz. Göze göz dişe diş!" demişti.
Genelde Taeil mantıksız şeyler söylese de bu söylediği Doyoung'a mantıklı gelmişti. O olayın üzerinden yaklaşık 1 ay geçmişti ve dönem bitmek üzereydi. Doyoung işte bu 1 ayda üzgün ve soğuk davranmıştı. Belki abartıya kaçıp laf sokmuştu ama Jaehyun da haketmişti.
Doyoung yine bunları düşünürken durağa kaçıracağını fark etti. Son anda düğmeye basıp indi.
"Yine ucuz kurtuldum vallaha. Saat çok geç olmuş, geç kalacağım! Koş Doyoung koş"
Doyoung okula doğru koşmaya başladı. Karşıdan karşıya geçerken yanına Jaehyun geldi.
"Günaydın Doyoung nasılsın?"
Doyoung ona soğuk bir bakış atıp tekrar önüne döndü,
"Sana da günaydın. İyi gibi. Sen?"
"Ben de iyiyim. Sen neden 1 aydır bu kadar üzgün görünüyorsun?"
"Üzgün görünmüyorum, üzgün de değilim. Okula gidip geliyorum her zamanki gibi Jaehyun."
"Um... Peki o zaman."
Jaehyun üzgün bakışlarla Doyoung'a baktıktan sonra tekrar sakince yere bakarak yürümeye devam etti.
Sınıfa girdiklerinde Doyoung yine eşyalarını bırakıp Ten'in yanına gitmişti. O sırada içeriye Taeil girdi.
"Jae! Doyoung burada mı?"
Jaehyun eliyle Doyoung'ın olduğu yeri gösterdi Taeil'e. Taeil de gülümseyerek Doyoung'ın yanına ilerledi.
"Selam Do."
"Hoş geldin Taeil. Ne oldu?"
"İlla buraya gelmem için bir şey mi olması gerek?"
"%99 evet. %1 de dalga geçmek için gelirsin."
"Haklısın. Neyse direkt konuya giriyorum o zaman."
"Bekliyorum."
"Şimdi, Renjun'un doğum günü bugün ve kutlayacağız ya."
"Biliyorum, dün söylemiştin."
"Ben bunu kandırmak için dedim ki, Doyoung ve Jaehyunla ilgili önemli şeyler söyleyeceğiz. Cidden önemli dedim."
"Ne dedin?! Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet, işte ben de bundan korkuyordum. Bak şimdi ben Jaehyun'a anlattım onun tek yapması gereken zaten bilmiyormuş gibi yapmak. O sorun etmedi bence o yüzden sen de sorun etmemelisin yani. Niye sorun edesin ki? Etme ya."
"Sakin! "
"Tamam anladıysan ben gidiyorum çünkü zil çaldı. Bu arada..."
Taeil Jaehyun'a doğru baktı,
"Jaehyun bir baksana!"
"Hm?"
Daha sonra Taeil Jaehyun ve Doyoung'ı yan yana getirip eliyle etrafına hayali bir kalp çizdi,
"DoJae real! Hadi ben Doyoung beni dövmeden kaçıyorum. Jaehyun sen de öp şu çocuğu artık."
Taeil bunları söyledikten sonra hızlıca kapıdan çıktı. Doyoung ve Jaehyun Taeil'in getirdikleri yerde hâlâ aynı şekilde durup birbirlerine bakıyorlardı. Taeil gerçekten haklı olabilir miydi? Jaehyun'u bilmiyordu ama Doyoung gerçekten Jaehyun'dan hoşlandığını işte o an fark etti. E tabii DoJae bilmiyordu ki geçen günlerde yeni sevgili olmuş Luwoo ikilisi onların fotoğrafını çekiyordu...

my classmate//dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin