10.Bölüm

317 22 38
                                    

Acı bir feryat yükseldi sarayda kalpleri acıtan. Değer vermeyi öğreten bir feryat. Bir kardeşin çığlıkları, korkmuş küçük bir çocuğun çığlığı. Baekhyun abisinin o halini ilk gördüğünde çığlık çığlığa ağlamıştı fakat kimse duymamıştı... zaman geçtikçe o çığlıklar bir kalıp bulup çıkmıştı küçük bedenin dudaklarından. Sehun'un kalbini o sese kapatmak istemesi gerekmişti, sevdiği adam karşısında acı çekiyordu ama yapacak hiç bir şeyi yoktu. Sevdiği daha yüzüne bir kere olsun bakmamıştı bile ama buna hiç üzülmemişti çünkü biliyordu, Sevdiğini kurtarıp ona baba gibi davranan biri vardı karşısında yarışılabilir miydi bir babayla... Baekhyun ellerini abisinin ellerine uzattı. Soğuk eller, ellerinin arasında ısınsın diye sıkıca tuttu. Jong Dae odanın kenarında onlara bakıyordu. Son 30 dakika kalmıştı uyanması gerekiyordu. Uyanmazsa onu kendi uyandıracaktı, eğer uyanmazsa... Bunu düşünmek dahi istemiyordu ama onun da bir olasılık olduğunu biliyordu. Kötü bir olasılık. Baekhyun bir süre daha Minseok ile ilgilendikten sonra gözleri odanın kenarında gözlerini Minseok'a dikmiş olan adama kaydı. Gözleri, onun gözleri ağlıyordu. Baekhyun iyi bir ruh okuyucuydu ve gördüğü Asil bir ruhun ağlayan bedeniydi. Baekhyun gözlerini kıstı.

"Kendini suçlama... sorumlusu sendin belki bilmiyorum ama bunu, yapma. Abim bunu istemezdi.."

Jong Dae gözlerini kaçırdı ağlamıştı ve gözleri kırmızılaşmıştı biraz, bu halini görmesini istemedi genç adamın.

"Bir kaç gün daha onunla kalmalıydım, yalnız bırakmamalıydım. Olacakları hissetmeliydim ama o kadar heycanlıydım ki onunla mühürlenme konusunda sadece o an heycanımı hissedebildim... onu çok seviyorum ama beni artık kabul eder mi ki kalbi, onun bu kadar acı çekmesinin sebebi bendim..."

Jong Dae bilmiyordu ki uyuyan beden daha çok bağlanmıştı ona. Rüyasında gördükleri Minseok'un daha çok bağlanmasına neden olmuştu. Kalan son 10 dakikayla Jong Dae mühürlüsüne yaklaştı. Sıcak ellerini soğuk yüzüne koydu. Baş parmaklarıyla yüzünü okşadı. Baekhyun geriye çekilip ona bakarken birden arkasında ki bedene çarptı küçük bir elektirik akımı vücudundan geçerken arkasını döndü. Sehun kendine çarpan minik bedenin düşer korkusu ile belinden tuttu, o sırada kendine doğru dönen beden ile daha fazla yakınlaşmıştı, göz bebekleri büyüyüp tekrar küçülen, küçük beden ona birden sarıldığında burukça gülümsedi.
Jong Dae sevgilisinin uyanması için hafifçe sarstı uyanmayan bedenin kulağına uyanması gerektiğini fısıldadı. Suratının her bir tarafına küçük öpücükler kondurdu uyanmadı. Sevgilisi en çok böyle uyandırmasını seviyordu oysa ne olmuştu küsmüş müydü?

"Minseok ben seni özledim bebeğim lütfen uyan, gözlerine bakarken ölmek istiyorum sevgilim ama kapalı gözlerine bakarken değil, beni bırakma lütfen sana ihtiyacım var değil sevgilim ben sana muhtacım lütfen uyan bak Baekhyun burda, kardeşinde geldi senin için ama sen gözlerini açmıyorsun sevgilim onu görmek istemez misin ha?"

Jongdae kendini kaybedip bağırarak uyanması gerektiğini söylerken, Sehun onu kendine çekip.

"Abi bırak artık onu..."

"NE BIRAKMASINDAN BAHSEDİYORSUN SEN LAN, ONU BEN BIRAKMAM, BIRAKAMAM RUHUM ONDA LAN BENİM NASIL BIRAKAYIM, KALBİM KALBİNDE ONUN, NASIL BIRAKAYIM SÖYLE."

Düşmek üzere olan bedeni tuttu. Sehun

"ABİ YETER. O böyle olmanı istemez..."

Jong Dae ağlamaya başladığında, sıkıca sarıldı

"D-doğ-ru is-temem öhö-"

Kısık gelen sesin öksürüğe boğulmasıyla Jong Dae yavaşca arkasını döndü.

"Sevgilim gerçek değil mi bu? gerçek uyandın"

Uyandığına emin olduğu bedenin yanına gidip kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Korktum sevgilim... hem de çok fazla..."

Gözlerinden yaşlar gelen Minseok

"Seni kaybettiğimi sandım biliyor musun Jong Dae? O kadar gerçekçiydi ki sen ellerimin arasındaydın... ama nefes almı-"

Dudaklarında ki dudaklar ile susan Minseok gülümsedi hafifçe, tam bir öpüşme değildi bu sadece dudakları değiyordu. Minseok dudaklarını ayırıp alnına alnını yasladı.

"Seni özledim..."

"Peki beni hyung, beni özlemedin mi?"

Minseok bir an elektirik yemiş gibi oldu. Jong Dae'den ayrılıp Baekhyun'a baktı arkasında gördüğü Sehun dan gözlerini kaçırıp.

"Baekhyun..."

Gözlerinin önüne yaşadığı o şeyler gelince, tekrar doldu gözleri. Bir anda kalkıp Baek'in ellerinden tuttu dizlerinin üzerine çöküp.

"Özür dilerim Baekhyun, özür dilerim ben bilmiyorum nasıl oldu ama çok özür dilerim, özür dilerim beni affet olur mu? Lütfen affet beni"

Baek şaşkınca abisine bakarken özür dileyen bedenin, ellerini tutan ellerini avcunun içine alıp yanında diz çöktü.

"Sorun yok hyung, seni her ne olmuş olursa olsun affederim ben bilmiyor musun? hadi kalk özür dileme benden"

Minseok Baekhyun'a sarılıp bir kez daha özür diledi .

Sehun onları yerden kaldırmak için elini uzattığında Minseok Baekhyun'dan uzaklaşıp Sehun'un gözlerine bakmamaya çalışarak ayağa kalktı. Jong Dae'ye sarılarak bir nevi ondan uzaklaştı hala etkisindeydi olanların ve travma gibi bir şey olmuştu bu. Sehun Minseok'a anlamsız bakışlar atarken.

"Hyung neyin var?"

"Bi-bir şeyim yok, Jong Dae uyumak istiyorum birlikte uyuyalım lütfen"

Jong Dae anlamsızca Sehun'a bakıp omuz silkti ve sevgilisinin teklifini onayladı. Baek ve Sehun odadan çıkarken. Baek

"Minseok Hyung neden öyle davrandı ki anlamadım ben"

Baekhyun tatlı bir şaşkınlıkla konuşurken. Sehun

"Ben de pek anlamadım ki"

Baekhyun saçlarını karıştırıp

"Şey bu arada ben Baekhyun. Byun Baekhyun resmi olarak tanışamamıştık ya"

Sehun gülümseyip

"Ben de Sehun, Oh Sehun."

Baekhyun gülümseyerek biraz da utançla

"Mühürlendiğim kişi sensin öyle değil mi?

"Ne? Nasıl? Nasıl anladın?"

"Ruhunu okuyabiliyorum..."

Şaşkın Sehun

"Oh bunu anlayabileceğini hiç tahmin etmemiştim..."

Baekhyun gülümseyerek

"Beni bırakmazsın değil mi?"

Sehun'un şaşkın haliyle böyle bir soruyu beklemediği  için durdu

"Tabi ki bırakmam bu da soru mu? Benim hayat felsefeme ters bırakmak"

There you are🎶 Minseok ^-^

Biliyorum saçma bir bölüm oldu ama ne yapalım olcak o kadar xjxjxjxj






WOLF ~ChenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin