6. Bölüm

527 30 44
                                    


Üstümde ki tişörtü çıkarıp dolaptan başka bir tişört çıkardım arkamdan gelen sesle oraya döndüm

"DaeDae ne yapıyorsun?"

"Oh- sana temiz havlu getirmiştim duşa girebilmen için"

Gözlerini karnımdan ayırmadan konuşmasıyla elimdeki tişörtle önümü kapadım

"Hey bakmasana"

Gözlerim bir süre sonra büyüdü ve koşarak odada ki banyoya girdim sanırım burdan bütün gün çıkamayacaktım...

"Hey- Minseok ne yapıyorsun?"

Çirkef bir kadın edasıyla cırladım

"SEN BENİ SADECE BOXERLAYKEN GÖRDÜN TANRIM!!!"

"E bebeğim ne var yani boxer yokkende görmüştüm"

"NE? KİM JONGDAE YEDİM SENİ!!"

Kapıyı açıp Jongdaeye koştum ve bir kaç yumruk savurdum ama o sadece gülüyordu

"Ya aptalsın, çok aptalsın off gidiyorum ben..."

Büyük bir kararlılıkla odadan çıkıp merdivenleri indim dışarı çıkan kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm şeyle çığlık atarak sertçe kapıyı yüzüne kapadım. Aman tanrım, aman tanrım, aman tanrım ya beni de yerse kapıya vurulduğunda korkarak geri çekilmeye başladım arkamda ki bedene çarpınca

"Jongdae sanırım kaçmamız gerek kapıda bizi parçalamak üzere olan biri var"

Bütün sinirim bir anda korkuya dönüşmüştü ama tanrı aşkına kim korkmazdı ki

"Sorun yok bebeğim"

Omzumu öptüğünde vücudumun rahatladığını hissetmiştim tanrım neden bu kadar güven verici öpücükleri var aklımı yitirmek üzereyim...

"Minseok üstüne şu tişörtü giy artık"

Boğuk sesini duyunca hızlıca kafa sallayıp tişörtü giydim.
Kapı tekrar vurulduğunda Jongdae kapıyı açmak için önüme geçti bende onun arkasından tişörtüne tutunarak onu vazgeçirmek için konuşmaya

"Bak Jongdae açmak zorunda değiliz yani bence değiliz boşver çalar çalar gider"

Kahkaha atarak kapıyı açtığında kafamı hafifçe arkasından çıkarıp kapıda ki adama baktım neydi o, vahşi kurt ya da bağımsız bir alfa mı? Tanrım çok korkunç bir yüzü ve üstünde bir sürü kan lekesi vardı ağzıyla mı parçalamıştı birini gözlerini bana çevirince kafamı direk Jongdae'nin arkasına çektim sıkı sıkı tuttunduğum Jongdae konuşmaya başladı

"Hey Sehun neden temizlenmedin onu korkutuyorsun seni aptal ayı!"

"Hyung kalbimi kırıyosun ama~"

Hyung mu? kardeşler mi tanrım nasıl yani o ve o. Hayır yani bence değil çünkü hiç benzemiyorlar

"Şebekliği kes ve git temizlen Sehun"

"Hyung bu şirin şey Baezing mi?"

Yanımdan geçerken bir anda durup konuşmasıyla çekinerek yüzüne baktım hala korkuyordum ne var yani

"Oww Tanrım bir sincaba benziyor ne kadar da şirin~~"

Yanaklarımı tutup sıkmasıyla bir anda şokla onu ittirdim duvara çarparak durduğunda koşarak yanına gidip üzerine eğildim ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım

"Hiğ- özür dilerim, özür dilerim bilerek olmadı iyi misin? Çok özür dilerim bir an şok oldum ve kirlere karşı hassas olduğumdan ve sen de şu an pis olduğunda yani öyle demek istemedim şu an üstün kirli ya ondan bahsediyordum özür dilerim iyi misin bak bence Jongdae sana yardım etsin sen dinlen bende sana sıcak bir çorba yapayım olur mu? hem bir şeyciğinde kalmaz sana özel tarif çorbamdan yapacağım hadi Jongdae ona yardım et off özür dilerim çok özür dilerim-"

"MİNSEOK YETER SUS ARTIK!?"

Jongdae'nin bağırmasıyla korkuyla geri çekilip duvar kenarında kafam yere eğik beklemeye başladım

"Ben sadece özür dilemek istemiştim özür dilerim Daedae~"

Gözlerimi yerden kaldırmadığım sırada adının Sehun olduğunu öğrendiğim çocuk

"Eniştede sağlam adammış hyung ben bu kadar sert beklemiyordum doğrusu"

Elleriyle, kendi elleriyle kolundaki kırığı düzeltirken sadece yüzünü buruşturmasına şokla bakıp ondan bir kaç adım uzaklaştım ben bir saattir boşuna mı konuşmuş olmuştum dudaklarımı büzdüm

"Sehun defol"

Yerden kalkan Sehun bana el sallayarak uzaklaştı. Onun gitmesiyle Jongdae dibime kadar girip

"Bebeğim benden utanma ben senin biricik eşinim Delta'nım vücudunu görmem seni bu kadar sinirlendirmesin lütfen."

Sözlerini duyunca bende birazcık ama birazcık mantıksız düşündüğümü farkettim

"Peki Daedae'm"

Gülümsediğinde, benim birazcık mantıksız düşündüğüm yer tamamen mantıksızlaştı gülümsemesi vücuduma festival karmaşası veriyordu resmen, kalbim gümbür gümbür bir davul gibi bütün damarlarım ise davul sesine uyan gitar sesleri gibi midemde ki kelebekler ise birbiri ile uyumluca dans eden bir grup gibiydi, onun bende ki etkisi festival gibiydi sadece televizyonda gördüğüm ama Jongdae'nin yanında her an yaşadığım festival.

"Minseok seni çooook seviyorum"

"Bende seni seviyorum Jongdae~"

Aegyo yaparak konuşmama gülümseyip sıkıca sarıldı. Öksürük sesi ile geri çekildim sanırım DaeDae bu durumdan memnun değildi ki bunu net bir şekilde belirterek tahminimde yanılmadığımı gösterdi kıkırdayarak beline sarıldım.

"Sehun kendini bir yerlerden at"

"Ama hyung ya ben daha küçüğüm gözümün önünde sarılarak bana kötü örnek oluyorsunuz~"

Şirin çıkan sesine aldanıcakken

"Yuh Sehun küçülde cebime gir istersen! Aramızda iki yaş var hani biliyorsun değil mi?!"

Sırıtarak kafa salladığında Jongdae eline nerden geçirdiğini anlamadığım yastığı Sehun'un tam kafasına sertçe attı o an ki şokla bir kaç adım geriledim. Oha yahu adamın kafası kopacaktı az kalsın bu güç nerden çıkıyordu. İkiside gülmeye başlayınca deli olduklarına net bir şekilde karar verdim.

"Ee neden geldin Sehun?"

"Oturalım önce olur mu?"

Jongdae cevap vermek yerine kafasıyla onaylayıp kolumdan tutarak salona geçti tabi peşinden mecburen bende girmiş oldum, Sehun da girip kendine oturacak yer bulduğunda Sehun geldiğinden beri ilk defa ciddi olan tavırlarıyla konuşmaya başladı

"Hyung biliyorsun ki ben mühürlendiğim kişiyi kolayca buldum. Hatta ona çiçekler dahi aldım ama o 4 gündür çok mutsuz ruh gibi geziyor her gün açıklık bir arazinin ortasında ağlıyor anlamadığım şey ise o araziye ben giremiyorum neden hyung sana bunu sormak için geldim onu üzgün görmeye dayanamıyorum"

Sesi sonlara doğru biraz kesik çıksada anlamazca suratına baktım.

"Onunla konuş Sehun."

"Hyung Baekhyun'u korkutmak istemiyorum biliyorsun."

İçimde ki garip hisle birlikte biraz sakin olmaya çalıştım. Bu kardeşim olarak gördüğüm Baek olamazdı değil mi başka omegalarda açıklık bir alanda ağlayabilirdi isimleri aynıda olabilirdi.

"Baekhyun?"

Sorarcasına konuştuğumda Jongdae Sehun dan önce cevap verdi.

"Evet, senin tanıdığın Baekhyun isim benzerliği değil"

"Ben onunla konuşmak istiyorum..."

"Buraya gelebilmesi için önce Sehun'u kabul etmesi gerekir senin gitmen içinse bizim özel törenimiz gerekli"

"Sehun lütfen çabuk ol bizim en büyük hayalimiz sadece sana bağlı lütfen"

WOLF ~ChenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin