16.Bölüm

183 18 12
                                    

"Daedaeeee~ öpmesene artık gıdıklanıyorum~"

Son yarım saattir hassas noktalarımdan biri olan boynumu öpüyordu. Tamam, tahrik edici aynı zamanda ama sürekli öptüğü için içimi daha çok gıdıklıyor ve bir de tahrik olduğunu söylemiş miydim?

"Boynun her zaman ilgimi çekmişti bebeğim ama bugün daha bir ilgimi çekiyor sanırım üzerinde ki kendi izlerimden dolayı~"

Gülümseyerek onu izlerken konuştuğunda kulaklarımda bıraktığı o güzel melodiyle ağlayacak kadar mutlu oluyordum. Sanırım son zamanlarda ona karşı daha fazla hassaslaşıyordum dün geceden sonra bu gayet normaldi belki bilmiyorum ama ondan aldığım haz muhteşemdi ve şimdilerde hep onunla temas halinde olmak istiyordum...

Sabah yaptıklarımızdan sonra yeniden beni eğitmek için dışarı çıkmıştık yaşananlardan mı bilmiyorum ama gücüm daha bir artmıştı bunu sınırlarımın yıkıldığından olduğunu düşünüyordum.. bana böyle bir şey olacağıyla ilgili bir bilgi vermediğine göre o da bilmiyordu böyle bir şey olduğunu. Ona söylememiştim sadece daha güçlü olduğumu farketmişti o kadar.. gözlerimin önünde elini salladığında kafamı iki yana sallayıp daldığım düşüncelerden çıkarak gülümsememi yeniden canlandırdım.

"efendim hayatım? Dalmışım biraz~"

"bebeğim birazdan daha fazla dalmıştın ve sesini bana kapadın bir sorun mu var?"

"ah bunu farketmemiştim bilerek yapmıyorum biliyorsun. Kurtum sanırım düşüncelerimden dolayı utandı"

"pekala bebeğim şimdi doğruyu söyle yalan söyleyemiyorsun."

birden ciddileşip oturduğu yerde dikleştiğinde gözlerimi kaçırdım.

"Jongdae... sadece daha çok güç hissediyorum ve bu hoşuma gitmiyor.. ya o kadar çalışmaya rağmen kontrol edemezsem?"

Yanaklarımı tutup gözlerime dikkatlice bakarken sinirlendiğini hissetmiştim pekala böyle konuşmam hoşuna gitmiyordu biliyorum ama asla o günleri silemiyordum ya da atlatamıyordum Sehun'u gördüğümde çekinmeden edemiyordum...

"Minseok'um... Ömrüm.. Sen hiç bir zaman ne bana ne Baekhyun'a ne de halkımıza böyle bir şey yapmayacaksın tamam mı? sen güçlüsün ve gücünü kontrol edebiliyorsun. Bunu seninle aştık öğrendiğin her şeyi kullanabilecek birisin."

Gözlerimi kapayıp omuzlarımı düşürürken kendimi olabildiğince küçültmeye çalışarak Jongdae'nin kucağına yerleştim.

"korkuyorum Jongdae bunu atlatamıyorum da özür dilerim.. ben sanırım yapamıyorum ben Baezing olmayı senin mühürlün olabilmeyi hakedemiyorum..."

kalbi gümbür gümbür atarken gözlerimi sıkıca kapatmıştım beni kolları arasına kabul edip sıkıca sarılmıştı

"Şu an sadece etki altındasın yok öyle bir şey"

kucağında öyle durduğumda bir süre sonra uyuyakalmıştım bana bir şeyler olmuştu ama sanırım bu sefer sebebini Jongdae biliyordu.

Kolay başlayan her şey zor biter. Zor başlayan her şeyde kolay biter bu çoğu zaman böyle olmuştur ama zor başlayan bir hayatın kolay bitimi ya çok güzel ve mutlu olur ya da can yakar. Delta böyle düşünüyordu onlar şanssızdı bir kere, daha birleşemeden yasak almıştı Baezing'inden uzak durmak için ve bu kadarla sınırlı kalmamıştı hiç bir şey. Şimdi her şey hayatları mutlulukları hepsi geçmiş ya da gelecekte kim bilir belki Delta için geçmiş. Minseok için gelecek olacaktır...

Uyandığımda yeniden ağlamaya başlamıştım.

"Minseok, ömrüm sakin ol ve toparlan, benim için bunu yapabilirsin değil mi?"

Kucağından kalkmadan

"Kucağından kalkmayacağım ama seni dinleyebilirim bana her şeyi anlat"

Delta bir kaç saniye duraksamıştı bunu Baezing'im farketmişti Jongdae ve içinde ki kurt tartışıyordu ve bende merak ediyordum ne olduğu konusunda bir fikrim yoktu her zaman ki gibi..

"Minseok sana gelemediğim onlarca yıl cezam vardı biliyorsun ve ceza hala bitmedi.. aldığım canlara karşılık.. en mutlu günümde mutluluk kaynağımda benimle birlikte mührüyle ölecek... Minseok bugün git.. mührümüzü kaldıracağım, benden git..."

Sesi titremişti farketmiştim ben çoktan ağlamaya başlamıştım bile bile gidemezdim ki ondan. Nasıl gideyim ben tek yaşama varlığımdan..

"Jongdae sensiz yaşamak istemiyorum öleceksek birlikte ölelim ben mührümü kaldırmanı istemiyorum, sana bağlı öleyim öleceksem.."

Hıçkırıklarla konuşurken sırtımı okşaması beni hiç rahatlatmıyordu şimdi eskisi gibi

"Minseok 99 yıl beni bekledin bir evde kapalı kaldın bundan sonra hayatını böyle devam ettirmeni istemiyorum. özgür olmanı istiyorum daha 2 yıl bile özgürce yaşayamadın. İçinde ki o güç bugün için bir baezing olarak alfaların sana kendi isteğin dışında dokunmaması için.. ben 24 saat içinde küllere dönüşeceğim cehennemin kralı küllere dönüşüp yok olacak beni tanıyan herkes unutacak.."

Başımı kaldırıp yüzünü incelerken gözünden akan yaşı silip yanağını tuttum

"Gitme, lütfen bırakma beni Jongdae! Söz verdin bana benden gidemezsin tamam mı?! Gitme! Gidemezsin izin vermiyorum!"

Yanağını bırakmış hıçkırarak ağlarken göğsünü yumrukluyordum. Nasıl gidebilirdi benden ben bir kere onun mühürlüsüyüm cehennemine bile birlikte girmişken şimdi onu hiçliğe gönderemezdim ben o yokken ölürüm yapamam ki. Gözlerimin üzerine bir ağırlık çöktüğünde başımı iki yana salladım ses tellerimi parçalayacak kadar bağırarak

"Yapma! lütfen yapma! Benden gitme! Uyursam gideceksin uyutma! uyumama izin verme! gidemezsin!"

Canım çok yanıyordu kalbim sıkışıyordu artık gitmemesi için yalvarsam da bir şey yapmıyordu hareket etmeyi bile kesmişti gözlerim tamamen kapandığında başım omzuna düşmüştü sonra ne mi? Sonrası yok uyumamıştım bayıltılmıştım kimin tarafından olduğu ise belli değil..

Jongdae'den

Onu öyle ağlarken görmek beni mahvetmişti ama ben artık yaşama hakkımı yitirmiştim. Yaşama biçimime kadar her şeyin elinde olduğu babam bugün bizi öldürecekti mührü bir büyücü ile anlaşarak kaldırmıştık izi kalmıştı ama pek belli olmuyordu ben bedeninin her karesini ezberlediğim mühürlümden bu gece vazgeçtim o yaşasın diye bana kızacaksınız ama bu benim suçum değil. O daha hiç yaşayamadı, benimle birlikte ilk defa dünyada bir kaç yeri gördü. O daha kafelerde Baekhyunla takılmadı kütüphanede ders çalışmadı okuldan bıkmadı.. şimdi zamanın başına dönüyoruz ve her şeyi düzeltiyoruz belki ruhunda bir yerlerde kalırdım ama bedeninde mührüm olmayacak bir tek küçük bir iz kalcaktı.. Ben ömrümden, onun ömrünün ilk başladığı yerde ayrılıyorum, ilk nefes alışında onu kaybediyorum... bedenim tamamen küllere dönüşmeden gözleri açılmış ağlamadan bana bakan minik bebeğe baktım ben giderken onun minik bedeni de ağlamaya başlamıştı...

Bölüm sonu...

Yayımlanma tarihi:
21.11.2019
Saat: 23:27

WOLF ~ChenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin