sαℓvαтσяε (8)

39 11 17
                                    

Chinsu hızla arkasını dönerek ayağa kalktığında gördüğü yüz korkarak irkilmesine sebep olmuştu.

Seokjin endişeli bakışlarını ona dikmiş bir şeyleri anlamaya çalışırken fısıldamıştı.

"Sorun nedir Chinsu?"

Chinsu gencin üzgün ve ilgili ses tonunu duyduğunda içindeki tüm karışıklığın boşaldığını hissederek yere çökmüştü.

Göz yaşları şelale olmuş akan genç kız içindeki rahatlamanın verdiği hisle komik bir şekilde ağlarken yakışıklı genç gülmemesi gerektiğini bilse de kendini zor tutmaktaydı.

"Geçti.." Birkaç saniye sonra genç kızın yanına çöküp omuzlarını sıvazlamaya başlayan genç yamuk gülümsemesi ile konuştu "Duyduğun şeyler yüzünden kırılmış olmalısın."

Chinsu içindeki volkanı dışarı attıktan sonra ona kalan küçük hıçkırıklar arasında gözlerini kaçırarak cevapladı.

"Sen de biliyor muydun?"

Seokjin bir şey demeden dudaklarını ısırdığında Chinsu bakışlarını sessiz olan gence çevirdi.

"Sen de biliyordun."

"Üzgünüm. Bu gösteri.." 

Yakışıklı gencin gülümsemesi bir anlığına solmuştu. Dudakları yalnızca tek yöne kıvrılan genç gözlerinin içi hüzünlü bir şekilde gülerken yanındakine döndü.

"Bu gösteri oldukça güzel bir amaç için düzenlenmiş. Sence de öyle değil mi? O kişiler.. Sunbaenim.. Benim aklıma gelen son kişiler.. Orada şarkı söylemek ve.. Bilirsin işte.. Orada bir kişiyi canlandıracaksın.. Tabi eğer seçilirsen.. Bu güzel bir his olmalı.. Birinin sevgilisi olma hissi.. Sevilmek güzel olmalı.."

Chinsu yanaklarında kurumaya başlayan yaşlar ve şaşkınlıktan açılmış ağzı ile yanındakini dinlerken Seokjin sessiz olan genç kıza döndü ve kahkaha atarak gülerken aynı zamanda da genç kızın yanaklarındaki yaşları sildi.

"Ağlama artık. Burnun olgunlaşmış bir çilek gibi ve karnımı acıktırıyor."

Chinsu yavaşça düşüncelerini toparlamaya başlayıp ağzını kapatarak önüne döndükten sonra gözlerinin altındaki yaşları silmişti.

İki genç de yavaşça ayağa kalktıklarında Seokjin yüzündeki gülümseme ile toparlanan genç kızı izlemişti.

"Biraz hava alalım mı?"

***

"Teşekkür ederim oppa."

Seokjin Chinsu ile binanın giriş kapısına doğru ilerlerken aynı zamanda da ceketini giymeye çalışmaktaydı. Yanındakinin utangaç bir şekilde teşekkür ettiğini görünce kıkırdayan genç omzu ile hafifçe yanındakine dokundu ve söylendi.

"Olumsuz düşünceleri aklından at. Anlaştık mı? Bu sesi herkese duyurmalıyız."

Chinsu sevimli bir şekilde gülümseyip genci kafası ile onayladığında gençler çoktan binanın dışına, sıcak havaya çıkmışlardı bile.

"Bir planın var mı?"

Chinsu yanındakine soru dolu bakışlarla döndüğünde Seokjin konuşmaya devam etti.

"Bugün boş günümdeyim de.. Belki bir şey-"

İkilinin dikkatini dağıtan korna sesi trafiğin yoğun olduğu caddeyi inlettiğinde gençlerin bakışları arabaya yaslanmış bir şekilde onlara el sallayan Yoongi'ye çevrilmişti.

"Oppa?"

Seokjin hızla başını genç kıza çevirdikten sonra tekrar Yoongi'ye döndü.

Siyah motorcu ceketi ve açık mavi kot pantolonu ile onlara doğru yaklaşan genç Seokjin'in bir miktar moralini bozmuş olabilirdi.

sαℓvαтσяε ~ кι̇м sεσкנι̇ηHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin