sαℓvαтσяε (4)

45 16 47
                                    

"Ağzını aç.. Evet.. Çok güzel. "

Chinsu aniden piyanosundan kalkan kişiye şaşkın bakışları ile bakarken yakışıklı genç bir elini genç kızın sırtına, diğerini ise çenesine götürdü ve başını çenesinden iterek arkaya doğru yönlendirdi.

"Boyun geriye.."

Chinsu gencin soğuk parmaklarını çenesinde hissettiğinde irkilse de şoka uğramış yüzünü gizlemeye çalışarak gencin dediklerini yaptı.

Bu ilk günüydü ve karşısındaki genç hayal ettiğinden de fazla bilgili, aynı zamanda da ilgiliydi.

Gözlüklü genç hızla genç kızın önüne gelip omuzlarını tuttu.

Chinsu gözlerinin içine bakan sıcak kahverengi gözleri gördüğünde seslice yutkunmak zorunda kalmıştı.

"Kendini rahat bırak.. Omuzlar aşağı.."

Chinsu gencin dediklerini algılamaya çalışırken karşısındaki gözlerine bakmaya devam etmekteydi.

"Gergin olma.. Rahatla. Oradan kötü bir adama mı benziyorum?"

Chinsu karşısında durup gülümseyen genci gördüğünde kaslarının biraz olsun gevşediğini hissetmişti.

"Güzel." Gözlüklü genç hızla piyanosuna dönerken anlatmaya devam etti.

"Sesin çıkış yönünü rahatlatmalıyız. Bir de böyle deneyelim."

Chinsu yeniden piyano sesinin kulaklarına dolmasını bekledi.

---

-İki gün sonra-

"Nasıl geçti?"

Chinsu tiyatro sahnesinden fuaye alanına adım attığında kıvırcık saçlı genç kız aniden kolunu tutmuştu.

Genç kız gülümsedi.

"Fena değildi. Sanırım alışmaya başladım."

Kıvırcık saçlı genç kız Chinsu'nun koluna girdi.

"Sence de çok heyecanlı değil mi? Orada şarkı söyleyen kişi biz olabiliriz!"

Chinsu yanındakinden bakışlarını kaçırdı.

"Bilemiyorum. Bu gerçekten önemli mi?"

"Şaka mı yapıyorsun?!" Kıvırcık saçlı genç kız büfeye doğru yürürken heyecanlı bir şekilde konuştu "Eğer şanslıysan Kraliyet ailesinden biri ile bile olabilirsin!"

Chinsu yüzünü buruşturdu "Nasıl yani?"

Karşısındaki anlamsız bir ifade ile karşısındakine baktı.

"Buraya başka ne amaçla gelmiş olabilirsin ki?"

Chinsu karşısındakine şaşkın bakışları ile bakarken düşündü.

Sahiden..

O neden buradaydı?

"Bak! Sunbaenim! İşte orada! Hadi oraya gidelim!"

Chinsu daha ne olduğunu anlayamadan yanındaki kız tarafından çekiştirilerek bir masaya doğru yaklaştırılmıştı.

Masadaki yüz arkasını dönüp ona baktığında ise nefesi kesilmişti.

"Otursanıza."

---

"Demek üniversite öğrencisisiniz.."

Gözlüklü genç kahvesinden bir yudum aldıktan sonra karşısındakilere gülümsedi.

"Evet sunbaenim. Siz kaç senedir burada çalışıyorsunuz?"

sαℓvαтσяε ~ кι̇м sεσкנι̇ηHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin