sαℓvαтσяε ~ кι̇м sεσкנι̇η

sαℓvαтσяε (9)

"Ne zamana kadar?"

"Aslında.." Yoongi elindeki kadehten bir yudum daha aldı "Kraliyet Gecesi'ne kadar yetiştirmek istiyordum."

Seokjin de başı ile anladığını belirterek onayladıktan sonra kadehinden bir yudum aldı.

"Kopyasını oradaki prodüktörlere vereceksin, değil mi?"

"Ayyyynen öyle." 

Yoongi baskılarcasına cevap verdiğinde Seokjin yamuk gülümsemesini sundu.

"Ticari bir zekaya sahipsin Yoongi-shi.."

Yoongi hiçbir şey söylemeden kendini beğenmiş tavırlar sergilerken Seokjin kıkırdadı.

"Biraz da bizimle ilgilenseniz?"

Bakışlar Yoongi'nin yanında oturan kısık bakışlı kişi ile buluştuğunda Seokjin güldü.

"Fazla içmedin değil mi?"

Yoongi sorgular bakışlarını yanındakine döndürdüğünde Jimin küçük gözlerini itinayla yuvarladı.

"En azından baloncuklar benimle konuşuyor."

"Bugün alınganlığın mı üstünde yoksa bana mı öyle geliyor?"

Jimin omuzlarını silkip bakışlarını yeniden önündeki içkiye çevirdi.

"Geldim."

Chinsu gençlerin yanına oturduktan sonra yanındaki gence gülümsedi.

"Sanırım izninizi istemem gerekecek. Yarın yoğun bir gün olacak."

Seokjin sandalyesini geriye itmiş karşısındakilere mükemmel gülümsemesini sunmuştu.

"Davetin için teşekkür ederim Yoongi-shi."

Yoongi kafası ile gence selam verdikten sonra uzun boylu genç ayağa kalkmış ve bakışlarını genç kıza çevirmişti.

"Eve.. bırakmamı ister misin? Yok onlarla mı.."

Chinsu gencin sorusundan sonra diğer ikiliye döndüğünde Yoongi genç kızı göz hapsine almış gibi görünmekteydi.

Chinsu kekeleyerek büyük olana döndü ve gülümsedi.

"Teşekkürler oppa.. Ben biraz daha kalayım."

"Peki" Seokjin ceketini giydikten sonra genç kıza son kez gülümsedi "Yarın görüşürüz."

Yakışıklı genç masadan hızla uzaklaşırken Yoongi bakışlarını yavaşça Chinsu'ya doğru çevirdi.

Genç kız da bakışları çaprazındaki kişi ile buluşunca genç kız gözlerini kıstı.

"Oppa?"

Yoongi sakin bir şekilde bakışlarını çekip ağzını peçete ile sildi ve ceketine uzandı.

"Kalkalım mı? Stüdyoya geçsem iyi olacak."

Chinsu ve Jimin gencin sözlerinden sonra hazırlanmaya başlamıştı ki Chinsu gencin tuhaf tavrına takılmıştı.

Her bakış ifade ederdi anlamsız gelen bir şeyleri.

Ve her anlamsız şey anlamlıydı içinde düşüncelerin.

---

"Küs müyüz?"

Chinsu oturduğu sandalyede kafasını arkasına çevirdiğinde kıvırcık saçlı genç kız ile karşılaştı ve gülümsedi.

"Otursana."

Kıvırcık saçlı genç kız mutlu gülümsemesi ile genç kızın yanına oturdu ve konuşmaya başladı.