sαℓvαтσяε ~ кι̇м sεσкנι̇η

sαℓvαтσяε (10)

"İşte buradasınız.."

Seokjin önündeki kolinin içindeki mavi dosyayı derin bir nefes vererek aldıktan sonra olduğu yere çöktü ve hızlıca dosyayı gözden geçirip yüzündeki hafif gülümsemesi ile ayağa kalktı ve alnını kazağının koluna sildi.

Yeni salonuna yol alan genç elindeki dosyayı sehpanın üstüne bıraktıktan sonra hızlıca banyoya gitti ve bir duş alıp temiz kıyafetlerini üzerine geçirdi.

Yorgun ve uykuluydu.

Fakat incelemesi gereken dosyalar vardı ve bu gece bir karar vermesi gerekecekti.

Saçlarını hızlı ve dağınık bir şekilde kuruttuktan sonra ertesi sabaha hazır olmaları için fön çeken genç, lenslerini geri takmak yerine kırmızı çerçeveli gözlüklerini aldı ve salona doğru geçmeden önce mutfağa yönelip kendine bir kahve hazırladı.

Yapılacak işler vardı ve zamanı kısıtlıydı fakat hiçbir iş keyifsiz yapılamazdı.

Kim Seokjin hayattan zevk almayı severdi.

Kahvenin kokusu burnuna dolduğunda yamuk gülümsemesi yüzüne yerleşen genç salona döndü ve bir saniye durup yeni aldığı koltuğa baktı. Kafasını yana doğru eğerken aynı zamanda gözlerini de kısarak küçük bir anıya takıldı.

"Gerçekten zevkli miyim?"

Uzun boylu genç koltuğuna yaklaşıp dikkatli bir şekilde oturdu ve arkasına yaslanıp biraz bekledi.

Kahvesini sehpaya bıraktıktan sonra fincanın yanındaki telefonu eline aldı ve kamerayı açtı.

Odağı kendine çevirdiğinde bir adet yorgun yüz ile karşılaşmayı beklemiyordu tabi ki.

Kendine hızla birkaç fotoğraf çektikten sonra galeriyi açıp resimleri kontrol etti.

Suratını buruştururken sessiz ortamda kendi kendine söylendi.

"Hiç de asil bir adama benzemiyorsun Seokjin. Oldukça sıradansın."

Telefonunu sehpaya geri bırakan genç mavi dosyayı ve yanındaki kalemi eline aldı ve gözlüklerini gözüne yerleştirdi.

Derin bir bir nefes verdi.

"İşte başlıyoruz."

İşte bir organizasyonun daha sonuna gelmişlerdi. Bu kaçıncısıydı? Seokjin hatırlamıyordu. Bu his her zaman ki güzeldi.

Onun için değerliydi.

Seçim yapması gerekecekti.

Uzun süredir birlikte olduğu ve eğitti insanların tüm notları ve ilgili tüm bilgiler şu an avucunun içindeydi.

Kağıtlardan bazıları hocalar tarafından çoktan elenmişti bile.

Bu Seokjin'in işini kolaylaştırsa da, az kişi arasından seçim yapacak olmak onun yeniden gerilmesine sebep olmaktaydı.

Yakışıklı genç odaklanmış notları tek tek kağıda geçirirken gördüğü isim birden kaşlarının havaya kalkmasına sebep olmuştu.

"Chinsu"

Notları yüksekti.

Buna şaşırmamıştı fakat.. Sanırım onun hakkında daha fazla düşünmeye vakti olsun isterdi. 

Anılar yeniden gözünün önünden geçmeye başladığında elindeki kalemi farkında olmadan kemirmeye de başlamıştı yakışıklı genç.

Neden kendini oldukça rahatsız hissediyordu?