Küçüklüğümü çok özlüyorum, neden
mi? Küçükken tek acım düştüğümde
dizimdeki kanayan yara izi olurdu şimdi ise her türlü kanayan kalp acısı var. Küçüklüğümde, acı ne bilmeyen masum bir çocuk şimdi ise genç olmuş bin bir türlü acıyı ve belayı hepsinden fazlasıyla çeken hayata küs bir genç ve daima hep onunla olan hayata küs bir nefes...
Hayat;
Bir gece ansızın hayalleri umutlara hapsetmek gibiydi.Karanlığın en ücra sokaklarında kaybolmak gibi...
Yalnızlıkla konuşmak,boğuşmak, yalnızlığa tutsak olmak gibi.
Yıldızlara hapsolmuş gibi ya da paramparça kalp gibi.
Mutluluğu parmak ucunda aramak sürekli hayat yorgunluğu...
Güneşi karartan yalnızlık senfonisi ile yaşayıp gitmek gibi..
Kimi zaman da;
Kalabalığın içinde kendini yalnız hissetmek gibiGüneşi karanlığa gömmek,bulutların mavisini körertmek gibi...
Gözyaşlarımla bulutlar ağırlaştı,denizin ve gökyüzünün maviliğini gece ile karıştı.
Kalbimizin bir kenarı şarkı söyler ve bu şarkıyı sadece diğer yanı duyar.
Hayat bu işte bazen acımasız, duygusuz ve vicdansız...
=~arkadaşlar bu kitabımın başlangıcı gibi bişeydi burada hayata bakış açımı anlatmak istedim varsa tabiki de siz de buna benzer cümleleri yoruma yazabilirsiniz hemen eklerim... hikaye daha yeni başlıyor. Hazır mısınız? 😊~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlık
ChickLitHayat bazen en mutlu olduğunuz zamanda,en sevdiğiniz kişi tarafından canınızı öyle acıtır ki... Kendinizi kimsesiz hisseder,her dakika isyan eder,avaz avaz sessiz çığlıklar atarsınız birileri sizi duysun,yardım etsin de kurtulayım diye...