Abim ve ben şaşkınlıktan açılan gözlerimizi annemden çekip içeriye girdik. Annemi en son babam bizi terk ettiği gün ağlarken görmüstüm. Suan canım acıyordu, annemin ağlamış olduğunu bilmek bile canımın acımasına yetiyordu. Düşünmekten sormaya fırsat bulamadığım o soruyu abimin sormasıyla anneme döndüm ve cevabı beklemeye koyuldum. Annem güçlü bir bahane arar gibi, bizle göz göze gelmekten kaçınıyordu.
"Anne ne oldu?"
"Hh-hiç, yok bir şey. Ben sadece yemek yapıyordum da soğanlar çok acıymış sanırım."
"Anne! Ne olduğunu söyler misin?"
"Oğlum yok işte bir şey.."
Abim annemin niye ağladığını ısrarla öğrenmeye çalışırken, ben annemin gerçeği söylemeyeceğini coktan anlamış kendimi koltuğa atmış onları dinliyordum ki.. Elimin altında bir sertlik farkettim. Bir cüzdan. Erkek cüzdanı. İçini açmamla daha büyük bir şoka girmem bir oldu. Annemin bir sevgilisi olması bile daha az acıtırdı canımı.
"Anneeee!"
Anneme ilk kez sesimi yükseltmiştim ve abimle annem şaşkınlıklarını gizleme gereği duymaksızın bana bakıyorlardı.
"Anne bu adamın cüzdanının burada ne işi var? Niye geldi ya buraya. Niye yine ağlattı seni. Niye anne, niye? Niye saklıyorsun bunu bizden?"
Annem cevap vermiyordu. Abim cüzdanı elimden kaptığı gibi mutfak masasına bir tekme atıp, küfürleri mırıltıyla duyulcak şekilde evin kapısını çarpıp çıktı. Şuan tek yapmam gereken şey bir sigara yakmaktı ve ben bugün bunu annemden saklamak için bi çaba harcamıycaktım. Koltuğun üzerinde duran çantamdan paketimi çıkarıp bi sigara aldım ve dudaklarımın arasına yerlestirdim. Çakmağı çakmamla annemin gelip yanıma oturması, gözlerini bana dikmesi bir oldu. İlk nefesimde vücudumu ele geçiren o sinir, nikotin ile beraber yatışmaya başlamıştı. Annemin yanımdaki koltukta oturduğunu biliyordum ama dönüp bakmak istemiyordum. Kızgındım. Çok kızgındım. Nasıl eve almıştı o adamı, nasıl izin vermisti o kahverengi gözlerinin ıslanmasına. Hemde hiç değmeyecek biri için.
"Ne zamandır sigara içiyorsun?"
"Neden izin verdin, seni tekrar ağlatmasına?"
"Soruma soruyla karşılık verme İlayna!"
"Bu mu yani? Şuan tek sorun ne kadar zamandır sigara içtiğim mi? Hayatımın en güzel anılarının katili olan, aşktan korkmamı sağlayan, erkeklerden nefret etmeme, bir arkadaşım babasından bahsederken içten içe ağlamama sebep olan adamı bu eve sokman değilde kahrolası bir zehirle kendimi tatmin etmem mi sorun gercekten?"
Artık ben ağlıyordum. Hem ağlıyor, hem bağırıyordum. O sırada kapı açıldı. Kaçıncı sigaramı içiyordum bilmiyorum ama kapıdan içeri giren abimdi. Yanıma oturup, paketimden aldığı sigarayı yaktı. Bana hicbir tepki göstermemişti. Burnundan soluyordu ve o an beynim durdu.
"Abi! Elin, elin kanıyor!"
"Oğlum, naptın sen!"
"Cüzdanı sahibine iade ettim sadece, merak etmeyin." dedi gülerek. Bu gülüşü kin, öfke, kalp kırıklığı, her şeyi barındırıyordu.
*****************************
Sabah uyandığım gibi evden çıkmak için aşağıya indim. Annem kahvaltı masasında düşünceli bir şekilde oturuyordu. Ben inmeden önce abimle tartıştıkları çok açıktı, bende tek kelime etmeden kapıya yöneldim ve çıktım.
Okula gitmek istemiyordum ama İstanbulda daha yeni olduğum için aklıma başka bir şeyde gelmedi. Sıramda oturmuş öylece düşünüyordum ki Ayaz'ın tepemde dikildiğini çok sonra farkettim.
"Ne var?"
"İyi misin?"
"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Ayaz. Gerçekten şuan senle uğraşmak istemiyorum."
"Dün olanlar-"
"Ayaz! Şuan en son istediğim şey senin sesini duymak. Git kime bulaşıyorsan bulaş, benden uzak dur!"
Ayaz söylediklerimden sonra sınıftan çıkıp gitti. Aslı tam o sırada sınıfa giriyordu hemen yanıma geldi ve ne olduğunu sordu.
"Sen az önce Ayaz'a mı bağırıyordun, bana mı öyle geldi."
"O gerizekalı umrumda bile değil Aslı."
"Senin neyin var?"
"Yok birşeyim."
İnanmak zor ama Aslı konuşmayı kesmiş yanımda oturuyordu. Timur gelmiş Aslı'ya bakıyordu ki o sırada zil çaldı. Timur, telefonuna tuşladıktan sonra kulağına götürdü.
"Sıla hoca gelmeden çık sınıftan derse girmiyoruz." telefonu kapatıp bize döndü.
"Aslı git Sılayı al bizi arabanın orda bekleyin." Aslı hiçbir şey demeden çantasını aldı ve hızlı adımlarla sınıftan çıktı.
"Timur ben gelmiycem, hoca gelmeden çık sen."
"Sen gelmezsen bende çıkmam ve kızlar mal gibi boşuna kalır orda."
"Timur lütfen bak bugün kafam kaldırmıyor gerçekten."
"Ya tamam işte kalk ben kafanı nasıl dağıtıcamızı biliyorum."
Kolumdan tutmuş çekiştiriyordu. Bende el mahkum kalktım tabi. Kızların yanına indiğimizde Aslı üzgün görünüyordu. Binmeden önce Aslıya sarıldım.
"Özür dilerim canım. Sadece moralim fazlasıyla bozuk,birde üstüne Ayaz sinirlerimi bozunca sana sesimi yükselttim."
"Önemli değil tatlım. Önemli olan senin iyi olman ."
Bu kızı gerçekten sevmiştim. Gören iki günlük arkadaş olduğumuza asla inanmazdı. Sıla öne binmişti ve biz yine Aslıyla arkada oturuyorduk. Aslı sürekli saçma sapan espriler yapıyordu,amacı beni güldürmekti ki cok iyi başarıyordu. Timur arabayı bi marketin önünde durdurdu ve Sılayla birlikte arabadan indiler. Geldiklerinde ellerinde 3 tane siyah poşetle arabaya bindiler. Timur'un arabayı deniz kenarına çekmesiyle karşıda tek başına oturan Ayaz'ı görmemle keyfim kaçmıştı. Onu dinlemediğim için niye pişman olduğumu anlamıyordum ama hemen kendimi topladım ve arkalarından indim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSEDE AŞK
Teen FictionLiseli olduğu halde hayat yüzünden erken olgunlaşmış odun ve psikopat bir adamın acı öyküsü... İhanet, dostluk, aile...