LİSEDE AŞK

Ayaz'ın ilk gittiği zamanlar

Ayaz gittikten yaklasık bir hafta sonra Ayaz'ın ağzından bir bölüm

Newyork'a gelip esyalarımı falan eve yerlestikten sonra birkac arkadası aradım. Burda olmama cok sevindiklerini eski bir arkadasımızın dügünü icin hamburg'a gitceklerini ve benimde gitmem gerektigini söylediler.
Hiç tereddüt etmeden bu teklifi kabul ettim ve evde uyandıgım ilk sabah tekrar bir uçak yolculugu ile hamburg'a uçtuk.
Kendimce kafa dağıtıyordum. İlaynayı düşünmüyor, düşünmediğime kendimi ikna etmeye çalısıyordum. Bir hafta hamburg da kaldık. Eğleniyordum, arkadaşlarımı özlemistim evet ama başka kızlara bakamıyordum paranoyakca baktıgım herkeste onu görüyordum. Bekarlıga veda aksamı barda sarhosken bana dayılanan o herife "pardon birader dalgınlığıma gelmiş." dedigim dakikadan beri çocuklar ruh sağlığımın bozuldugunu anlamıs, sürekli derdimin ne olduğunu soruyorlardı.
Oysaki o kadar açık ki durum: dolaylı bile denilemeyecek derecede, doğrudan, bu tarz davranıslarım yüzünden kaybetmistim ben İlayna'yı..! O kadar ovarda olmasam Uğur bana karşı kin tutacak bir maziye sahip olmazdı. Abisiyle ölümüne kavga etmeseydim, onun peşinden giden Eren değil de ben olsaydım belki..

Bölüm yurtdısında geciyor fakat Türkce yazıyorum. Siz ing olarak düsünün mantık hatası olmasın.

"Tazeler misin?"

Barmenin önüme bıraktıgı yeşil periye baktıktan sonra tam kafama dikicekken bir el beni durdurdu.

"Daha fazla içmemelisin bence!"

"Bu seni ilgilendirmez anjelic."

"Abimin en yakın arkadaşının alkol komasına girmesini istemem bu abimi de üzer. Doğal olarak her şey abim için."

Güzel kızdı. Gülüşü İlayna'yı andırıyordu.
Ahh tanrım ne diyorum ben..! Sanki tüm bu düsünceleri kafamdan atabilecekmis gibi kafamı iki yana salladıktan sonra Anjelic'e dogru eğildim ve dudaklarımla dudaklarını araladım. Dünden razı bir tavırla aramızda ki mesafeyi kapatmak adına beni bar taburesinden kaldırdı ve kendine çekti.
Bende en yakın arkadaşımın kız arkadaşını bar tezgahında yememek adına kızı kucaklayıp sahneden uzak ışık almayan bir masaya yatırdım.

Ertesi sabah otel odasında yalnız uyandıgımda neler oldugunu hatırlamıyordum. Neredeyse öglen olmustu ki uyandıktan 5 dakika sonra mesaj sesini duyunca gelen mesajın Anjelicten oldugunu gördüm.
Hattım yeni olduguna göre numarasını aksam kaydetmis olmalıydı.

#Aksam ki davranısın cok inceydi. Bunu reddedilmekten cok düşüncelilik olarak algılıyor olmam beni yanıltmaz umarım uyanınca mesaj at kahvaltıya inelim.

Yapamamıstım. Yine onu kafamdan atıp baskasına sahip olamamıstım.

*******************
Newyork'a döndükten sonra Anjelic ile sürekli görüştük. Hatta bubdüzenli bir hal almaya basladı. Sanırım ona göre birlikteydik. Benim İlaynaya karşı olan pismanlıgımı o kendine karsı bir sadakat olarak benimsemisti bende hic bozmuyordum. Bir gün gelip bana sevinçle bir haber verene kadar!

"Hayatımmm.. Hazırlan küçük bir turneye çıkıyoruz."

"Ne turnesi?"

"İzmir, Antalya, Muğla, Aydın vs tam hatırlamıyorum ama Türkiyenin Ege bölgesinde bi turne. Yaz festivalleri icin bir organizasyon sirketinin teklifini kabul etmis bizimkiler."

Nick (Anjelicin abisi) ve bazı arkadaslarımızın olusturdugu iyi bir grubun solistiydi Anjelic.

"Sanırım ben gelmesem iyi olcak ufaklıgım ya."

"Sacmalama biz Türkceyi bile dogru dürüst konusamayız ki hem tercüman olarak kimi sectik bil bakalım." diyerek gülümseyince baska sansım olmadıgının farkındaydım ama enazından turne Egedeydi.