Parlayan Gözler

438 10 0
                                    


Multi Eren zaten ilk satırları okudugunuz gibi anlıycaksınız fotoğrafı.

Koşarak odama ilerledim. Valizimi bosaltım dolaba yerleştirdiğim esyaları toplamak ve bir daha ondan asla ayrılmamak istiyordum. Olabildigince sacma bir iliski baslangıcı olacaktı evet cünkü biz ne birbirimizi tanıyoruz, ne huyumuzu suyumuzu biliyoruz, ne de birlikte vakit gecirdik fakat bildiğim tek bir şey var ki ben çok seviyorum. Nasıl bilmiyorum ama seviyorum işte. Gerçi neden sevdiğini anlatamıyorsan gerçekten seviyorsun derler ya sanırım öyle..
Benim onda gördüğümü bir başkası görcek diye ödüm kopuyor..
Bu mutlulukla odaya girdim ve Eren bana arkası dönük bir şekilde camdan dısarıya bakıyordu. Ne kadar imkansız olsa da icimdeki mutluluğu gizlemeye çalıştım.

******************

Eren'in Ağzından

"Güzelim nerdeydin çok merak ettim." diyerek ellerimi beline dolayınca hic olmadıgım kadar huzurlu hissetmiştim ancak o sarılmadı. Bu da yetmiyormuş gibi geri çekildi. Gerçekten bu kadar tepkiyi hakeden ne yapmıştım bilmiyorum. Acaba regl mi olmuştu!?
Yoo hayır biteli henüz iki hafta olmuştu..
Off kafayı yiycektim neler oluyordu böyle!?

"İlayna! Neler oluyor hayatım? Bana nerde hata yaptığımı söylesen anlıycam, bir daha tekrarlamıycam ama susmakta neyin nesi? Ne zaman sustuk biz böyle? Ne zaman uzaklastın benden bu kadar?"

"Eren!"

"Efendim güzelim?"

"Ben.. Benim.. Yani sen hep benim en yakın arkadasım, en yakın dostum, her şeyimi paylastıgım oldun farkındayım. Ve şuan ben aslında bizim hala biz olamadıgımızı fark ettim. Bi Sılayla abime bak, ne biliyim, Aslıyla Semih falan biz onlar gibi olamadık hiç.."

"Ben özür dilerim yani böyle ...-"

"Özür dileme Eren. Ve sadece beni dinle. Klişe olucak biliyorum ama sorun sende degil zaten sorun bende. Ben aramızdan bazı engelleri hic kaldıramadım ki.. En yakın arkadaşlıktan sevgililiğe geçen o yolun kapılarını hiç açamadım sana. Hayatım demis olabilirim ki bu bi gercek sen benim hayatım oldun. Okula beraber gittik, beraber takıldık haftasonlarım senle gecti evet ama ... Daha fazla uzatmak istemiyorum cümleleri çünkü biliyorum beni anlıyorsun. Sen beni hep anladın. Binlerce cümle kurmama gerek yok beni anlaman icin.."

"Duymak istiyorum. Senin ağzından bunu duymak istiyorum İlayna.. Çünkü biliyorum ki bunu sende biliyorsun bu benim icin bu kadar kolay değil."

"Eren sen bencil biri değilsin. Sana gerçekten aşık değilken yanında durmamı sende istemezsin bunu biliyorum. Bunu bana yapmazsın. Bitti Eren.."

Kafamda bir sürü ses aynı anda uğulduyordu. Bu odadan çıkmam ve temiz hava almam gerekiyordu. Ayağa kalktım ve kapıya yöneldim. Beni durduraun istiyordum. Şaka yaptım desin, başını göğüsüme yaslasın istiyorum. Ama ben o kapıyı açtım. Koridoru yarıladım hala seslenmiyordu arkamdan...

İlayna'nın ağzından

Üzülmemem imkansızdı ancak zamanım yoktu. Bir an önce Ayaz'ın yanına dönmeliyim ve burdan gitmeliyiz. Bu yüzden önce abimle konusmalıydım.

Mesaj atıp sahile gelmesini söyledikten sonra valizimi toparladım. Sonra da koşar adımlarla sahile indim. Abim kumsala oturmus önüne 4 tane bira yerlestirmisti. Beni bekliyordu ve sanırım bir şeylerden haberdardı.

"Bira? Fazla zamanım yok."

"Madem gidiceksin karsılıklı iki bira icmeden olmaz!"

"Gideceğimi nerden biliyorsun?"

"Ayazla karsılastık. Bana ondan duymamın ve tabi ki sana zarar gelmeyeceğini bilmemin daha doğru oldugunu söyledi."

Biranın birini açıp bana uzattıktan sonra kendi birasını kafaya dikip yarıladıktan sonra tekrar bana döndü. Gözleri dolu doluydu.

"Sen benim için hala minik kız kardeşsin.. Ama seviyorsun bunu görebiliyorum. Zaten Ayaz söz verdi cok degil bir yıl kadar burda olmıycaksınız ancak ben veya annem istedigimiz zaman yanına gelebilecegiz.. Havayolu şirketleri gelişti.."

O kadar buruk konuşuyordu ki göz yaşlarıma hakim olamıyordum.

"Daha o aksam senin Ayaz için başka olduğunu anlamıstım. Ama aklında bulunsun: gittiğine pisman olursan, seni kırcak en ufak bir davranısta bulunursa.. Bi telefona bakar abicim anlasıldı mı?"

Ağlamaktan cevap veremiyordum. Sadece kafamı aşağı yukarı sallayıp kendimi kollarına attım.
Burnumu çektikten sonra da sordum:

"Peki ya annem?"

"Onu görmeye gidiceksiniz. Ben arayıp konuşucam önce sonra da siz yanına gidince konuşursunuz zaten bu süre zarfında pasaport işlerin hallolur."

Gidiyordum.. Annemi, abimi arkadaslarımı arkamda bırakıp onunla gidiyordum..

LİSEDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin