Yeni Bir Hayat

2.4K 39 3
                                    

Okul bahcesinin önünde taksiden inmemle, okulu dakikalarca incelemeye koyulmam bir oldu. Fazlasıyla büyük bir okuldu. İzmirde ki okulumda özeldi fakat yine de bu kadar göz alıcı sayılmazdı. Kim bilir şuan İzmirdeki arkadaslarım neler yapıyordu. Beni düşüncelerimden çekip çıkaran öğrenci ziliyle birlikte, hızlı adımlarla okula doğru ilerledim. Öğrenci zilinin çalmış olmasına rağmen koridorlar öğrenci kaynıyordu. Baba parasıyla kendisini bir halt sananlardan burada da bir o kadar çok vardı. Hiçbir zaman burnu büyük, baba parasıyla caka satan zengin züppelerden olmadım. O sırada bir kıza müdür odasının yerini sordum. Kız bana, ilk kez okullarına yeni bir öğrenci geliyormuş gibi bakıyordu fakat aldırmadan üst kata çıkıp müdür odasını buldum. Kapıya vurduktan sonra içeriden gelen "Girin!" sesiyle tereddütte kalsam da iceriye girdim.

"Sen yeni öğrencimiz olmalısın. Kusura bakma kızım haylazlar ilk günden başımı ağrıttılar da." diye açıklama yapan müdüre uslu kız tebessümümü yollarken o sözlerine devam etti.

"Dün abinle de konuşmuştuk zaten bende seni bekliyordum. Kayıt işlemlerin için birkac gün içinde abin gelip imza atsa yeterli olur. Tabi sen bu sırada derslerinden geri kal-.." Anlaşılan müdürümüz fazlasıyla konuşkandı ancak tam o sırada çalan ögretmenler zili ile son cümlelerini söyledi.
"Tabi sen bu sırada derslerinden GERİ KALMA. Sınıfın 11/C, üst kattan sola dönünce."

"Teşekkürler hocam, abim en kısa zamanda okula ugrar." diyerek koşar adımlarla odadan çıktım. Çıkar çıkmaz da derin bir nefes aldım ve üst kata çıkıp sınıfımı buldum. Kapı kapalıydı ve içeriden hocanın sesi geliyordu.

"Lanet olsun ilk günden laf işiticem simdi."

"Bu kadar panik yapmana gerek yok. İlk ders Tarih zaten, Melek Hoca adının anlamına yaraşır bir hosgörüye sahiptir." Çocuk uzun bir cümle kurmustu fakat benim tek ilgimi ceken kısım vücudunu ortaya seren o dar gömlegi ve saclarıydı. Bana baktıgını görünce hemen bakıslarımı kacırdım. Çocuk onun vücudunu süzdüğümü farketmiş olacak ki dudağı hafifce yukarı kıvrıldı. Bende utanmaya ara verip, ona döndüm.

"Çok teşekkür ederim, yani icimi rahatlattığın icin. Bu arada ben İlayna sınıfınıza yeni geldim." dedim ve gülümseyerek elimi uzattım. Gülümsememe cok icten bir şekilde karşılık verdi. Gülüşü içimi eritirken elimi sıkan eline bakıyordum.

"Bende Timur. Tanıştıgıma cok memnun oldum, bizim sınıfa gelmene de artık sınıfa girelim mi?" O kadar anlamlı bakıyordu ki bir an bakısı dudaklarıma kaydı ve ben daha fazla imkan varmıscasına kızarıyordum. Sadece basımı sallayarak sınıfa girmek istercesine kapıya yöneldim ve kapıya vurup, kendimi sınıfa attım. Adını az önce öğrendiğim üzere Melek Hoca ile karşı karşıyaydık. Güler yüzü Timur'u gördükten sonra kasları catıldı ama bunun espri amaclı oldugu cok acıktı.

"Timur yine mi gec kaldın. Cabuk yerine." Daha sonra bana döndü ve gülümseyerek konusmaya başladı.

"Eveet, sen yeni öğrencimiz olmalısın. Ben Tarih Öğretmeninim ve ismim Melek. Şimdi kendini sınıfa tanıttıktan sonra istediğin yere gecip oturabilirsin."

Sınıfa döndügümde tüm gözler üzerimdeydi. Heyecanımı bastırıp, kendimi tanıttım.

" İlayna Bozkurt. İzmir'den geliyorum. 9 ve 10. sınıfları İzmir kolejinde okudum. Ailevi sebeplerle de İstanbule yerlesmek zorunda kaldıgımız icin artık buradayım." dedim ve kendime oturacak bir yer ararken sınıfın sonlarına dogru ilerledim. Duvar tarafında ki kısımda 3 kisinin yanı bostu. En arkada bana seri katil gibi bakan bir cocuk vardı zaten iki kızın yanı bosken onun yanına oturmazdım herhalde. Yani aslında yanına oturmamı istese asla hayır diyemezdim, bana bakan masmavi gözleri yanıma oturmalısın dese de ifadesi cok sert ve kesinlikle anlasılması zordu.

LİSEDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin