Sakin, soğukkanlı insanlara her zaman imrenerek bakmış ve bu özellikler bende bulunduğu içinse tanrıya şükretmiştim. Yaşamımızın kaderini iyi yönde etkileyen bu özellikler her zaman gözümde önemli olmuştu. Benliğimin derinliklerine gömülü bu iki kelime şu anda ihtiyacımız olan tek şeydi. Sakin olmalı, ne adım atacağımıza birlikte karar vermeliydik.
Emlakçının kepenkleri kapalı dükkânının, giriş kapısına uzanan beton basamakları üzerine otururken derin bir nefes alarak, göz kapaklarımın yavaşça kapanmasına göz yumdum.
Sakin bir şekilde düşünmeye ihtiyacım vardı.
Şimdi ne yapacağız? Nasıl bir adım atarsak mantıklı olur?
Ne kadar gözlerim kapalı bir şekilde bu soğuk beton basamaklarda oturdum bilemiyorum...
Fakat bir süre sonra yanımda bir hareketlilik ve anlık bir şekilde yüzüme vuran güneş ışınlarının kesilmesi ile yanıma birinin oturduğunu anlamam uzun sürmedi. Göz kapaklarımı yavaşça açarak kahverengi gözlerimi sağ tarafıma doğru çevirdiğimde yanımda oturan kişinin Kim Suk olduğunu görmem çok kısa bir sürede gerçekleşmişti.
Koyu yeşil gözleri sokaktan geçen insanları inceliyor gibi gözükse de aslında bakışları boş ve anlamsız bir şekilde sadece insanların üzerinde geziniyordu.
Onunda düşünceleri benimle aynıydı muhtemelen... Ki birkaç dakika sonra bana dönerek konuşmaya başlaması ile bu tahminimin doğru olduğunu bilmeden kanıtlamış oldu.
"Emlakçının dükkânına kadar gelmemize rağmen elimizde hiç işe yarar bir şey yok. Şimdi nasıl bir adım atarsak mantıklı olur acaba?"
İşte bu soruya şimdilik benimde verecek bir cevabım yoktu. Gözlerimi sokağa doğru çevirip sessiz kaldığımda sessizliği bozmak için bir çaba sarf etmemesi ile tekrardan düşüncelerimle baş başa kalmıştım. Gözlerimi anlamsız bir şekilde sokakta gezdiriyor, sanki işimize yarayacak bir şey bulmak umuduyla her bir ayrıntıyı inceliyordum.
Belki patronundan azar işitmemek için, belki önemli bir toplantıya yetişmek için hızlı hızlı yürüyen takım elbiseli insan topluluğu, yaşlı teyze ve amcalar, annesini ilerideki markete doğru çekiştiren kırmızı tişörtlü küçük bir çocuk... Gözlerimi biraz daha yukarıya kaydırarak yapıları incelemeye başladığımda gözüm bir satılık ev ilanına takılıp kalmıştı.
Sahibinden satılık ev iletişim için...
Sahibinden satılık... Sahibinden satılık? Tabi ya...
"Neden bir sonraki adımımız ev sahibine ulaşmak olmasın ki?"
🔹 🔹 🔹
Merhaba 👋 en sonunda geldim. Umarım severek okursunuz. Oylarınızı beğendiyseniz yorumlarınızı bekliyor olacağım. Görüşmek üzere. 😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şansa Bak
Short StoryYarı Türk yarı Güney Kore' li olan Sırma eun tae 'nin annesinin memleketini merak etmesi yıllardır süre gelmektedir. Yani Güney Kore... Annesinin vefatının ardından hiç babası bu konudan bahsetmemiştir. Ama en sonunda eun tae 'nin liseden mezun ol...