#15

3K 129 18
                                        

Yasemin in ağzından devam :

Gözümü zar zor açtığımda karşımda esmer bir kız gördüm. Bana bakıp gülümsüyordu, ve bu benim sinirimi bozmuştu. Kız bir yerden tanıdık geliyor ama nerden? Ben düşünürken kız birden konuştu, hayret verici ben sadece gülümsüyor sanıyordum.

"Yasemin iyi misin?" Evet bomba gibiyim sen nasılsın?

"Değilim. Ben nerdeyim ve sen kimsin ayrıca ben neden sınıfta değilim?" Kız benim soru yağmuruna tutulunca şaşırdı. Bu kız da gelişme var yavaş yavaş insanlaşmaya başladı.

"Sen sınıfta bayılmışsın, arkadaşların seni revir'e getirdiler. Bende nöbetçi öğrenciyim. Hoca başımda durmamı istedi. Bu arada ben Cansu,11/A dan. Tabi sen beni tanımazsın geçen sene gelmiştim sonra şubemi değiştirince seninle tanışamadık."
Kızın bana bir T.C. numarasını vermediği kaldı yanlız. Sıcakkanlı birisi ama fazla değişik bence.

"Başımda beklediğin için sağ ol da diğerleri nerede biliyor musun? Benim onların yanına gitmem lazım." 

Tam ayağa kalkmışken Cansu kolumdan tutup beni yerime oturttu, fakat sen hayırdır? Benimle ne derdin var acaba sal beni be. Kıza 'beni bırak pişman olursun' der gibi baktım. Kız korkudan beni bırakmıştı, ve gereksiz bir cümle ile sinirimi daha da bozmuştu.

"Ama senin burada yatıp dinlenmen lazım, Müdür öyle dedi." dedi. Ama bu benim umrumda mı ?Tabiki de değil.

"Sen bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin! Eğer birisinin burada yatıp dinlenmesini istiyorsan-ve sanırım istiyorsun- ben seni burada dinlendirmesini bilirim. Şimdi bana ne yapmam gerektiğini söyleyecek misin yoksa dinlenmek mi istersin! Haaa? Hangisi." Kızı öyle bir korkuttum ki birden kendisini koltuğuna attı. Ben bununla daha çok uğraşırdım da , daha önemli işlerim var.

Cansu denilen yardımsever arkadaşımızı oradan bıraktıktan sonra müdürün odasına gittim. Kapının önüne gelince bizimkilerin sesleri geliyordu.
Kapıyı tıklatıp içeri girdim ve müdürün karşısında dikilen Arzu, Yiğit Efe,Sude ve Melih vardı. Hepsi bana bakıyordu. Özellikle de Melih, resmen gözümün içine bakarak 'ben çok özür dilerim' gibi bakıyordu. Arzu ile Yiğit Efe biraz daha sakin gibilerdi ama Arzu böyle işlere pek kalkışmadığı için korkmuşa benziyordu. Müdür bana şaşırmış gibi bakıyordu , hocam niye öyle bakıyorsunuz?demek isterdim ama diyemedim içimde ukte kaldı.
Neyse müdür bana bakarak konuşmaya başladı.

"Kızım iyi misin? Senin dinlenmen gerekmiyor mu ? Ben senin başına nöbetçi öğrenci diktim nerede o sorumsuz!" Müdür hocacığım öyle bağırınca bir an tırstım lan!

"Hocam ben iyiyim. Arkadaş biraz tansiyonlu sanırım titremeye başlayınca bende onu koltuğuna yatırtıp dinlenmesini sağladım. Bir şeyi yok yani kızmanıza gerek yok."

Hoca bana anlamaz bir şekilde bakarken Arzu ile Yiğit Efe anlamış olacaklar ki kıkırdıyorlardı, tabi Melih hiç bir şey anlamamış gibi suratıma böm böm bakıyordu. Ki hoca susmamızı emretti. Bana da şu soruyu sordu,

"Kızım sen neden geldin git sınıfına otur bekle arkadaşlarını , tabi şu iki zibidi'yi biraz daha misafir edeceğim odam da ." Dedi ve Melih ile Yiğit Efe'ye öldürücü bakışlar attı. Bende ikisinin ortasına geçip müdüre bakmaya başladım tabi hoca bir şey anlamadı.

"Hocam , ben arkadaşlarımdan şikayetçi değilim. İkisininde bir şuçu yok."dedim ve hocaya köpek eniği gibi bakmaya başladım.

İnşallah öyle bakmam işe yarar ne de olsa babamda yarıyor, okulda bizim 2. evimiz olduğu için müdür de babamız oluyor.

GİZLİ NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin