#22

2.1K 110 27
                                    

Bu ses bana tanıdık geliyor ama nerden?

"Sen hayırdır Mehmet?" Aaa! Mehmet!

"Asıl sen hayırdır Savaş? Ne yapıyorsun burada kıza?"

Evet Savaş sen hayırdır ne ayaksın oğlum!

"Hiiçç, konuşuyoruz öyle. Tanışıyorduk da."

Mehmet bana soru soran gözlerle baktığında kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Savaş!" Dedi Mehmet, uyarıcı bir ses tonuyla.

"Uzak dur kızdan, o senin tek gecelik takıldığın kızlardan değil !"

Çüş ama yani, Kız var burada.

Meymenetsiz bir şekilde gülerek cevap verdi Savaş denilen varlık.

"İyi , bizde tek gecelik takılmayız?"

NEEEE?

"Ne diyorsun lan sen!" Bağırarak çocuğun üstüne atladım ve kafasını ısırdım. O ara Mehmet beni belimden tutarak ayırmaya çalışıyordu ama beceremiyordu.

Çoçuğun kafasını nasıl ısırmışım bilmiyorum ama kafasında sargı bezi vardı.

Kendimle gurur duyarken kendimi müdürün odasının kapısının önünde buldum.
Ve yanımda Mehmet, Savaş ve adını bilmediğim esmer bir çocuk vardı.

Müdürün odasına girdiğimizde hepimiz yan yana dizilmiş bir şekilde müdüre bakıyordu, müdür ise angut Savaşın kafasına.

"Kim yaptı bunu?" dedi müdür.

Hiç kimse ses çıkarmıyordu. Aslında ben söylerdim ama daha yeni geldiğim için okula müdürün nasıl bir manyak olduğunu bilmiyorum.

"Kim yaptı dedim!" Korkuyla irkildim.

Pamuk gibi bembeyaz saçlı müdürün içinden resmen şu Marvel filmindeki yeşil adam çıktı.( Adını hatırlayamadım kusura bakmayın .)

Korka korka yavaşça elimi kaldırdım ama elim kalkmıyordu.

"Kızım? Sen daha bugün gelmedin mi okula?"

"Evet hocam, bugün geldim."

" Madem yeni geldin ne bu şiddet bu celal? Çocuğun kafasının etini yemişsin."

Ne var yani bir iki damla kan aktıysa. Çok abartıyorsunuz ama haa!

"Ne yani hocam çocuğun kafasını kemirdim diye mi ben suçluyum. Siz onun ne yaptığını bir duysanız sizde kemirirdiniz KAFASINI."

Bilerek kafasını belirtmek için daha iğneleyici bir şekilde söyledim.

"Ne yaptı kızım sana bu çocuk?"

Ben bunu hocaya nasıl söyleyeceğim acaba.

"Şey dedi hocam..... şeyyyy...... ııııığğğğhh......"

"Ne dedi kızım söyle!"

"Olmaz hocam, ayıp olur."

"Kızım söyle bir şey yapmayacağım sana."

"Hocam olayı Mehmet de gördü o anlatsın."

Topu Mehmet e attım ama sanırım hiç iyi yapmadım.

"Anlat oğlum, Savaş Yasemin e ne yaptı?"

"Hocam ...... şeyyyy..."

"Ney?"

"Hocam Ney üflemeli bir müzik aleti değil mi ?"

Ben daha demin dışımdan mı konuştum? Hay bu ağızın içine kürdan soksunlar.

"Terbiyesizleşme!"

Aman yine ben şuçluyum!

"Evet oğlum seni dinliyorum."

"Hocam Savaş Yasemin'in üstüne kahve dökmüş, sonra kızcağızı köşeye sıkıştırmış sapık sapık şeyler demiş hocam. Yasemin de dayanamayıp çocuğun kafasını ısırdı."

Mehmet tek nefeste o kadar hızlı anlattı ki resmen okul üniforması gibi kıpkırmızı oldu.

"Ha?" Müdür hiç bir şey anlamamış bir şeklide Mehmet'e bakıyordu.

"Ne ha hocam. Anlatın dediniz anlattım, ayyyy başım dönüyor ben bir oturayım. Aaayyyyy!"

Mehmet kendini koltuğa atarken ben gülüyordum yanımdaki esmer çocuksa bana bakarak Savaşla konuşuyordu.

"Sizinle sonra görüşeceğiz, alın şu arkadaşınızı çıkın dışarı!"

Ben Mehmet in koluna girdim ve önden yürümeye başladım, tam kapıyı açacakken bir el benden önce kapı koluna yapıştı. Kafamı geriye doğru çevirip baktığımda adını hâlâ bilmediğim esmer çocukmuş. Ona baktığımı görünce tebessüm ederek göz kırptı. Lan bir destur bi müdürün odasından çıkalım.
Ben kafamı hemen çevirdiğimde Mehmet çocuğa dövecekmiş gibi bakıyordu.

Odadan çıkınca Mehmette kolumu bıraktı, ve daha deminki gibi gözükmüyordu. Sanki şey gibi, hani küçük çocukların elinden en sevdiği oyuncağı alırsın da , seni öldürecekmiş gibi bakarya. İşte Mehmette öyle bakıyor şuan.

"Mehmet, iyi misin?"

"Al birini vur ötekine . Hepsi angut kafalı lan bunların."

"Bir şey sorabilir miyim acaba?"

"Sor." Sorma der gibi dedi ama ben yine de soracağım.

"O esmer çocuk kim? Olayı Ne gördü Ne de içeride konuştu."

"Ateş...Ateş Kaan."

"Kim ki o?" Soruya bak be.

" Okulun bütün kızları ona aşık ama o tek gecelik kızlara aşık." Dedi tiksinir bir şekilde.

"Biz o kızlara başka bir şey diyoruz ama neyse." O kızlara derken elimi havada tırnak işareti yaptım.

"Aman boşver gel seni birisi ile tanışdıracağım." Elini omzuma koyup.

"Kiminle?" Meraklı şekilde sordum.

"Sevgilimle." Dedi gurur duyar bir şekilde.

"Ohaa! Senin sevgilin mi vardı ?"

GİZLİ NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin