GİZLİ NUMARA

#23

Size benden bir tavsiye. KESİNLİKLE İKİ SEVGİLİNİN YANINDA OTURMAYIN!!

Neden mi ? Hemen açıklıyorum.

Şuna karşımda oturan bir adet Mehmet ve adını hala bilmediğim sevgilisi var ve yarım saatten beri vıcık vıcıklar be .

Ööğğğkkk midem bulandı.

"Öhhöömmm öhhhöömmm" demesem benim burada olduğumu bilmeyecekler .

"Kusura bakma Yasemin, çok özledik de birbirimizi. Çok seviyorum bu kızı ben yaa." Deyip kızın burnunu sıktı.

Lan kızın zaten minicik burnu var !

"Benim burada işim yoksa gideyim artık ha?"

"Olur mu hiç öyle şey Yasemin. Ben daha sizi tanıştırmadım."

"Zahmet etme Mehmet, yarım saattir yokmuşum gibiydiniz zaten." Dedim atarlı bir şekilde.

Kızcağız utandı ama hakettiler.

Hıh! Pişman değilim.

"Ben Miray, Miray Derin." Diyip elini uzattı kız.

"Yasemin bende. Geç olsa da tanışabildik." Dedim Mehmete dik dik bakarak.

"Memnun oldum Yasemin."
Elimi sıktıktan sonra ayağa kalktı ve telefonunu çıkarıp ikimizin birden selfiesini çekti.

Ne oluyor lan burada!

"Kusura bakma ben seni çok sevdiğim bir ünlüye benzettim de . Dayanamadım."

Allahım bu kız çok mu değişik ben  mi fazla normalim?

"Önemli değil de keşke haber verseydin de saçımı falan düzeltseydim."

"Olsun olsun , böyle de güzelsin."

"Neyse ben artık kalkayım, geç oldu zaten. Görüşürüz."

"Biz seni bırakırız Yasemin, tek başına gitme sen." Dedi Mehmet.

"Yok önemli değil ben giderim kısa yollardan falan. Teşekkür ederim."

Diyip geldiğimiz kafeden çıktım. Kafe evime fazla uzak değildi ama yakın da değildi. Saate baktığımda 18:23 tü.

Yaz mevsimi de gelmeye başladığı için güneş geç batıyordu.

Kaldırım taşlarını inceleyerek yürüyordum, çok değişik şekilleri vardır.
Yan tarafımdan bir motosiklet geçti ama çok hızlı geçti. Plakasına bile bakamamıştım.

Ki ben on adım atmadan motor geri döndü ve dibimde durdu.

Umursamadım, yürümeye devam ettim . Ben uzaklaştıkça motor geliyordu, ve çok sinir bozucu bir durumdu.

"Kaldırım taşlarını sayan kız! Gel götüreyim seni gittiğin yere." Dedi kaskını çıkarmadan.

Duymazlıktan geldim ama o bana doğru geliyordu.

"Sana diyorum ama, Gelmeyecek misin?" Israr edip duruyordu mal ya.

Şeytan diyor ' al kaldırım taşını vur kafasına kafasına gebert şurda' diye ama kaldırım taşı yerinden oynamıyor ki .

"Kardeşim! Sokakta bile yürüyemeyecekmiyiz be! Bu ne böyle, sapık mısın deli misin nesin? Git başından!" Diyerek bağırdım çocuğa.

Çocuk cool bir şekilde motordan indi, kaskını çıkarmaya başladı , ve BİNGO.

MELİH.

"Oğlum sen manyak mısın lan?" Dedim bağırarak.

"Evet manyağım, ama sadece sana özel."  Mehmetle Miraydan sonra cidden midem kaldırmıyor.

"Belli." Kısa cevap verip yoluma devam ettim. Pardon 'Edemedim' .

"İki dakika dur bir ya. Gittin unuttun zaten bizi. Özledi- özledik yani." Özledim diyecekti sanki demi?

"Beni özleyen gelsin görsün beni."

"Geldim ama sen gidiyorsun?"

"Şuan gitmem gerek çünkü."

"Peki  , öyle olsun bakalım."

Önüme dönüp gitmeye başladığımda motor arkamdan gelmeye devam ediyordu.

Kardeşim  bi sal beni sall!

Karşıdan abimin arabasına benzeyen bir araba geliyor ama çözememiştim. Plakasına baktığımda ise ;

Ebesinin nikah şahidi, ABİM GELİYORDU!!!!!!!

Abim geliyor
Abim geliyor
Abim geliyor
Abim geliyor......
Azrailim geliyorrr

Ben telaşla ne yapacağım diye düşünürken motorsiklet gaza basıp gitti.

Kısa bir süre sonra (15 saniye) abim arabayla önümde durdu.

"Hayırdır abim nereye gidiyorsun?" 

"E-ee-eve gidiyorum-m abii." Dedim kekeleyerek.

"İyi de sen niye kekeliyorsun bakıyım?"

Hadi bakıyııımmm BİTTİM.

"Kurbağa gördüm abi ondan korktum."

Abim benim kurbağalardan korktuğumu biliyordu.

"Öldürmez abim kurbağa, gel hadi gidelim eve . Akşam misafir gelecekmiş , annem yemek için malzeme sipariş etti. Hazır seni de bulmuşken beraber gidelim."

"Tamam abi."

Abimle beraber Süpermarkete gelmiştik ve ben küçük çocuklar gibi sepetle kayıyordum.
Ta ki bir insana çarpasıya kadar.

"Özür dilerim."

Yavaşca arkasını döndü ve bana baktı.

"Önemli değil."

Kafamı kaldırıp baktığımda gördüğüm kişi ile şok yaşadım.

"Kemal?"

"Yasemin'im?"