#20

2.2K 115 7
                                        

Okulda ki son 2 günüm. Abim babamlarla da konuşmuş ama onlar da abimin fikrini doğru bulmuşlar .

Ders Edebiyatmış , zil çalmadan hatta sınıfta hiç kimse yokken geldim okula ne de olsa son günlerimdi.

Kafamı sıraya koydum ve uyumaya çalıştım ama olmuyordu uyuyamıyorum.  Gözümden yaş akmaya başlamıştı, durduramıyordum artık.

Sınıfın kapısı açıldı, buğulanan gözlerimle baktığımda gelen kişi Sudeydi. Sude'yi hatırlarsınız hani şu Melih okulun ilk günü geldiğinde bir kızın yanına oturmuştu ya o kız işte.

Yavaş adımlarla yanıma geldi.

"Yasemin, iyi misin?" Elimin tersi ile gözümü silerken Sude ye baktım.

Güzel bir kızdı. Omuzlarına gelen siyah dalgalı saçları vardı, kahverengi gözlü uzun kirpikleri vardı. Uzun boylu değildi. Tatlı bir tipi vardı.

"Değilim Sude . Ben gidiyorum." dedim ve Sudeye sarılarak ağlamaya başladım. O da bana sarıldı, sonra çantasından peçete çıkarıp bana uzattı. Yüzüme gözüme makyaj yapmayan biri olduğum için şanslıydım, en azından ağlayınca gözümden siyah bir şey akmıyordu.

"Nereye gidiyorsun Yasemin?" dedi. Şaşırmıştı, bende bilmiyorum nereye gittiğimi ama gidiyorum.

"Ben.....ben.....ben başka okula gidiyorum Sude . Kendine iyi bak. Haftaya başka okulda olacağım."

"Neden gidiyorsun? Gitme ya. Biz özleriz seni ."

"Gitmem lazım Sude ."

Sude beni teselli etmeye çalışıyordu, ama sınıf kalabalıklaşınca yanımdan gönderdim onu. En iyisi dersi dinliyormuş gibi yapıp uyumaktı.

Zil çalmış ders başlamıştı ama ben konsantre olamıyorum. Zaten ikide bir hoca bana bakıp duruyor.

Dersin bitmesine daha çok vardı, ve ben tek başıma oturuyordum. Melih daha gelmemişti. Şuan o bile umrumda değildi.

Kitabımı açıp bir şeyler okurken birden yanıma birisi oturdu, baktığımda gelen kişi Arzuymuş. Ben Arzuyu bırakıp nasıl giderim ya. Benim kardeşimdi o , ikizimdi. Peki ya Yiğit Efe , onu nasıl bırakıp gidecektim. O hep bana destek olurdu, her şeyde her konuda. Ama her şey buraya kadarmış.

"Yasemin sen iyi misin?" Kafamı kaldırıp Arzunun yüzüne baktım. Endişe , korku, ve merak vardı.

Kafamı sağa sola doğru salladım. Ağzımı açıp cevap verecek halim yoktu.

"Neyin var kardeşim, söyle yardımcı olalım. Değil mi Yiğit?" Dedi. Yiğit o ara dalgın bir şekilde oturuyordu.

"Hı? Anlamadım."

"Diyorum ki Yasemin'in bir şeyi mi var acaba? Sen ne düşünüyorsun ya."

"Benim işim var sonra konuşalım."

Yiğit hocadan izin alıp dışarıya çıktı. Ne işler çeviriyordu bu çocuk böyle.

"Arzu.... ben gidiyorum." Diyebildim sadece. İlk başta anlamasa da birden bana döndü.

"Nasıl ya? Nereye? Neden gidiyorsun?"
Şuan Arzunun yüzünü görmeniz lazım yıkılmış bir durumdaydı.

"Başka okula, abimin zoru ile. Kemal benim peşimi bırakmazmış. Abimde bir daha  o okula gitmeyeceksin dedi. Beni başka okula gönderecekler . Ben gidiyorum Arzu hayallerimi , anılarımı , geçmişimi, herşeyimi bırakıp gidiyorum." Son kelimeyi söylemeye sesim yetmedi fısıltı halinde çıktı.

"Ha? Nasıl ya ? Şimdi sen beni , bizi, hocalarını bırakıp gidecekmisin?" Arzu sinirlenmişti. Resmen bağırarak konuşmuştu, ve bütün sınıf bunu duymuştu. Gideceğimi biliyorlardı artık.

"Arzu . Ben isteyerek gitmiyorum, anla beni . Bende gitmek istemiyorum ama zorundayım. Benim suçum yok bu işte."  Ne kadar da dirensem de tutamadım kendimi. Sesim kısık çıktı, daha fazla dayanamayacağımı anladım ve koşarak sınıftan çıktım.

Merdivenlerden inerken yanlışlıkla birisine çarptım, kafamı kaldırıp baktığımda gördüğüm kişi Melih'ti. İlk gördüğünde gülümsese de sonradan anlamamış gibi suratıma baktı. Şuan Melihle falan uğraşamazdım.

Merdivenlerden indikten sonra kendimi dışarıya attım.

Neden herkes benim üstüme geliyordu?  Sanki tek şuçlu benmişim gibi davranıyorlar . Yeter artık bıktım! Kemal'den de abimden de herkesin bana yüklenmesinden bıktım.

GİZLİ NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin