Şimdiye kadar yazdıklarımdan bir az farklı bir konuyla ilgili , fikirlerimi sizlerle bölüşmek bu güne kısmet imiş. En sevdiğiniz vahşi hayvan hangisi? Bazılarımız aslanı sever , bazılarımız kaplanı, eminim kaplumbağa bile seven vardır içimizde. Bu gayet normal ve zevk meselesi
de diye biliriz. Bazılarımız ise hayvanları kendi ruhlarına benimser. Ne kadar doğru olup , ya da
olmadığını doğrulukla ve dürüstlükle söyleyemeceğim.Fikrimce her insanın içinde bir kurt yatar. Gerekdiği zaman sevdiğini ve sevdiklerinizi korumak için aniden çıkar ve gürler. Eminim benim gibi sizlerinde, canınız pahasına olsa bile koruyacağınız en az bir kaç kişi vardır. Kurt sürüsünün lider olan alfa erkeğide böyledir.
İki ayrı sürüden alfa erkek kurtlar , istenilen her hangi bir sebepten savaşırken, eşine sadık olan dişi kurtlar, erkeğinin boğazını korumak için boynu ile boğazına yaslanır ve dişlerini rakip kurta gösterir. Hadi diyelim kurtlardan birinin dişisi yok, bildiğimiz yanlız. Dikkatimi celp eden en önemli olay burdan başlar. Yanlız olan kurt - yanlız yada dişisi olması aslında fark yaratmaz- hiç bir zaman erkek kurdu koruyan dişiye hücum yapmaz. Sebep olarak kurtların asil olmasını ön plana getirerek , sizlere söylemek istediğim şunlardır. Hayat bazen sizi , siz istersiniz yada istemezsiniz ve yahut bir savaşa istemeden girmiş mecburiyyetinde olmuşsanız, o yanlız kurt gibi asilce savaşın. Bilenler bilir kurtun dişisi daha tehlikeli, niyyetim katiyyen kadınların zayıf olduğu düşüncesi yaratmak değil, tam tersi. Dikkat çekmek istediğim konu savaş içinde olsanız bile bunu yapa bildiğinizin en onurlu tarzında yapmanızdır. Çünki erkek kurt kendi onurundan dolayı hiç bir zaman rakip dişiye saldırmaz. Siz bunu kadın erkek olarak algılamayın. Bunu mecburen bile girmiş olduğunuz savaşda güclü ve ya zayıf biriside algılamayın, bunu onurunuza yakışanlarla savaş anlayın. Eeee boşuna dememişler bizim buralarda , yüz sahte dosttansa bir şerefli düşman iyidir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrı gibi sev
Non-FictionBazen severiz ama Tanrı hep sevdi. Bazen küseriz, ama Tanrı asla. Bazen üzülürüz, hah işte peki o zaman?!