Seçim anı acayip bir şey, şekillendirmek mümkün değil. Çünkü iki olasılık var. Ya evet ya hayır deyiceksin . Üçüncü olasılık yarattıysan ne mutlu sana, ama sana gerekeni seçe mediğinden ve ya bu iki seçimi sana mecburen verildiğinden üçüncü olasılığa gerek duyduğun belli ediyor kendini.
Seçim anları da muhtalif. Mesela aşık olmayı ve ya nefret etmeği seçmek senin kendi elinde olan seçimlerden ikisi. Daha geniş açıdan baksak sen tüm insanlığı ya seve, yani yaratanın yarattığı her canlıyı seve, yahut tanrıya muhalif olarak onun yarattıklarının hepsine nefret ede bilirsin.
Bazen bir insan yüzünden tüm insanlığa küsersin, o zaman hatırla, hatırla sana iyilik yapanların da insan olduğunu, üçüncü olasılığı burda arama göklerden yükseklerde ara.
Unutma yaşadıkların ya tecrübe olucak ya da sana doğru seçimlerin nasıl kararlarını hedefleşdirmeğe döndüğünü görüceksin.
Hadi kalın sağlıcakla, seçim mevzusu geniş bir mevzu. Bundan sonraki bölümde yanlış seçim yapmanın, eğer varsa pozitiv yönlerinden bahs edeceğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrı gibi sev
Non-FictionBazen severiz ama Tanrı hep sevdi. Bazen küseriz, ama Tanrı asla. Bazen üzülürüz, hah işte peki o zaman?!